Dünya ekonomilerinin üzerindeki kara bulutlar dağılmıyor; bir kriz sönmeden diğeri patlak veriyor. Son beş yılda salgınlar, doğal afetler ve ekonomik krizler peş peşe yaşanırken, gelecek kaygısı ve belirsizlik genel tutum haline geldi.

Bu ortamda, Rusya-Ukrayna arasındaki barış görüşmelerine ilişkin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan gelen olumsuz açıklamalar piyasaları yeniden alarma geçirdi.

Reklam
Reklam

Lavrov'un, ABD barış planını reddedebileceklerine dair sinyali, çatışmanın uzayacağı ve küresel risk iştahının düşeceği beklentisini güçlendirdi. Küresel riskler arttıkça, insanoğlu doğal olarak en kadim yatırım aracı olan altına yöneliyor.

ABD'de ÜFE eylülde beklentileri karşıladı

ALTININ CEPHANESİ DOLUYOR

Finans piyasalarının odağında yer alan ABD enflasyon verileri, altının rallisi için teknik bir zemin oluşturdu.

ABD'de üretici fiyat endeksi (ÜFE), eylül ayında beklentilere paralel gerçekleşti. Üretici fiyatlarındaki genel seyrin piyasa tahminleriyle uyumlu olması, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek ayki faiz kararına yönelik beklentilerde büyük bir şok yaratmadı.

Reklam
Reklam

Bu durum, Fed'in beklenenden daha şahin (agresif faiz artırımı) bir politika izleme ihtimalini azaltarak, faizsiz bir varlık olan altının üzerindeki baskıyı hafifletti.

ABD'de ÜFE eylülde beklentileri karşıladı

MERKEZ BANKALARININ KAÇIŞ PLANI

Günümüzde sadece bireysel yatırımcılar değil, dünya üzerindeki ülke merkez bankaları da artan savaş bulutları ve belirsizlik karşısında altın biriktirmeye başlamış durumda.

Altın; ABD, AB, ÇİN, Hindistan ya da Türkiye’nin rağbet ettiği bir araç olmanın ötesinde, kürenin kaçış planı haline gelmiş durumda.