Sayfa 41/178 İlkİlk ... 3139404142435191141 ... SonSon
Arama sonucu : 1419 madde; 321 - 328 arası.

Konu: Tarihte Bugün

  1. 1954 - Selda Bağcan, ilkokul 1. sınıfta, okul sahnesinde verdiği hayatının ilk konserinde



    Müzisyen bir ailede müzikle büyüyen Selda Bağcan'ın ilk doldurduğu bant beğenilmeyince, umutları kırılmıştı.
    Ancak şarkıları radyoda çalmaya başlayınca, plak şirketleri kapısında kuyruk oldu

    KENDİ AĞZINDAN İLK ALBÜM ÇALIŞMASI
    -Ankara'da Poyraz Reklam'da dört şarkılık bir bant doldurup İstanbul'a geldim. Şarkılar: "Katip Arzuhalim", "Tatlı Dillim", "Mapushane İçinde Mermerden Direk" ve "Mapushanelere Güneş Doğmuyor"du.

    Doğru Doğubank İşhanı'na gittim. Elimde bantlarım, her plakçının kapısını çalıyor, bandımı dinlemelerini istiyordum. Kimi bandı dinleyip, beğenmiyor; kimi dinlemeye bile tenezzül etmiyordu. Sonuç hiç de parlak değildi. Beni beğenmemişlerdl. Kırık, küskün Ankara'ya döndüm.

    Ders kitaplarımı önüme açıp çalışmak istedim, ama ne kafama ders, ne de gözüme uyku giriyordu. Bir şeyler yapmalı, plakçılara karşı kırılan gururumu kurtarmalıydım.
    Bantlarımı alıp Ankara Radyosu'nun yolunu tuttum.
    Ve işte geçtiğimiz Temmuz'da beklediğim mucize oldu.

    Selda'nın şarkılarını Ankara Radyosu discokeyleri pek beğenirler ve radyoda devamlı çalmaya başlarlar.
    Bu değişik, hisli kadın sesi dalga dalga Türkiye'ye yayılır. Halk plakçılara gidip, Selda'nın plağını sormaya başlar. Ve bir ay sonra Selda'nın evinin önü kendisine büyük paralar teklif eden plak şirketi sahipleriyle dolar.

    «Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle» 100 bin, "Tatlı Dillim" 150 bin satar. Üçüncü plağı "Çemberimde Gül Oya", dördüncü plağı "Adaletin Bu mu Dünya" Selda'yı Türkiye'nin bir numaralı kadın sesi yapar...

    Artık Selda, Türkiye'nin en ünlü şarkıcılarından biridir.


    46. sıradaki parça 02:49:50 "Çemberimde Gül Oya"

  2. "Ha-ha-ha-hayırlı sabahlar" derken gözlerinin içi gülen Halit Akçatepe'yi güzeller diyarına uğurlamışız.



    Ertem Eğilmez bize çaktırmadan öbür diyarda şahane filmler çekiyor da haberimiz yok galiba.
    Arzu Film "Öbür Diyar" versiyonunun kadrosu genişledikçe bizim ömrümüz kısalıyor, masumiyetimiz azalıyor.
    Daha az çocuk, daha az masum, daha az Türkiye oluyoruz.

    "O ne demek" demeyin. Öyle işte.
    Ertem Eğilmez filmleri, devamında Halit Akçatepe ve çoğu dönemdaşının oynadığı filmler, diziler gerçek Türkiye yi, o Türkiyenin "Neşeli Günleri"ni anlatan, "Gülen Gözler"ini yansıtan filmlerdi. "Bizim Aile" idi, "Canım Kardeşim" di.

    Türk, Ermeni, Kürt, Rum, Roman, Çerkes, Laz, sakar, şark kurnazı, saf köylü, sosyete gülü, dert babası, çapkın delikanlı, çileli aşık, kibar hanım, çalışkan velet, kötü kadın, özenti kuzen, dedikoducu komşu, meraklı dede, ünlü şarkıcı, evhamlı anne... hepsi, hepimiz vardık o filmlerde. Kimse kimseyi O_BU_ŞU diye ayırmazdı.

    Şimdi hani en büyük eksiğimiz umut ya, o filmler umut doluydu.
    Kaybettiğimiz birlik vardı o filmlerde.
    Belki de bu yüzden, en zor anlarımızda içlerinden biri göçüp gidiyor ki yeniden gösterilsin bu filmler, biz de kim olduğumuzu hatırlayalım.
    Bizi "Onlar-bunlar" yapanlara inat, koskocaman bir aile olduğumuzu unutmayalım.

    Alamanyadan geleni de kucaklayan, gidenin ardından su döken, kavgasını kötüye karşı birlik olarak veren ve nihayetinde kötünün hep yenildiği, hep ders aldığı, herkesin kahkahalar attığı o aile bizim ailemiz.

    Olur da bugün Halit Ağabeyimizin ardından o güzelim filmlerden birini izlerseniz, geride kalan çocukluğunuza üzülmeyin.
    Halit Ağabeyi ve tüm dostlarını onurlandırmak adına ne güzel bir aile olduğumuzu hatırlayın, umudunuzu canlı tutun, ince hastalığa tutulmuş Feride hırkasını atın omuzlarınızdan, kötü adamlara karşı öfkenize yenilmeyin, Güdük Necmi gibi kurnaz olamaz herkes ama onun gibi, onlar gibi koskoca bir sınıfla tek yürek olabilir.

