Yazar, 2025 yılında altın fiyatlarının yüzde 66 artarak ons başına 4.400 dolara ulaştığını hatırlattı ve bu performansın hisse senedi piyasalarının çok üzerinde olduğunu vurguladı. Martin, yükselişi açıklamaya çalışan pek çok teorinin ise "sonradan uydurulmuş açıklamalar" olduğunu öne sürdü.

Reklam
Reklam

DOLARDAN KAÇIŞ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL

Altının yükselişinin 2022 sonlarında, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası ABD'nin Rusya'nın dolar varlıklarını dondurmasıyla ivme kazandığını belirten Martin, birçok ülkenin rezervlerini dolardan altına kaydırma stratejisini mantıklı buluyor. Ancak yazar, bu jeopolitik kararın tek başına 2025'teki "patlamayı" açıklamadığını ifade ediyor.

ASIL SÜRÜCÜ: KAÇIRMA KORKUSU VE PERAKENDE TALEP

Martin'e göre son dönemdeki asıl hareketliliği sağlayan, yüksek enflasyon ve hükümetlerin borçları nedeniyle para birimlerinin değer kaybetmesi endişesiyle altına yönelen fon yöneticileri kadar, bireysel yatırımcıların yaşadığı "kaçırma korkusu" (FOMO).

Bu yoğun perakende talebi, İngiltere Kraliyet Darphanesi verileriyle de destekleniyor. Darphane, altın alım talebinin geçen yıla göre dört kat arttığını, web trafiğinin ise iki katına çıktığını açıkladı. Darphane'nin Piyasa Analiz Müdürü Stuart O’Reilly, "En büyük sorun stok bulmakta. Her bir satıcıya karşı on alıcı bulunuyor," sözleriyle talebin çılgınlığını gözler önüne serdi.

Reklam
Reklam

Altın fiyatları 4.400 dolardan 4.100 doların altına bir miktar gerilese de, Martin bunun "küçük bir yara" olduğunu ve morallerin yüksek olduğunu belirtiyor. FT yazarı, son olarak şunları söyledi: "Parasal sistemin çöküşü ya da büyük jeopolitik dönüşümler... bunların hiçbirine gerek yok. Altının neden yükseldiğini anlamak için grafiğe bakmak yeterli; fiyat yukarı gidiyor."

Kaynak: Haber7