Bu noktada alanında uzman Mali Müşavir Cenk Batur, Hisse.net için yaptığı özel değerlendirmede iki istisnayı karşılaştırarak içerik üreticilerine yol gösteriyor.

Öncelikle sosyal içerik üreticiliği istisnasına bakmak gerekiyor. 318 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile getirilen bu düzenleme, sosyal medya platformlarında metin, görüntü, ses veya video üretenleri, mobil uygulama geliştiricilerini ve yayınlarını reklam geliri ya da ürün tanıtımıyla kazanca dönüştüren kişileri kapsıyor.

Reklam
Reklam

Bu istisnanın en büyük avantajı, mükellefiyet sürecini oldukça basitleştirmesi. Şirket kurmaya, fatura kesmeye, muhasebe takibi yapmaya gerek kalmadan, dijital vergi dairesinden alınan yazı ile banka hesabı üzerinden otomatik stopaj ödeniyor.

Böylece gelir, yüzde 15’lik kesintiyle vergilendirilmiş oluyor. 2025 yılı için bu istisnadan yararlanılabilecek üst sınır, gelir vergisi tarifesinin en üst dilimi olan 4 milyon 300 bin TL.

Ancak unutulmaması gereken önemli bir husus var: Faaliyete başlandığı andan itibaren Bağ-Kur primi ödeme zorunluluğu bulunuyor.

KAZANÇLARIN YÜZDE 80’İ VERGİDEN MUAF

Hizmet ihracatı istisnası ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/13. maddesinde düzenlenmiş durumda. Bu istisna, Türkiye’de ikamet eden ve vergi mükellefiyeti bulunan kişilerin, yurt dışındaki firmalara yazılım, mühendislik, tasarım, muhasebe, çağrı merkezi, veri analizi gibi hizmetler sunarak elde ettikleri kazançların yüzde 80’ini vergiden muaf tutuyor.

Reklam
Reklam

Burada üst sınır yok, tek şart elde edilen gelirin yıllık beyanname verme süresine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi. Cenk Batur’a göre özellikle genç girişimci muafiyeti ile birleştiğinde bu yöntem hem gelir vergisi hem de Bağ-Kur yönünden ciddi tasarruf sağlıyor.

ÖRNEKLER ÜZERİNDEN ANLATIM

Konuyu somutlaştırmak için örnekler üzerinden ilerleyelim:

Yazılım geliştiricisi Kerem Aktürkoğlu (örnek), 2025 yılında 2,5 milyon TL mobil uygulama geliri elde ettiğinde ve gelirinin tamamını yurt dışı müşterilerden kazandığında sosyal içerik üreticiliğini seçerse yaklaşık 375 bin TL gelir vergisi ve 92 bin TL Bağ-Kur primi ödemek zorunda kalıyor.

Oysa hizmet ihracatı istisnasını seçtiğinde, genç girişimci avantajıyla ödeyeceği gelir vergisi yalnızca 86 bin TL’ye, toplam maliyeti ise 136 bin TL’ye düşüyor.

Reklam
Reklam

Cenk Batur’un da vurguladığı gibi aynı gelir düzeyinde bile iki istisna arasında ciddi farkların doğması, tercih yaparken ne kadar dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.

YouTube üzerinden yayın yapan İrfancan Kahveci (örnek) ise farklı bir tabloyla karşılaşıyor. 2025 yılında yine 2,5 milyon TL gelir elde ettiğinde, eğer bu gelirlerin tamamı yurt içi izlenmelerden oluşuyorsa hizmet ihracatı istisnasından yararlanması mümkün olmuyor.

Sosyal içerik üreticiliği istisnasını seçtiğinde 375 bin TL gelir vergisi ve 92 bin TL Bağ-Kur primi ödeyerek toplamda 467 bin TL’lik bir yükümlülük altına giriyor. Normal bir mükellefiyet yoluna girerse KDV dahil ödeyeceği tutar neredeyse 1,2 milyon TL’ye ulaşıyor.

Cenk Batur, bu örneğin yurt içi gelirlerde sosyal içerik üreticiliği istisnasının çok daha avantajlı olduğunu net biçimde ortaya koyduğunu belirtiyor.
Bir diğer örnekte ise hem yayıncı hem geliştirici olan Cenk Tosun (örnek), 2,5 milyon TL gelirin yarısını yurt dışından, yarısını yurt içinden kazanıyor.

Reklam
Reklam

Sosyal içerik üreticiliği istisnası kapsamında ödeyeceği tutar 467 bin TL civarında kalırken, hizmet ihracatı istisnasında KDV ve gelir vergisi yüküyle birlikte toplam yükümlülük 662 bin TL’ye yükseliyor. Burada da Cenk Batur’un altını çizdiği nokta, yalnızca kısa vadeli vergi tutarına bakılmaması, uzun vadeli iş planlarının da hesaba katılması gerektiği.

Cenk Batur’un değerlendirmesine göre seçim yaparken birkaç kritik soruya yanıt aranmalı: Gelirlerin türü nedir, ne kadarı yurt dışından ne kadarı yurt içinden elde edilmektedir, genç girişimci avantajından yararlanılmakta mıdır, ileride ürünün satılması ya da şirkete ortak alınması planlanıyor mu, teşviklerden faydalanmak isteniyor mu ve finans kuruluşlarında güçlü bir mükellefiyet geçmişi oluşturma hedefi var mı?

İçerik üreticileri ve yazılımcılar için tek bir doğru bulunmuyor. Gelirin kaynağı, kişinin yaşı, sosyal güvenlik yükümlülükleri ve gelecek planları dikkate alındığında hem sosyal içerik üreticiliği istisnası hem de hizmet ihracatı istisnası doğru şartlarda önemli avantajlar sunabiliyor.

Reklam
Reklam

Ancak rakamların da ortaya koyduğu üzere, yurt dışına dönük işler yapan ve genç girişimci avantajından faydalanabilen kişiler için hizmet ihracatı istisnası büyük ölçüde daha karlı görünüyor. Buna karşılık, yalnızca yurt içine içerik üretenler için sosyal içerik üreticiliği istisnası hem basit hem de daha düşük maliyetli bir seçenek olarak öne çıkıyor.

Cenk Batur ise girişimcilere yalnızca bugünkü kazançlarını değil, uzun vadeli hedeflerini de göz önünde bulundurmaları gerektiğini hatırlatıyor.