Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler arasında alacak tahsilatına ilişkin tablo belli oldu.400 şirketin incelemesi yapıldı. 33 şirketin 2025’in ilk 6 ayında yaptığı satışların ödemesini alamadığı görüldü.

Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler arasında alacak tahsilatına ilişkin dikkat çekici bir tablo ortaya çıktı. 400 şirketin incelendiği çalışmada, 33 şirketin 2025’in ilk 6 ayında yaptığı satışların ödemesini alamadığı görüldü. Üstelik bu şirketlerin 25’inde alacak vadelerinin bir yılı aştığı belirlendi.

REEL SEKTÖRDE ALACAK YÜKÜ ARTIYOR

Son veriler, reel sektörde alacak stokunun hızla büyüdüğünü gösteriyor. 2024 sonunda 1,19 trilyon TL olan toplam alacak, 2025 Haziran itibarıyla 1,29 trilyon TL’ye ulaştı. Bu tablo, şirketlerin satışlarını nakde çevirmekte zorlandığını ve finansal yükün giderek arttığını ortaya koyuyor.

Sektörel kırılımda kâğıt-gazete, savunma, metal eşya, teknoloji ve sağlık sektörleri öne çıkıyor. Örneğin savunma sanayinde 21,9 milyar TL’lik alacak 124,7 milyar TL’lik ciroya dayanırken, teknoloji sektöründe 56,4 milyar TL’lik alacak 204,4 milyar TL ciroya karşılık geliyor.

Borsada riskli tablo: 33 şirket alacaklarını 1 yıldır tahsil edemiyor 1

ŞİRKET BAZINDA ÇARPICI ORANLAR

Alacakların ciroya oranı en yüksek şirketler arasında Yeşil Yapı, İz Yatırım Holding, Senkron Siber Güvenlik, Katmerciler Ekipman, Margün Enerji ve Makina Takım yer alıyor. Yeşil Yapı’da alacakların ciroya oranı yüzde 700’ün üzerine çıkarken, İz Yatırım Holding’de bu oran yüzde 2400’ü aşıyor.

KAYNAKLARA GÖRE TABLO ENDİŞE VERİCİ

Ekonomim gazetesinde Şenem Turan’ın aktardığı ve sermaye piyasaları danışmanı Yunus Kaya’nın araştırmasına dayandırılan verilere göre, bu 33 şirket son tahsilatlarını büyük ölçüde 2024 yılında gerçekleştirdi. 2025’in ilk yarısında ise ciddi bir nakit girişinin olmaması, nakit akışında kırılganlık yarattı.

Borsada riskli tablo: 33 şirket alacaklarını 1 yıldır tahsil edemiyor 2

TAHSİLAT SORUNLARI EKONOMİYE YANSIYOR

Uzmanlara göre, alacakların ciroya oranının bu kadar yüksek seviyelere çıkması, işletmelerin finansman baskısını artırıyor. Şirket bilançolarında bozulmaya yol açan bu tablo, aynı zamanda sermaye piyasalarında güven sorununa da işaret ediyor.