Altınbaş’ın kısa sürede yaptığı büyük alımlar, fonlardan bireysel hesaplara uzanan zincirle şirketin ortaklık yapısını baştan aşağı değiştirdi.
Ortaya çıkan tablo hem piyasa dinamiklerini hem de yatırımcı psikolojisini etkileyecek boyuta ulaştı.
İLK ADIM: YÜZDE 5,5 İLE SAHNEDE
Nusret Altınbaş’ın İEYHO’daki hikâyesi, piyasa için oldukça sakin sayılabilecek bir girişle başladı. İlk etapta 30 milyon lot civarında, yani yaklaşık yüzde 5,5 seviyesinde hisse alarak şirkette kendisini göstermişti.
Bu oran, piyasa için dikkat çekici bir rakam olmakla birlikte tek başına yönetim üzerinde ciddi bir baskı oluşturacak seviyede değildi.
Ancak asıl önemli olan, bu payın bir başlangıç noktası olduğuydu. Çünkü Borsa İstanbul’da özellikle tartışmalı ve hareketli tahtalarda yüzde 5 üzerindeki paylar çoğu zaman daha büyük planların işareti olarak görülür.
Nitekim Altınbaş da bu ilk hamleden sonra hız kesmedi ve kısa süre içerisinde çok daha büyük bir stratejiyi devreye aldı.
FONLARIN PERDESİ KALKTI
Şirketin ortaklık yapısına bakıldığında, yüzeyde Atlas Portföy, Pardus Portföy ve Alnus Yatırım gibi kurumsal oyuncular dikkat çekiyordu.
İlk bakışta dağınık ve farklı kurumlara ait gibi görünen bu payların arkasında ise tek bir isim vardı: Nusret Altınbaş.
Atlas Portföy’ün yüzde 10,4’lük payı, Pardus Portföy’ün yüzde 7’nin üzerindeki oranı ve Alnus Yatırım’ın yüzde 6’yı bulan payı, Altınbaş’ın bireysel hisseleriyle birleştiğinde ortaya çıkan tablo bambaşka bir anlam kazandı.
Yani şirketin yaklaşık yüzde 29’una yakın kısmı aslında tek bir merkezden yönetilen bir blok haline gelmişti.
Bu durum, piyasa oyuncuları için oldukça kritik bir gelişme çünkü dağınık gibi görünen ortaklık yapısının perde arkasında tek bir gücün bulunması, şirketin gelecekteki kararlarında belirleyici rol oynayabilecek bir denge değişimini beraberinde getiriyor.
4 MİLYAR TL’LİK TEK HAMLE
Bu stratejinin en çarpıcı noktası ise 23 Eylül 2025 tarihli KAP açıklamasıyla ortaya çıktı. Nusret Altınbaş, o gün içerisinde tam 4 milyon 200 bin lot alım yaparken, yalnızca 50 bin lot satış gerçekleştirdi.
Böylece net 4 milyon 150 bin lotluk bir ekleme yaptı. Bu rakam nominal değeriyle yaklaşık 4,15 milyar TL’ye karşılık geliyor. Bu büyüklükteki bir işlem, hem piyasanın dikkatini üzerine çekti hem de Altınbaş’ın ne kadar güçlü bir pozisyon almak istediğini gözler önüne serdi.
Sonuç olarak payı yüzde 9,82’den yüzde 10,47’ye yükseldi. Bu artış yalnızca bir rakam değil, aynı zamanda Sermaye Piyasası mevzuatında önemli bir sınır olan yüzde 10 barajının aşılması anlamına geliyor. Böylece Altınbaş, İEYHO’da daha güçlü bir söz hakkı elde etmiş oldu.
PİYASADA YANKI UYANDIRDI
Nusret Altınbaş’ın İEYHO’da kısa sürede böylesine büyük bir payı toplaması, piyasada farklı tepkilere neden oldu. Bir kesim yatırımcı, bu tabloyu şirket için bir fırsat olarak yorumladı.
Onlara göre Altınbaş’ın finansal gücü ve stratejik hamleleri, İEYHO’nun önümüzdeki dönemde daha sağlam bir yapıya kavuşmasını sağlayabilir. Diğer bir kesim ise bu yoğunlaşmayı riskli görüyor.
Çünkü tek bir isim ya da tek bir grubun bu kadar büyük bir paya sahip olması, özellikle tartışmalı şirketlerde küçük yatırımcıların gelecekteki hareket alanını daraltabilir.
Bu farklı görüşlere rağmen, piyasa dilinde tek bir cümle giderek daha fazla dile getiriliyor: Atlas onun, Alnus onun, bireysel paylar da onun.
İEYHO’DA TEK PERDE, TEK OYUNCU
Gelinen noktada İEYHO, yatırımcıların tabiriyle artık bir “Nusret Altınbaş Operası” sahnesine dönüşmüş durumda.
Fonlardan bireysel hesaplara uzanan çok katmanlı strateji, şirketin üçte birine yakın kısmını tek merkezde topladı.
Bu tablo, hem şirketin gelecekteki yönetiminde hem de piyasa fiyatlamalarında belirleyici olacak gibi görünüyor.
Yatırımcılar için asıl merak konusu ise bundan sonraki süreçte Altınbaş’ın nasıl bir yol haritası çizeceği.
Ancak bugünden bakıldığında, İEYHO’nun hikâyesi uzun süre daha piyasanın gündeminde kalacak gibi.
Not: Bu içerik yatırım tavsiyesi değildir.