Yılmaz, konuşmasında dünya genelinde ve Türkiye’de dikkat çeken bir sosyal soruna işaret ederek, genç kuşağın sanayi ve tarım gibi üretken alanlara ilgisinin azaldığını ve üretim kültürünün zayıfladığını belirtti.

Yılmaz, bu duruma karşı toplumsal bir kafa yormanın gerektiğini vurgularken, Türkiye ekonomisinin güncel önceliklerini ve hedeflerini de detaylı olarak aktardı.

Reklam
Reklam

ENFLASYONLA MÜCADELE: TASARRUF VE PARA POLİTİKASI

Ülkenin mevcut ekonomik önceliğini netleştiren Yılmaz, "Şu anki önceliğimiz finansal piyasalarda istikrarı sağlamak ve enflasyonu düşürmek" dedi. Enflasyonla mücadelenin sadece para politikasıyla yürütülmediğini kaydeden Yılmaz, kamuda sıkı tasarruf tedbirleri uyguladıklarını ve harcama limitleri dahilinde hareket ettiklerini belirtti.

CARİ AÇIK YÖNETİLEBİLİR SEVİYEDE, BORÇLULUK DÜŞÜK

Yılmaz, Türkiye ekonomisinin son 23 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüyerek, dünya ortalamasının (yüzde 3,5) 1,9 puan üzerinde performans gösterdiğini aktardı.

Kişi başına gelirin AB ortalamasına oranının 2002'deki yüzde 38 civarından bugün yüzde 70'e ulaştığını belirterek, bunun "kalkınma literatüründe yakınsama" olarak adlandırıldığını söyledi.

Yılmaz, yıllıklandırılmış ihracatın 270 milyar doları, hizmet ihracatının ise 123 milyar doları yaklaştığını belirterek, yıl sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,4 civarında olacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Reklam
Reklam

KKM BİTTİ, TL GÜVEN TAZELEDİ

Finansal piyasalardaki istikrara değinen Yılmaz, Merkez Bankası uluslararası rezervlerinin (183,2 milyar dolar) iyi bir noktaya geldiğini ve TL'ye olan güvenin arttığını söyledi.

Yılmaz, 44,1 trilyon TL aktif büyüklüğe sahip Türk finans sektörünün dayanıklılığını koruduğunu ve takibe dönüşüm oranının (yüzde 2,5) yönetilebilir seviyede olduğunu ekledi.

Katılım bankacılığı ve 1,93 trilyon liralık fona ulaşan Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) büyümesini de önemli gelişmeler olarak kaydetti.