    Hafize Ana göbeğini oynatarak gülsün, Şaban tüm dişlerini göstersin, Damatın çakıl gözleri parlasın, diğer yandan Hulusi Kentmen bıyıklarını gururla büksün, Zeki Alasya tüm saf ifadesiyle gülerken Halit Akçatepeye sarılsın.
    Hiçbirinin gözü arkada kalmasın. Hem biz onların filmleriyle büyüdük, birlik olmayı bizden iyi kim becerebilir ki?

    "Ho-ho-hoşçakal" Halit Akçatepe, tüm dostlarına selamlar!

    Son düzenleme : metin; 02-04-2017 saat: 20:41.

  3. Sauna - Ter banyoları Maya kültüründe büyük bir rol oynardı.
    Saunaların, bedenlerindeki ve ruhlarındaki kirlilikten arındırdığına inanılırdı.




    İlk halk saunası 1936 Berlin olimpiyatlarında Fin sporcuların tepkisi üzerine olimpiyat köyüne olarak inşa edilmiştir.
    Diğer ülkelerden gelen sporcuların ilk defa Berlin'de kullandıkları bu sauna, kültürün dünyaya yayılmasında büyük önem taşımışlardır.

  4. 1982 Falkland Savaşı




    1982'de Arjantin'in Falkland ve Güney Georgia Adalarını işgal etmesi ile başlayan toplam 907 kişinin ölümüne sebep olan savaştır.
    Altı hafta süren savaşın ardından Arjantin teslim olmuş ve işgal ettiği toprakları terk etmiştir.
    Arjantin'de iktidardaki Leopoldo Galtieri rejimi savaşın ardından devrilmiştir.
    Birleşik Krallık'ta ise Margaret Thatcher zaferin etkisiyle 1983 Birleşik Krallık genel seçimlerini ezici bir çoğunlukla kazanmıştır.

  5. 4 Mayıs 1982 Exocet füzesi ile vurulup batan İngiliz "H.M.S. Sheffield" savaş gemisi



    Falkland Savaşı esnasında, 4 Mayıs 1982 günü, İngiliz Kraliyet Donanmasına ait H.M.S. Sheffield savaş gemisi, en gelişmiş elektronik harp ve füze karşı koyma sistemlerine sahip olmasına rağmen, bir Exocet füzesi tarafından vurulmuştur.

    Gemiye iniş kalkış yapan Harrier savaş jetleri ile yapılan telsiz konuşmalarına gemideki elektronik harp karşı koyma sistemleri elektromanyetik karışıma neden olduğundan, geminin elektronik harp karşı koyma sistemleri devre dışı bırakılmış ve bu esnada bir Arjantin uçağından atılan Fransız yapımı Exocet füzesi tarafından savaş gemisi vurulmuştur.

    Geminin isabet alması sonrasında yangın çıkmış ve gemi Güney Atlantik Okyanusunun sularına gömülmüştür. Olay sonrasında 24 denizci hayatını kaybetmiş 24 denizci de yaralanmıştır. Gemiye isabet eden Exocet füzesi patlamamasına rağmen, meydana gelen sürtünme nedeniyle çıkan yangın sonucu personel yaralanmış ve hayatlarını kaybetmiştir.

  6. Rejim muhaliflerinin idam mangası tarafından kurşuna dizilme anı 1979 İran



    İran'da 1979 da çekilen ve 1980 Pulitzer Ödülüne layık görülen ünlü idam mangası fotoğrafının, İranlı foto muhabiri Razmi'nin olduğu ortaya çıktı
    Aktüalite dalında 1980 Pulitzer ödülü verilen ve 11 mahkumun idam mangası tarafından kurşuna dizilmesini gösteren fotoğrafı kimin çektiği uzun zaman gizli kalmıştı.

    Fotoğrafı İranlı Razminin çektiğiyse 2006 yılında Wall Street Journal tarafından ortaya çıkarıldı.
    Ağustos 1979da bir İran gazetesinde yayımlanan fotoğrafın sahibi Razminin, güvenlik gerekçesiyle adını gizli tutmayı seçtiği belirtiliyor.
    Pulitzer Komitesinden Sig Gissler, O dönemde ilk kez adı açıklanmayan biri tarafından çekilen bir fotoğrafa ödül vermiş ve günün birinde kimin çektiğinin ortaya çıkmasını umut etmiştik dedi. Gissler, bunca yıl sonra ünlü fotoğrafı çeken kişinin kimliğinin ortaya çıkmasına sevindiklerini söyledi.
    Razmi, sertifikasını ve 10 bin dolarlık para ödülünü yeni Pulitzer Ödülü sahipleriyle birlikte aldı.

  7. Amerikan yapımı bu cihazlar ses dalgalarını dinleyerek uçakların geldiği yönü belirlemek için kullanılıyordu. Daha sonra yerini radar sistemlerine bıraktı


  8. I. Dünya Savaşı sırasında kullanılan İtalyan obüsü, 1914 ve 1917 yılları arasında İtalya’da kullanıldı, yaklaşık 30 adet üretildi.


Sayfa 41/178 İlkİlk ... 3139404142435191141 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •