Morgan Stanley, açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) ile birlikte makro politikaların seyrini koruyarak ekonomik şoklara karşı direnç sağlayacağını ifade etti.
Kurum, para ve maliye politikalarında beklenen sürekliliğin, ekonomideki toparlanmayı destekleyeceğini vurguladı.
OVP’nin enflasyonla mücadeleyi desteklemek amacıyla büyümede ılımlılık ve kademeli bir mali konsolidasyon öngördüğüne dikkat çekildi.
Raporda ayrıca kamu tarafından belirlenen ücret ve fiyatların enflasyon hedefleriyle uyumlu hale getirileceği taahhüdüne işaret edildi.
TCMB'NİN POLİTİKA ALANI MEVCUT
Morgan Stanley, TCMB’nin rezervler, faiz oranları ve makro ihtiyati araçlar açısından politika alanına sahip olduğunu düşündüğünü belirtti.
Bu sayede TCMB’nin, yurt içi haber akışına rağmen döviz istikrarını destekleyebileceği ve yerleşiklerin döviz talebini sınırlayabileceği görüşünü dile getirdi.
ENFLASYONUN YÜZDE 21’E İNMESİ BEKLENİYOR
Enflasyonun gelecek yıl da devam edeceğini ancak iç talepteki direnç, hizmet enflasyonundaki yapışkanlık ve yüksek beklentiler nedeniyle hükümet hedeflerinden daha yavaş bir tempoda gerçekleşeceğini öngören Morgan Stanley, enflasyonun 2025 sonunda yüzde 30’a, 2026 sonunda ise yüzde 21’e gerileyeceğini tahmin ediyor.
FAİZ BU SENE YÜZDE 37’YE İNEBİLİR
Bankanın beklentilerine göre faiz indirimleri 2025 sonunda yüzde 37’ye ve 2026 sonunda yüzde 26’ya kadar kademeli olarak gerçekleşecek ve reel faizler nispeten yüksek kalacak. Morgan Stanley, yatırımcıların Merkez Bankası’nın ihtiyatlı politikasını sürdürmesiyle kısa USD/TRY ticaretini hala tercih edebileceğini belirtti.
Reform programının yetkililer tarafından desteklenmeye devam etmesi nedeniyle, ülke risk primlerinin yakın vadede sabit kalacağını düşünen kurum, açıklanan ihraçların eğrinin orta kısmında yoğunlaşarak 10-30 yıllık eğride marjinal bir yataylaşmaya yol açacağını öngördü.