Sayfa 21/45 İlkİlk ... 11192021222331 ... SonSon
Arama sonucu : 356 madde; 161 - 168 arası.

Konu: Deprem ve piyasalar

  1.  Alıntı Originally Posted by Para Baronu Yazıyı Oku
    Günaydın herkese ve fedoramcaya. Bütün milletimizin başı sağolsun. Tarifi ve anlatılması imkansız, çok büyük bir felaket. Çocukluğumdan beri bildiğim şehrim yerle bir. Eskiden 'yerle bir' deyimi bir abartı gibi kullanılırdı ama inanın bu sefer öyle değil. Hatay'ın Antakya, Samandağ ve İskenderun ilçe merkezleri tamamen yerle bir. Ayakta görünen birkaç bina da artık oturulmaz. Nükleer bomba atsan bu kadar hasar verir miydin bilmiyorum.

    6 şubat sabahı bebeğimizin süt ve bez ihtiyaçlarını karşılamak için uyanmıştık eşimle. Önce bir sarsıntı oldu. Yerimizden kıpırdamadık güçlü değil diye. Sonrasında öyle bir deprem başladı ki evi karton gibi sallıyordu ve durmuyordu. Deprem devam ederken bebeği kucaklayıp 2. Kattaki evden dışarı kaçmaya çalışmak gafletinde bulundum. Yürümek bile mümkün değildi. Sarsıntıların savurmasıyla bebeğimin kafasını duvara çarptım ve çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Çok şükür şu an çocuk iyi.

    İnsan kendisi için ne kadar çok travma yaşasa da çocuğu için yaşadığı travma daha büyük oluyor. Aynı gün şehir merkezinde yaşayan kuzenimin ailesiyle birlikte yaşadığı apartmanın yerle bir olduğunu öğrendim. Bu da aynı gün ikinci travmam oldu. Sonra kuzenimin kurtulduğunu ama eşi ve oğlunun vefat ettiğini bana söyleyip bunu kuzenime haber verme görevini bana verdiler. "Bana oğlumu getirin" diye bağıran kuzenimin önünde oturup hıçkıra hıçkıra ağladım, hiçbir şey söyleyemedim.

    Biz buna ağlarken kuzenimin yanında kalan kardeşinin (diğer kuzenim) aynı enkazdan ölü çıkarıldığını öğrendik.

    Hepsini enkazdan köyden şehre arabalarıyla giden akrabalarımız çıkardı. Bütün şehir yerle bir olmuş ve en az 24 saat hiçbir profesyonel müdahale olmamıştı. Bu 24 saat boyunca sürekli şiddetli artçı depremler ve şiddetli gökgürültülü yağmur vardı.

    Satırları yazarken gözyaşlarımı tutamadığım için burada kesmek istiyorum. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Ülkemizde ve dünyada iyi yürekli ve merhametli insanlar çoklar. Sonradan köyümüze kadar gelen yardımlarla şu anda bir sebze serasında yaşamımızı sürdürüyoruz.

    Herkese ve özellikle fedoramcaya çok teşekkür ederim. Şimdilik iyiyiz. Sağolun var olun.
    Zaten o çocukların çığlıkları bitiriyor insanı hocam

    Korkun onların hayatı oluyor kollarında gitmesini istemiyorsun...

  2.  Alıntı Originally Posted by CAKIR24 Yazıyı Oku
    Deprem yardımları hemen bitmemeli, zaman içinde her gün her ay yapılabilmeli. Maaşını ikramiyesini alan olur, fitre zekat veren olur.

    Depremde ahbab güzel yardım topladı. Güzel sonuçlar göreceğiz. Muhtemelen 4-5 bin konteyner ev veya daha büyüğünü göreceğiz.

    Ancak devleti bir kenara atmayın, devlette sizin devletiniz, onu ötekileştirmek kimseye fayda sağlamaz. Bugün ali yönetir yarın Veli yönetir ama devletimizi sayıp sevmeye devam etmeliyiz.

    Yardımların bir kısmı afad, bir kısmı ahbab şeklinde olabilir.

    Afadın başında tecrübeli biri olsaydı, devlet bir çok yere kesinlikle aynı gün müdehale ederdi. Kocaeli körfezde 1999 yılında aynı gün müdehale edildiğini gördük ve yaşadık. Gecen 24 yılda afad 2 gün geçmeli bir kuruma dönüşmüş. Bunun nedeni ise afadı yönetenin bu anlamda bir eğitimi ve yeteceği olmamasıdır.
    99 da ilk gün müdahale olmadı yalan söylemeyi bırak

    İletişim elektrik gıda su hiçbir sey yoktu

    Afad da 24 saat olmadan bu depremde bölgeye ulaştı
    Bizzat Görmesek senin gibilere inanacağız...

  3.  Alıntı Originally Posted by KaaN- Yazıyı Oku
    İnsanlar evinin çürük olduğunu bilerek oturmaya devam ediyor. M2 hesabı yapıyor, kuruş hesabı yapıyor. İlla ki hukuken gidip onu zorla çıkarmak gerekiyor. İnsanın hayatını, hukuki zorla devlet korumak zorunda kalması. Acı olan bu.

