
Originally Posted by
Maslak1
katılıyorum; bizim payımız hakim ortağın yanında epeycene küçük olduğu için, hakim ortağın küçük ortaktan hak kaçırmaya yönelik motivasyonu güdüleyen bir durum çok da fazla değildir (oransal olarak). bizim küçük paya bakarak iş ve tercihlerini (temettü dağıtmak, saba ile ilişkiler, bono ihracında kendisinin saklı nitelikli alıcı olması vb) etkileyecek bir zemin pek yoktur.
bize ilişkin en önemli motivasyonu belki şu olur: piyasaya iş ve gidişat hakkında yeterli bilgi vermemek bilinçli bir tercih olabilir. bu kısıtlı bilgi akışı, hisse fiyatında pasif baskı aracı haline gelmiş durumdadır.. firmanın, yatırımcı nezdinde bilinirliği çok düşük.. bundan belki şöyle bir fayda bekliyor olabilirler: olur da firmayı satarsa ve hisseye çağrı yaparlarsa, çağrı fiyatı ile bist fiyatı arasındaki fark ne kadar çok olursa,KYnin çağrıya iştirak etmek iştahı o kadar yüksek olur. diğer pasif baskı aracı, temettü konusu olmuştur (piyasa ortalaması konu hk eksik bilgiye sahiptir.. firma da değiştirmek için pek bir aksiyon yapmıyor).. bir başka ortağımızın dediği gibi; "bizi korkutmak için minik miktarda, temettü dağıtmaya devam ederse, kendisini de minik miktarda temettüye mahkum etmiş olur".. çok temettü almak istiyorsa ki zamanı da gelecek, kar dağıtım oranını artırmak zorundadır.. kaçarı yoktur.
bunun dışında; %18lik ortağın küçük payı için entrika yapayım derken, yanlış işlere bulaşma, yanlış finansal kararlar alma gibi sorunlara bulaşma riski doğar.. karaları sub-optimal olmaya başlar.. bizim görmediğimiz başka bir çok öncelikleri olabilir (vardır) bir de bizi araya sokmaları işlerini iyice karıştırır..
işletme finansı bakımından şirketin tercihlerini beğeniyorum.. eski yazılarımda belirtmiştim.
Sevgili maslak1,
benim 1.nolu yatırım düsturum patrona güvendir. Yani patrona güvenmiyorsam, bunlar fırsatını bulduğunda bizi soymaya çalışır diyorsam, o hisse ağzıyla kuş tutsa, uzaya füze atsa yine de almam..portföyüme sokmam.
Naçizane tavsiyem de budur, eğer her hamleden huylanıyorsan, çakallık arıyorsan, sat gitsin...uğraşıp durma.
Göbeğinden devlete, onun sağladığı arge desteğine muhtaçsan; üstüne üretiminin hemen hepsini devlete satıyorsan...ufak tefek çakallık yapmazsın..yasal zeminin sana sağladığı yan yollara sapabbilirsin...ama öyle kayda değer bir usulsüzlük vs yapmazsın..bunu yapmak için deli ya da geri zekalı olman gerekir...ph nin ve ekibinin geri zekalı ya da deli olduğunu düşünmüyorum.
Ha, küçük yatımcıya yeterli bilgi vermeme, şirketin faaliyetleri konusunda ketum davranma, tenemttü politikası vs bunlar tali konulardır...bu konularda eleştirebiliriz, ama bunlar patronu ve üst yönetimi güvensiz yapmaz, hırsız hiç yapmaz.
benim nezdimde deva yönetimi, yatırımcının toz konıdrmadığı, durmadan güzellme yaptığı sasa nın, hektaş ın, kontrol matiğin, kimpur un, tukaşş ın patronundan/yönetiminden daha dürüst/daha güvenilirdir.
Güven sorunu olanlara sadece şunu hatırlatayım. 2006 da şirket imtiyazlı olarak devralındğında...her yıl temettü alarak şirketin kanını emebilirlerdi...büyümez, edebildiği kar da bu temettüye giderdi...ama yönetim 15 yıl, şirket kendi ayakları üzerinde rahatça durabilip, finanasal açıdan çok sağam hale gelene dek bu yola başvurmadı.
unutmayın, devletin ortak olduğu, tr nin en büyük şiretlerinden türk telekom bu temettü politikası ile az daha batırılıyordu..herkesin gözü önünde yaşandı bunlar..yani isteseler devanın da çok rahatlıkla bu şekilde içi boşaltılabilirdi.
Önemli dönüm noktalarını, beğendiğim analizleri Twitter dan da paylaşıyorum...@cautionary53
Yer İmleri