Sayfa 1197/2460 İlkİlk ... 1976971097114711871195119611971198119912071247129716972197 ... SonSon
Arama sonucu : 19680 madde; 9,569 - 9,576 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1.  Alıntı Originally Posted by effendy75 Yazıyı Oku
    Kaan selam,

    İlk dönüşler itibariyle parasını KKM’de tutan mudiler, hem döviz hem de TL getiri bazında zarar etmiş olacak. TL bazındaki zarar senaryosunu alıntı yaptığınız mesajımda belirtmiştim. Dolar bazında baktığımızda ise, yüzde 2 lere çıkarılan döviz al-sat makası nedeniyle sattığınız dövizi zarar yazmadan yerine koyma şansınız yok. Yani döviz bazında da negatif getiri almış oldunuz.. üstelik dövizde kalarak elde edeceğiniz faizi de alamadınız..🙂

    Kimseye yatırım tavsiyesi vermek haddime değil.. ancak KKM işinde ilk round itibariyle durum budur..
    Sn effendy45 kkm lerin zarar kismini cok anlayamadim. 11.30 dan kkm ye gecen birisi en fazla makas zarari olur. Ama dediginiz gibi %2 makas gormedim bankalarda. En azindan garanti de tfx te yok.
    Bildigim kadariyla uzatma hakki da tanidilar kkm cilere. Kkm ye gecmeden dolarda kalip bunuda bozdurmak isteyen her zaman makas kadar zarar yazacakti zaten.

    Ben her nekadar kkm ye gecmemis olsamda geçmiş dönemde buna girmek en mantiklisiymis. Trade etmediginiz sürece risksiz guzel kazanc sağladı insanlara.
    Bu arada kkm yi savunan birisi olmadigimi da belirtmek isterim.

  2. #9570
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Dünyanın merkezi İstanbul
    Gönderi
    1,826
    sn deniz43,Son 3 aylık dönemde kkm, usd, borsa, bono,mevduat gibi birçok yatırım aracı(birkaç istisnai hisse dışında) enflasyona karşı reel olarak ciddi zarar ettirdi.

    Kimse konuşmuyor ama hele emekli olup da toplu parasını klasik aylık TL vadeliye bağlayan insanların parasının erimesini düşünemiyorum..Bunların kaybı çok daha fazla..enflasyon %55(resmisi) banka ona net 16 bile vermiyor şu an..

    Peki bunun kazançlısı nerede? Negatif reel faiz vererek bir nevi kendisini sübvanse ederek Hazine mi kazanmış oldu? Hadi diyelim kazandı ama bir yandan kamu da tasarrufla ilgili de hiçbirşey görmüyor, duymuyoruz.

  3. #9571
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Mevcut konjonktürde maalesef reel getiri sağlayacak bir yatırım alanı bulmak zor.Türkiye'de yıllık %82.8 gibi çok yüksek bir enflasyon var(ENAG),gelecek hafta da muhtemelen %90'lı enflasyon oranlarını göreceğiz.Yıllık getirisi enflasyonun altında kalmayacak TL yatırım alanı bulmak pek mümkün değil gibi gözüküyor.Uzun vadede döviz kurlarının bölgeler arası enflasyon farkları kadar yükseleceği dikkate alınabilir ve döviz pozisyonları korunabilir ama şu anda Türkiye'deki enflasyona göre çok daha düşük düzeyde olsa da ,rezerv paralarda da da 40 yıldır görülmeyen bir enflasyon oranı var.Dolar enflasyonuna karşı,başta ABD yurt dışında hisse senedi,emlak,tahvil yatırımı yapılsa, onlar da şu anda aşırı primli,hatta balon oluşmuş durumda. Para enflasyon oranı düşük ülkelerin "hard currency" paralarında tutulabilir; İsviçre(%1.5 enflasyon),Japonya(%0.8 enflasyon) ama onların paraları da ABD faiz arttırmaya ve parasal daralmaya başlayınca muhtemelen dolara karşı değer kaybedecekler.Aynı miktarda japonya yen'i ya da isviçre frang'ı daha az dolar edecek.
    Bu durumda para kazanmaktan ziyade,bu dönemde birikimlerin değerini reel olarak korumak daha önem kazanıyor.Onun için defansif yatırım araçlarından riski dağıtarak bir sepet oluşturmak en mantıklısı gibi gözüküyor.
    -Altın kısa vadeli ve gümüş uzun vadeli portföye bir miktar konabilir.
    -Kış mevsimi boyunca enerji emtiaları ile ilgili fonlara portföyde bir miktar yer ayrılabilir,orta vadede tarım emtiaları fonlarına fortföyde yer ayrılabilir(Gübre fiyatlarındaki astronomik artış nedeniyle bu yıl hem küresel gıda üretiminde düşüş bekleniyor,hem de yüksek maliyetlerin fiyatlara yansıması bekleniyor).