    Kızmanıza gerek yok. Anlamadığım şeyi yazmışsınız. Beni anlamışsınız ve çok güzel bir çözüm sunmuşsunuz. Aynı fikirdeyim. Keşke kaos çıkmadan uygulanabilse.
    Sayin Kaan,
    Sizi anladigimi dusunuyorum, ben de muhendisim, somut, uygulanabilir ne yapabiliriz...
    Daha once toplumsal aci konusunda yazmistim, ona bagli oldugunu, uzantisi oldugunu dusundugum bir noktayi da paylasmak istiyorum. Sorunuza cevap vermeden once, hatta Sayin Mzffr, dediklerinden once (akil, bilim...), en basta toplumsal guven meselesini, birliktelik konusunun cozulmesi gerekiyor diye dusunuyorum.

    Siyasetten ve iktidardan degil, toplumdan bahsediyorum. Sen ve ben oldukca, bizimkilerin yanlislari bana dogru, seninkilerin dogrusu bana yanlis oldugu surece. Goreve birini atarken sadakat (her taraf icin), liyakatin onune gectigi surece. Hicbir cozum basarili olamaz, basarili baslayabilir ama surdurebilir olamaz.

    Sizin verdiginiz ornegin (deniz kabuklari), onemli bir boyutununda guven oldugunu dusunuyorum. Cok az kisi kendine sizin kadar guvenir ve/veya imkani vardir. Ama ortamda bir deprem sefeberligi, kenetlenme ve guven olsa hersey takir takir cozulur.

    Sayin Mzffr'e katiliyorum, cozum bulmak cok kolay, yeterki toplumda guven olsun.
    Saygilarimla,

  4. Öğrendiğim kadarı ile yüksek binalar; daha hızlı inşaa edilebildiği için, uzun vadede maliyet avantajına sahip olanTÜNEL KALIP SİSTEMİ ile inşaa ediliyor..

    Bu sistemi araştırdım, belki 9 şiddetine kadar depreme dayanabilir deniliyor... Islahiye'de hasar gördü dendi ama tam doğru değil sanırım hiç bir Toki konutu yok yıkılan. Çok şükür!



    Şunu da araştırdım biraz, Toki mi çok iyi yapıyor yoksa bu sistem mi çok iyi diye, daha önce bu kadar yüksek katlı olmayıp da yıkılan Toki'ler de olmuş.
    Bu arada tabii Toki, zemin etüdünü de çok iyi yapıyor... O da çok önemli.. fakat asıl mesele bu sistem...Tünel kalıp sistemi..
    Demek ki bu sistem çok güçlü bir sistem, yani bu sistemde kare şeklinde tüm duvarlar, taşıyıcı beton oluyor... O bölümlerde tuğla da olmuyor doğal olarak...

    Yani çok basit madem böyle bir sistem var, 5 katlı binalar dahi bu şekilde yapılmaya zorlanabilirdi, yeni hiç bir binayı bu yöntem dışında yapılmasına izin verilmese idi, belki yıkılan yeni binaların hiç biri yıkılmayacaktı.

    Bu bir çözüm ise bu çözümü uygulatmayanlar sorumlu değil mi şimdi?

  5. Öğrendiğim kadarı ile yüksek binalar; daha hızlı inşaa edilebildiği için, uzun vadede maliyet avantajına sahip olan TÜNEL KALIP SİSTEMİ ile inşaa ediliyor..

    Bu sistemi araştırdım, belki 9 şiddetine kadar depreme dayanabilir deniliyor... Islahiye'de hasar gördü dendi ama tam doğru değil sanırım hiç bir Toki konutu yok yıkılan. Çok şükür!



    Şunu da araştırdım biraz, Toki mi çok iyi yapıyor yoksa bu sistem mi çok iyi diye, daha önce bu kadar yüksek katlı olmayıp da yıkılan Toki'ler de olmuş.
    Bu arada tabii Toki, zemin etüdünü de çok iyi yapıyor... O da çok önemli.. fakat asıl mesele bu sistem...Tünel kalıp sistemi..
    Demek ki bu sistem çok güçlü bir sistem, yani bu sistemde kare şeklinde tüm duvarlar, taşıyıcı beton oluyor... O bölümlerde tuğla da olmuyor doğal olarak...

    Yani çok basit madem böyle bir sistem var, 5 katlı binalar dahi bu şekilde yapılmaya zorlanabilirdi, yeni hiç bir binayı bu yöntem dışında yapılmasına izin verilmese idi, belki yıkılan yeni binaların hiç biri yıkılmayacaktı.

    Bu bir çözüm ise bu çözümü uygulatmayanlar sorumlu değil mi şimdi?

  6. #166
     Alıntı Originally Posted by fedoramca Yazıyı Oku
    Öğrendiğim kadarı ile yüksek binalar; daha hızlı inşaa edilebildiği için, uzun vadede maliyet avantajına sahip olan TÜNEL KALIP SİSTEMİ ile inşaa ediliyor..

