Usta iktisatçı Mahfi Eğilmez, asgari ücretin yıllar içindeki seyrine ilişkin yapılan "dolar bazında arttı, durum iyileşti" yorumlarına dikkat çeken bir değerlendirme kaleme aldı.
Eğilmez, 2000 ve 2025 yıllarındaki asgari ücreti karşılaştırırken yalnızca ücret seviyesine bakmanın yanıltıcı sonuçlar doğurabileceğini, mutlaka asgari giderlerin de hesaba katılması gerektiğini vurguladı.
"TL BAZLI KARŞILAŞTIRMALAR SAĞLIKLI DEĞİL"
2026 yılı asgari ücretinin 28 bin 75 TL olarak belirlenmesinin ardından değerlendirmelerini paylaşan Eğilmez, yüksek enflasyon ve döviz kuru etkisi nedeniyle Türk lirası bazlı karşılaştırmaların sağlıklı sonuç vermediğini belirtti.
Bu nedenle analizlerinde dolar bazlı verilerle birlikte harcama kalemlerini de dikkate aldı.
Hazırladığı tabloyu okuyucularıyla paylaşan Eğilmez, üç kişilik bir çekirdek ailenin yalnızca zorunlu harcamalarını dikkate aldı. Bu kapsamda; Tatil, dışarıda yeme–içme
sağlık, eğitim, giyim gibi kalemler hesaplama dışında bırakıldı.
"ASGARİ GİDERLER 2025'TE DAHA FAZLA"
Ortaya çıkan tabloya göre, asgari ücret dolar bazında 2025'te, 2000 yılına kıyasla daha yüksek görünse de, aynı dönemde asgari giderler çok daha hızlı arttı.
Eğilmez,"Ne var ki asgari giderler de 2025 yılında 2000 yılına göre çok daha yüksek. Gıdaya erişim 2000 yılındaki asgari ücretle daha kolay görünüyor. Konut her iki dönemde de çok sıkıntılı. Her iki dönemde de bu çekirdek aile tek asgari ücretle geçinemez durumda bulunuyor. Bu durumda ailede ya iki kişi çalışacak ya aile dışarıdan bir destek alacak (gıda ürünlerini köylerinden bedelsiz getirmek gibi) ya da borçlanacak." ifadelerini kullandı.
DOLAR BAZLI ARTIŞ GERÇEK TABLOYU YANSITMIYOR
Eğilmez, bu karşılaştırmanın yalnızca ücretin dolar bazında artmasına bakılarak asgari ücretli ailelerin durumunun iyileştiği yönündeki yorumların gerçeği yansıtmadığını ortaya koyduğunu belirtti. Asıl tablonun, giderler hesaba katıldığında net biçimde görüldüğünü ifade etti.
"ASIL SORUN ÇALIŞANLARIN YARISININ ASGARİ ÜCRETLİ OLMASI"
Öte yandan ülkede toplam 17,9 milyon çalışanın yaklaşık yarısının asgari ücretli olduğuna dikkat çeken Eğilmez, asıl yapısal sorunun burada olduğunu vurguladı.
Eğilmez, "Asıl sorun toplam 17,9 milyon çalışanın yarısının asgari ücretli olmasıdır. Asıl ciddi sorun bu: Çalışanların giderek artan bölümü asgari ücretle çalışır duruma geliyor. Bu durum bize orta sınıfın düşük gelirli konuma gerilediğini açık biçimde gösteriyor." dedi.