    -Ucuz ve uzun vadede iyi prim yapabilecek bir arsa alma fırsatı çıkarsa değerlendirilebilir.(Tek önerebileceğim TL varlık)
    -Geri kalan kısım için,1 yıllık tahmini harcamalar için bir TL tutar ayrıldıktan sonra, geri kalan birikimlerin "hard currency" dövizlerden birinde ya da birkaçında tutulup,Fed'in parasal sıkılaştırma ve bilanço daraltmasıyla varlık fiyatlarında balonun sönmeye başlamasıyla birlikte yılın son çeyreğinde ya da gelecek yıl çıkabilecek cazip değerlemelerle döviz cinsinden varlıklara yatırım yapma fırsatı çıkıncaya kadar nakit pozisyonda beklemek,benim penceremden en makul yol gibi gözüküyor.
     Alıntı Originally Posted by cennetyolu Yazıyı Oku
    sn deniz43,Son 3 aylık dönemde kkm, usd, borsa, bono,mevduat gibi birçok yatırım aracı(birkaç istisnai hisse dışında) enflasyona karşı reel olarak ciddi zarar ettirdi.

    Kimse konuşmuyor ama hele emekli olup da toplu parasını klasik aylık TL vadeliye bağlayan insanların parasının erimesini düşünemiyorum..Bunların kaybı çok daha fazla..enflasyon %55(resmisi) banka ona net 16 bile vermiyor şu an..

    Peki bunun kazançlısı nerede? Negatif reel faiz vererek bir nevi kendisini sübvanse ederek Hazine mi kazanmış oldu? Hadi diyelim kazandı ama bir yandan kamu da tasarrufla ilgili de hiçbirşey görmüyor, duymuyoruz.
    29 Ocak tarihinde sorulan bir soruya karşılık,bu başlıkta yukarıdaki yazıyı yazmıştım.Rusya'nın Ukrayna'yı istilasıyla enerji ve tarım emtiaları yanında sanayi emtiaları da dolar bazında iyi prim yaptı.Petrol 139 usd/varil fiyat seviyesini test etti,altın 2078 usd/ons seviyesini test etti.
    İçerideki bütün yatırım araçlarının getirisinin reel olarak negatif olması nedeniyle,yukarıdaki yazımdaki yatırım sepetinde, riski farklı ağırlıklara dağıtarak hala kullanmaya devam etmek -bana göre- en iyi seçenek olmaya devam ediyor.

    -Sorunuzun ikinci kısmını cevaplandırırken ise , yazmaktan büyük üzüntü duyuyorum ki;Emeği ile geçinenlerin ücretleri "gerçek dışı" enflasyon oranlarıyla ayarlanarak reel olarak büyük ölçüde eritildi,sadece kamuda değil özel sektörde de.Orta sınıf eridi yoksullaştı,yoksulların gelirleri ise açlık seviyesinin altına düştü,şu anda asgari ücretle çalışanlar %50'yi geçti,toplamda ise %85 civarı çalışan 2 asgari ücretin altında çalıyor.
    1980'lerin ortasında ben iş hayatına başlarken örneğin iyi bir üniversiteden mezun ,ingilizceye hakim bir mühendis BP,Mobil,Üniliver,Netaş gibi uluslararası şirketlerden birinde işe başlarken net 2 bin dolar karşılığı civarında maaş ile işe başlardı,her 3 ayda bir de ikramiye yani çift maaş alırdı(yıl içinde toplam 16 maaş=32 bin usd),ayrıca yıl sonunda performansa göre değişen oranlarda şirket karından prim dağıtılırdı.5 yıl içinde ise iyi performans gösterip terfi alanların yıllık net geliri 60 bin dolara kadar çıkabilirdi
    Tabii maaşların böyle yüksek olmasında ;her ne kadar 1980 askeri darbesinde güçleri kırılsa da hala sendikaların pazarlık gücünün sürmesi ve henüz avrupa ile gümrük birliği olmaması nedeniyle ,içeride üretilen ürünlerin yüksek gümrük oranlarıyla korunması nedeniyle iyi kar eden şirketlerin yüksek ücret ödeyebilme imkanlarının olduğunu da not etmek lazım.
    Belki yüksek rekabet nedeniyle şirketler şimdi aynı ücretleri artık veremez ama ,mevcut ücret seviyelerin de, çok düşük "yoksulluk ücreti" olduğunu söylemek zorundayız.
    Şimdi ikinci bir sorun daha var;emeği ile geçinenlerin satınalma güçleri enflasyonda erirken;çocuğunun eğitimi,sağlık sorunları,işsiz kaldığında zor günler için ya da emekliliğinde sıkıntıya düşmemek için dişinden tırnağından arttırdığı tasarrufları birikimleri "derin negatif reel faiz oranlarıyla" enflasyonda eritiliyor ve bu tasarruflar birikimler dar bir çevreye büyük negatif faiz oranlarıyla kredi verilerek bu kesim zengin ediliyor,servetine servet katılıyor, bir "sosyal servet transferi" yapılıyor.Şu an için ticari TL faizleri %20.34(TCMB)
    https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?...NEG9DQ1s%3D/tr
    Hiç iş yapmasını bilmeyen biri bile %20 ile tasarruf yapanın parasıyla mal alır stok yapar 1 yıl sonra %100 fiyat farkıyla satar ,oturduğu yerden tasarruf edenin sırtından büyük kazançlar sağlar.Tasarruf edenlerin birikimleri ise reel olarak erir ,zor günlerinde savunmasız çaresiz yalnız kalır.
    Bu nedenle birikimleri reel olarak koruyabilmek için yatırım araçlarını dikkatlice seçmek gerekiyor.

  4. #9572
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Dünyanın merkezi İstanbul
    Gönderi
    1,826
    Ayrıntı cevap için çok teşekkürler. Bahsettiğiniz dönemlerdeki maaşların alım gücü ile şimdiki arasında uçurum oluşmuş durumda maalesef..Ne diyelim:Umarım yakın gelecekte maaşlarımızın ve tasarruflarımızın eritilmediği güzel günler görürüz.

  5.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    29 Ocak tarihinde sorulan bir soruya karşılık,bu başlıkta yukarıdaki yazıyı yazmıştım.Rusya'nın Ukrayna'yı istilasıyla enerji ve tarım emtiaları yanında sanayi emtiaları da dolar bazında iyi prim yaptı.Petrol 139 usd/varil fiyat seviyesini test etti,altın 2078 usd/ons seviyesini test etti.
    İçerideki bütün yatırım araçlarının getirisinin reel olarak negatif olması nedeniyle,yukarıdaki yazımdaki yatırım sepetinde, riski farklı ağırlıklara dağıtarak hala kullanmaya devam etmek -bana göre- en iyi seçenek olmaya devam ediyor.