    Bu sistemi araştırdım, belki 9 şiddetine kadar depreme dayanabilir deniliyor... Islahiye'de hasar gördü dendi ama tam doğru değil sanırım hiç bir Toki konutu yok yıkılan. Çok şükür!



    Şunu da araştırdım biraz, Toki mi çok iyi yapıyor yoksa bu sistem mi çok iyi diye, daha önce bu kadar yüksek katlı olmayıp da yıkılan Toki'ler de olmuş.
    Bu arada tabii Toki, zemin etüdünü de çok iyi yapıyor... O da çok önemli.. fakat asıl mesele bu sistem...Tünel kalıp sistemi..
    Demek ki bu sistem çok güçlü bir sistem, yani bu sistemde kare şeklinde tüm duvarlar, taşıyıcı beton oluyor... O bölümlerde tuğla da olmuyor doğal olarak...

    Yani çok basit madem böyle bir sistem var, 5 katlı binalar dahi bu şekilde yapılmaya zorlanabilirdi, yeni hiç bir binayı bu yöntem dışında yapılmasına izin verilmese idi, belki yıkılan yeni binaların hiç biri yıkılmayacaktı.

    Bu bir çözüm ise bu çözümü uygulatmayanlar sorumlu değil mi şimdi?
    tokide kötü olan sadece iç dekorasyon vs. aslında pek önemi olmayan şeyler...asıl önemli olan bina sağlamlığı zemin sağlamlığı vs. toki açık ara önde bence....insanlar ilerde daha çok kıymetini anlayacaktır...tokide çalma çırpma olayıda zor denetim sıkı...

  7.  Alıntı Originally Posted by fedoramca Yazıyı Oku
    Bu adama ben twitterda küfür ettim. Utanmıyor musun ahlaksız, enkaz altında millet varken, ruhsat veren belediyeleri, rönesansı savunur şekilde konuşuyorsun diye...

    Aynı şeyi Kılıçdaroğlu yapsa ona da aynı tepkiyi aynı şiddetle verirdim veririm, Baykal'a başsağlığı diledi, hele şu günlerde sakın baykal övücülüğü yapmayın diye twitinn altında döşedim.

    Siz Erdoğan'ın bir yanlışına, tabi o ALLAH'ın kulu değil ya yanılış yapmaz ama, hadi yaptı diyelim bir yanlışına benzer tepkileri verebilir misiniz? Verdiğimiz zaman bu ülke düzelebilir...

    Belediye başkanının hangi partiden olduğu önemli değil, CHP'li evet... Daha önce, deprem ile ilgili haykırışları, yardım cığlıkları vardı, depremden önce... ama bu söylediklerini affedecek de değilim, onlar nasıl doğru ise bu o kadar yanlış bir yaklaşımdı. Adamın şehri yerle bir olmuş, çıkmış bunları konuşuyor...

    Niye savundunun cevabı muhtemelen kendine yakın bir müteahhit idi, YANLIŞ, YANLIŞ, BİN KERE YANLIŞ... Kendine yakın derken en basit şekli ile muhtemelen tanıyordu... Belki daha fazlası var...
    Hoş diğer tarafta Müsiad başkanının (eski başkan olabili) binaları yıkıldı o da ortada yok.... O da yanlış...

    Ama şöyle bir fark var, ben tepkimi bu kesime istediğim gibi verebiliyorum ama diğer kesime veremiyorum, versem alırlar içeri, aynı şiddette ben bir bakana, bir akp li vekile yazsam, beni içeri alırlar. Ama CHP'ye bir CHP li olarak en sert eleştirileri yapabiliyorum...

    Öyle bir niyetleri yoktu ama, imamoğluna da yazdım, mansur yavaş a da yazdım, baykal ile sakın gündemi değiştirmeyin diye...

    Kimse babamızın oğlu değil kimseye aşık olmaya lüzüm yok, kimsenin yaptığını bizim yanımızda, bizim yandaşımızda diye sevmek, övmek, güzel görmek zorunda değiliz.
    Şu an baykal gibi milliyetçi bu partide yok malesef

    C.b nin yanlışına niye yanlış demeyelim

    Bir milletvekilini eleştirdi diye içeri kim alınmış ki sende alınasın

    Samimi değilsin bırak eleştiriyi her türlü tehdit edene bile bir şey olmuyor

    Ben sadece yapılana bakarım

    Gerisi hikaye...

  8. #168
    Ben şu tutuklanan müteahhit i anlayamıyorum saçma sapan beyan vermiş...rezidans yapan müteahit....be adam yüzlerce kişi ölmüş bina diye bir şey kalmamış sen değil ben mi suçluyum...insanlarını alın terini hiç ettin canını hiç ettin anılarını ailelerini hiç ettin ne olacak senin suçun yok mu...bence ibret olsun diye müebbet ile yargılanmalısın ki her önüne gelen biraz parası olan müteahhit olmasın....işin ehlilerinin yapması için şartlar zorlaştırılmalı her önüne gelen müteahhit olamayacağını anlamalı...Başka bir müteahhitte aynı 12 bina yapmış 12 side yerle bir olmuş tahsil ilkokul mezunu..

Sayfa 21/45 İlkİlk ... 11192021222331 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •