29 Ocak tarihinde sorulan bir soruya karşılık,bu başlıkta yukarıdaki yazıyı yazmıştım.Rusya'nın Ukrayna'yı istilasıyla enerji ve tarım emtiaları yanında sanayi emtiaları da dolar bazında iyi prim yaptı.Petrol 139 usd/varil fiyat seviyesini test etti,altın 2078 usd/ons seviyesini test etti.
İçerideki bütün yatırım araçlarının getirisinin reel olarak negatif olması nedeniyle,yukarıdaki yazımdaki yatırım sepetinde, riski farklı ağırlıklara dağıtarak hala kullanmaya devam etmek -bana göre- en iyi seçenek olmaya devam ediyor.
-Sorunuzun ikinci kısmını cevaplandırırken ise , yazmaktan büyük üzüntü duyuyorum ki;Emeği ile geçinenlerin ücretleri "gerçek dışı" enflasyon oranlarıyla ayarlanarak reel olarak büyük ölçüde eritildi,sadece kamuda değil özel sektörde de.Orta sınıf eridi yoksullaştı,yoksulların gelirleri ise açlık seviyesinin altına düştü,şu anda asgari ücretle çalışanlar %50'yi geçti,toplamda ise %85 civarı çalışan 2 asgari ücretin altında çalıyor.
1980'lerin ortasında ben iş hayatına başlarken örneğin iyi bir üniversiteden mezun ,ingilizceye hakim bir mühendis BP,Mobil,Üniliver,Netaş gibi uluslararası şirketlerden birinde işe başlarken net 2 bin dolar karşılığı civarında maaş ile işe başlardı,her 3 ayda bir de ikramiye yani çift maaş alırdı(yıl içinde toplam 16 maaş=32 bin usd),ayrıca yıl sonunda performansa göre değişen oranlarda şirket karından prim dağıtılırdı.5 yıl içinde ise iyi performans gösterip terfi alanların yıllık net geliri 60 bin dolara kadar çıkabilirdi
Tabii maaşların böyle yüksek olmasında ;her ne kadar 1980 askeri darbesinde güçleri kırılsa da hala sendikaların pazarlık gücünün sürmesi ve henüz avrupa ile gümrük birliği olmaması nedeniyle ,içeride üretilen ürünlerin yüksek gümrük oranlarıyla korunması nedeniyle iyi kar eden şirketlerin yüksek ücret ödeyebilme imkanlarının olduğunu da not etmek lazım.
Belki yüksek rekabet nedeniyle şirketler şimdi aynı ücretleri artık veremez ama ,mevcut ücret seviyelerin de, çok düşük "yoksulluk ücreti" olduğunu söylemek zorundayız.
Şimdi ikinci bir sorun daha var;emeği ile geçinenlerin satınalma güçleri enflasyonda erirken;çocuğunun eğitimi,sağlık sorunları,işsiz kaldığında zor günler için ya da emekliliğinde sıkıntıya düşmemek için dişinden tırnağından arttırdığı tasarrufları birikimleri "derin negatif reel faiz oranlarıyla" enflasyonda eritiliyor ve bu tasarruflar birikimler dar bir çevreye büyük negatif faiz oranlarıyla kredi verilerek bu kesim zengin ediliyor,servetine servet katılıyor, bir "sosyal servet transferi" yapılıyor.Şu an için ticari TL faizleri %20.34(TCMB)
https://evds2.tcmb.gov.tr/index.php?...NEG9DQ1s%3D/tr
Hiç iş yapmasını bilmeyen biri bile %20 ile tasarruf yapanın parasıyla mal alır stok yapar 1 yıl sonra %100 fiyat farkıyla satar ,oturduğu yerden tasarruf edenin sırtından büyük kazançlar sağlar.Tasarruf edenlerin birikimleri ise reel olarak erir ,zor günlerinde savunmasız çaresiz yalnız kalır.
Bu nedenle birikimleri reel olarak koruyabilmek için yatırım araçlarını dikkatlice seçmek gerekiyor.
Yer İmleri