    -Sorunuzun ikinci kısmını cevaplandırırken ise , yazmaktan büyük üzüntü duyuyorum ki;Emeği ile geçinenlerin ücretleri "gerçek dışı" enflasyon oranlarıyla ayarlanarak reel olarak büyük ölçüde eritildi,sadece kamuda değil özel sektörde de.Orta sınıf eridi yoksullaştı,yoksulların gelirleri ise açlık seviyesinin altına düştü,şu anda asgari ücretle çalışanlar %50'yi geçti,toplamda ise %85 civarı çalışan 2 asgari ücretin altında çalıyor.
    1980'lerin ortasında ben iş hayatına başlarken örneğin iyi bir üniversiteden mezun ,ingilizceye hakim bir mühendis BP,Mobil,Üniliver,Netaş gibi uluslararası şirketlerden birinde işe başlarken net 2 bin dolar karşılığı civarında maaş ile işe başlardı,her 3 ayda bir de ikramiye yani çift maaş alırdı(yıl içinde toplam 16 maaş=32 bin usd),ayrıca yıl sonunda performansa göre değişen oranlarda şirket karından prim dağıtılırdı.5 yıl içinde ise iyi performans gösterip terfi alanların yıllık net geliri 60 bin dolara kadar çıkabilirdi
    Tabii maaşların böyle yüksek olmasında ;her ne kadar 1980 askeri darbesinde güçleri kırılsa da hala sendikaların pazarlık gücünün sürmesi ve henüz avrupa ile gümrük birliği olmaması nedeniyle ,içeride üretilen ürünlerin yüksek gümrük oranlarıyla korunması nedeniyle iyi kar eden şirketlerin yüksek ücret ödeyebilme imkanlarının olduğunu da not etmek lazım.
    Belki yüksek rekabet nedeniyle şirketler şimdi aynı ücretleri artık veremez ama ,mevcut ücret seviyelerin de, çok düşük "yoksulluk ücreti" olduğunu söylemek zorundayız.
    Şimdi ikinci bir sorun daha var;emeği ile geçinenlerin satınalma güçleri enflasyonda erirken;çocuğunun eğitimi,sağlık sorunları,işsiz kaldığında zor günler için ya da emekliliğinde sıkıntıya düşmemek için dişinden tırnağından arttırdığı tasarrufları birikimleri "derin negatif reel faiz oranlarıyla" enflasyonda eritiliyor ve bu tasarruflar birikimler dar bir çevreye büyük negatif faiz oranlarıyla kredi verilerek bu kesim zengin ediliyor,servetine servet katılıyor, bir "sosyal servet transferi" yapılıyor.Şu an için ticari TL faizleri %20.34(TCMB)
    https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?...NEG9DQ1s%3D/tr
    Hiç iş yapmasını bilmeyen biri bile %20 ile tasarruf yapanın parasıyla mal alır stok yapar 1 yıl sonra %100 fiyat farkıyla satar ,oturduğu yerden tasarruf edenin sırtından büyük kazançlar sağlar.Tasarruf edenlerin birikimleri ise reel olarak erir ,zor günlerinde savunmasız çaresiz yalnız kalır.
    Bu nedenle birikimleri reel olarak koruyabilmek için yatırım araçlarını dikkatlice seçmek gerekiyor.
    Ne yazık ki bizde şiddetle yaşanmakla beraber orta sınıfın erimesi küresel bir sorun. Belkide paylaşım ekonomisinin, sosyal medyanın bu kadar popüler olmasının nedenide bu.

    My parents bought their house in 1976 for $58,000. in 2022 dollars, that would be $279,160.

    their 2022 assessment valued the house at $2.09 million.

    i don't think getting married at 34 instead of 24 is the reason my generation can't buy homes. thanks for coming to my ted talk

    https://twitter.com/michellecyca/sta...107204096?s=21


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

  6. #9574
     Alıntı Originally Posted by Westwind Yazıyı Oku
    Ne yazık ki bizde şiddetle yaşanmakla beraber orta sınıfın erimesi küresel bir sorun. Belkide paylaşım ekonomisinin, sosyal medyanın bu kadar popüler olmasının nedenide bu.

