Yatırımcıların odağı artık üretimden çok sermaye yönetimine kaymış durumda. Borsa verilerine göre, yatırım ve finansman alanında faaliyet gösteren şirketler yıl başından bu yana yüzde 500’ü aşan getirilerle endeksin çok üzerinde performans sergiledi. Faktoring, yatırım ortaklığı ve portföy yönetimi gibi alanlarda işlem gören birçok şirket, sadece birkaç ay içinde yatırımcısına adeta “mini bir boğa piyasası” yaşattı.
SERMAYE YÖNETİMİ ÖNE ÇIKIYOR
Borsa’nın en çok kazandıran sektörleri arasında artık finans ve yatırım ortaklıkları yer alıyor. Geleneksel üretim odaklı sanayi hisseleri son dönemde yatay seyrederken, finans şirketleri yüksek işlem hacimleriyle dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu eğilimi piyasanın yeniden fiyatlama süreci olarak değerlendiriyor. Analistlere göre, son dönemde hızlanan fon girişleri ve yatırım portföylerinin çeşitlenmesi, bu şirketlere doğrudan bir değerleme etkisi yaratıyor. Ayrıca, küçük ölçekli yatırım şirketlerinin kâr artışları ve bilanço büyümeleri de sektöre olan ilgiyi destekliyor.
100 BİN TL YATIRAN NE KADAR KAZANDI?
Yılın başında bu segmentteki hisselere 100 bin TL yatıran bir yatırımcı, ortalama getirilere bakıldığında bugün 1 milyon 200 bin TL ile 2 milyon 400 bin TL arasında bir portföy büyüklüğüne ulaşmış durumda. Bazı hisselerde bu rakam daha da çarpıcı:
En güçlü performans gösteren şirketlerde 100 bin TL’lik yatırımın değeri 2,5 milyon TL’yi aştı.
Ortalama sektör getirisine göre ise aynı yatırım bugün yaklaşık 1 milyon 600 bin TL seviyesinde bulunuyor.
Bu tablo, son dönemde borsanın “gizli kazananı” haline gelen finans ve yatırım şirketlerinin, sanayi hisselerini hem yıllık hem de aylık bazda geride bıraktığını net biçimde gösteriyor.
YÜKSELİŞİN ARKASINDA NE VAR?
Piyasa uzmanları, yükselişin ardında sermaye hareketlerinin yön değiştirmesi olduğunu belirtiyor. Mevduat faizlerinin doygunluğa ulaşmasıyla birlikte, bireysel yatırımcılar yeniden borsaya döndü. Ancak bu kez tercih, sanayi veya perakende hisselerinden ziyade finansal hizmetler tarafında yoğunlaştı. Ayrıca, son dönemde açıklanan 9 aylık bilançolar, finans şirketlerinin aktif büyüklüklerinde belirgin bir artış olduğunu ortaya koydu. Bu da sektöre yönelik beklentilerin daha da güçlenmesini sağladı.
YATIRIMCILARIN GÖZÜNDE YENİ FAVORİ
Artık borsada “hızlı kazanç” denilince akla sanayi veya enerji hisseleri değil, yatırım ve finansman şirketleri geliyor. Küçük yatırımcıdan kurumsal fonlara kadar geniş bir taban bu hisselerde pozisyon alırken, analistler yatırımcıları kısa vadeli dalgalanmalara karşı uyarıyor. Borsa İstanbul’da yön değişiyor: Bu kez zirveye çıkanlar, üretim değil sermaye gücünü yönetenler oldu.
Bu içerik yatırım tavsiyesi değildir