Ali Ağaoğlu, ilk Trump döneminde yaşanan ticaret savaşlarının artık teknoloji savaşlarına dönüştüğünü belirterek, “Çin özellikle 5G, hatta 10G iletişim teknolojilerinde Amerika’nın önüne geçti. Yapay zekâ üretiminde belki biraz gerideler ama iletişim ve çip üretiminde ciddi mesafe aldılar” dedi.

Reklam
Reklam

Yeni dönemde ABD’nin bu farkı kapatmak için agresif adımlar atacağını vurgulayan Ağaoğlu, “Trump yönetimi dünyada iz bırakmak isteyecek. Bu da agresif, sert ekonomik kararlarla olacak” ifadelerini kullandı.

“ABD TAHVİL PİYASASINDA GÜVEN KAYBOLACAK”

Ağaoğlu’na göre, ikinci Trump döneminde en büyük kırılma ABD tahvil piyasasında yaşanacak:

“Trump dönemiyle birlikte Amerikan tahvillerine olan güven kaybolacak. Yeni Fed Başkanı muhtemelen güvercin bir tavır sergileyecek ve faiz indirimleri gündeme gelecek. Bu durumda tahvil piyasasında ciddi çatlaklar oluşur. Bu süreci doğru yönetemezlerse, finansal kriz iki dalga halinde gelir: ilki uyarı, ikincisi tsunami olur.”
Ağaoğlu, Asya piyasalarında özellikle Tayvan ve Güney Kore sigorta fonlarının ABD tahvillerini satmasının “ilk kıvılcım” olduğunu, asıl dalganın ise 2026’ya doğru gelebileceğini belirtti.

Reklam
Reklam

“ALTIN DEĞERLİ OLDUĞU İÇİN DEĞERLİDİR”

Altına yönelik ilgiyi “güven arayışı” olarak değerlendiren Ağaoğlu, “Tarih boyunca altın, insanlar tarafından değerli kabul edildiği için değerlidir. Bu güven algısı değişmedikçe altın, kriz dönemlerinde sığınılan bir liman olmaya devam eder” dedi.
Altın ve gümüşteki son yükselişin jeopolitik nedenlerle değil, Amerikan tahvillerine yönelik artan güvensizlikle açıklanabileceğini belirterek şöyle devam etti:

“Gazze, Ukrayna ya da Fed’in faiz kararları değil, asıl motivasyon Trump endişesiyle artan güvensizliktir. Altın son bir yılda yüzde 22, gümüş ise yüzde 28 değer kazandı. Bu rastlantı değil.”

“YAPAY ZEKÂ FIRTINASI: BALON BÜYÜYOR”

Teknoloji hisselerinde yaşanan yükselişi “yapay zekâ furyası” olarak tanımlayan Ağaoğlu, “Bugün yapay zekâ bir furya halinde. Bazı şirketler için üretkenliği artırabilir ama bu, her bilançoda pozitif etki yaratacak anlamına gelmez. Şirketlerin bir kısmı faydasını göremeyip uygulamayı bırakıyor bile” dedi.

Reklam
Reklam

Buna rağmen, dijitalleşmenin iş gücü yapısını değiştireceğini belirterek, “İstihdam kalemleri dönüşüyor. 1,5 milyon çalışana sahip firmalar, 30-40 bin kişiyi yapay zekâ nedeniyle işten çıkarıyor. Bu, sistematik bir dönüşümün işareti” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE’DE ALTIN BİRİKİMİ SERVET ETKİSİ YARATIYOR

Ağaoğlu, Türkiye’de altın fiyatlarındaki artışın konut piyasasına da yansıdığını söyledi:

“Altın 3.000 TL’nin üzerindeyken ciddi konut satışı gördük. İnsanlar yastık altındaki altınlarını bozarak ev almaya yöneldi. Bu, servet etkisinin klasik bir örneği.”

Ancak altın kaynaklı bu hareketin enflasyonu doğrudan tetiklemediğini belirten Ağaoğlu, “Asıl sorun maliye politikasından destek gelmemesi. Para politikası tek başına dezenflasyon yaratamaz” dedi.

“KAMUDA ŞİŞKİNLİK VE VERİMSİZLİK ARTIYOR”

Ali Ağaoğlu, Türkiye’de kamudaki istihdam artışına da dikkat çekti:

Reklam
Reklam

“2018’de 2,8 milyon kamu çalışanı varken bugün 5,2 milyona çıktık. Dijital çağda e-Devlet bu kadar yayılmışken, kamuda istihdam bu kadar artmamalı. Bu, verimsizliği büyütüyor.”

Vergi artışlarının harcamaları dengelemediğini vurgulayan Ağaoğlu, “Devlet vergileri artırıyor ama harcamaları kısmıyor. Bu da enflasyonla mücadelede samimiyet algısını zedeliyor” değerlendirmesini yaptı.

“STOPAJ HATASI REEL FAİZİ YOK EDİYOR”

Ağaoğlu, stopaj oranlarındaki artışın tasarruf sahiplerini dövize yönlendirdiğini söyledi:

“Stopaj artışı sonrası iki ve on yıllık tahvil faizleri yükseldi, kamunun borçlanma maliyeti de arttı. Devlet stopajdan gelir elde etti ama borçlanma maliyetinde daha fazlasını ödedi. Bu, büyük bir politika hatasıdır.”

Reel faizin pozitif olmadığı sürece dolar talebinin devam edeceğini belirterek, “Tasarruf sahibini ikna edemezseniz, dövize kaçış kaçınılmaz olur” dedi.

Reklam
Reklam

“TRUMP DÖNEMİNDE GÜVEN SARSILACAK, ALTIN KAZANACAK”

Programın sonunda Ali Ağaoğlu, ikinci Trump döneminde ABD tahvillerine güvenin sarsılmasıyla altının yeniden küresel anlamda güçleneceğini vurguladı:

“Trump dönemiyle birlikte tahvillere güven kaybolacak, doların rezerv para statüsü tartışmaya açılacak. Bu ortamda kazanan yine altın olacak.”