    My parents bought their house in 1976 for $58,000. in 2022 dollars, that would be $279,160.

    their 2022 assessment valued the house at $2.09 million.

    i don't think getting married at 34 instead of 24 is the reason my generation can't buy homes. thanks for coming to my ted talk

    https://twitter.com/michellecyca/sta...107204096?s=21


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    Genel olarak bu görüşe pek katılamıyorum.Son dönemde "reel negatif faizler" ile küresel ölçekte gelir dağılımı bir miktar daha da bozuldu ama hiç bir ülkede ,bizde olduğu gibi , ne %100'ü aşan enflasyon oldu, ne ücret ayarlamaları ile reel enflasyon arasındaki makas bu kadar açılarak hem ücretlerin satınalma gücü bizdeki gibi eridi,ne de birikimler bizdeki kadar reel olarak eridi.
    Şu anda başta iskandinav ülkeleri ve diğer kuzey avrupa ülkeleri olmak üzere hala çok sayıda ülkede, çok güçlü ve toplumun çok büyük kısmını kapsayan bir orta sınıf ve düzgün bir gelir dağılımı var.Ama bizim gibi kötü olanlar da var:ABD,Meksika,Şili,Güney Afrika gibi...

    Burada tweet'teki emlak fiyatlarının -tüm varlık sınıflarında olduğu gibi- balon seviyede olmasının sebebi ise ,Fed'in negatif reel faiz uygulaması.2008-2009 krizinde olduğu gibi,bir gün tetikleyici bir neden olur,balon patlar varlık fiyatları olması gereken yere gelir yani varlık fiyatlarının değeri (enflasyon +reel gsyih büyümesi) seviyesinde dengelenir,fiyatların üzerindeki köpük kalkar.

    https://tradingeconomics.com/united-...me-price-index

  7.  Alıntı Originally Posted by Kandirildim Yazıyı Oku
    Sn effendy45 kkm lerin zarar kismini cok anlayamadim. 11.30 dan kkm ye gecen birisi en fazla makas zarari olur. Ama dediginiz gibi %2 makas gormedim bankalarda. En azindan garanti de tfx te yok.
    Bildigim kadariyla uzatma hakki da tanidilar kkm cilere. Kkm ye gecmeden dolarda kalip bunuda bozdurmak isteyen her zaman makas kadar zarar yazacakti zaten.

    Ben her nekadar kkm ye gecmemis olsamda geçmiş dönemde buna girmek en mantiklisiymis. Trade etmediginiz sürece risksiz guzel kazanc sağladı insanlara.
    Bu arada kkm yi savunan birisi olmadigimi da belirtmek isterim.
    Yüzde 1’in altında makas yok bildiğim kadarıyla. KKM öncesinde bu makaslar çok daha düşüktü.

    Dövizci tabir edilen müşteri kitlesi, dövizden al-sat yapmak yerine genelde tasarrufunu, çok büyük çalkantılar olmadıkça, sürekli dövizde tutan kitledir..bahse konu gruptan KKM ‘ye geçenler hem döviz faizinden oldular hem de tekrar dövize dönmek isterlerse en az yüzde 1 lik makas yüzünden kayıp yaşayacaklar..

    Önümüzdeki dönemde bu denklemin değişip değişmeyeceğini göreceğiz..

  8. #9576
    Richmond Fed Başkanı Barkin'in Enflasyon ile ilgili konuşmasından,önemli bulduğum pasajlar:

    https://www.richmondfed.org/press_ro...peech_20220318


    -"In the medium and long term, on the other hand, the Fed's rate moves certainly do influence inflation. Milton Friedman's famous analysis showed that monetary policy operates with a lag, which he called "long and variable."

    -"One part of how we influence inflation is quite tangible. Against a backdrop of stable inflation expectations, we raise rates and that reduces demand and eventually prices. Deposit rates increase, thereby creating more incentive to save rather than spend. The dollar appreciates, lessening demand for exports and lowering the price of imports. Borrowing rates rise, reducing capital investment and consumer spending. That's particularly true in interest-sensitive sectors like housing, auto and consumer durables. You are already seeing mortgage rates go up, for example."

    -"Another part is less tangible and occurs through a psychological effect over the longer term. Individuals and firms build expectations about future inflation. Firms then make their pricing and compensation decisions - and individuals make their purchase and employment decisions - in the context of those expectations. If the Fed does its part to control inflation, expectations and price and wage increases stay stable and anchored. If not, they don't, as you might argue has been happening in Turkey."

Sayfa 1197/2460 İlkİlk ... 1976971097114711871195119611971198119912071247129716972197 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •