Zandi’nin değerlendirmesine göre 2025 yılında yapay zekâ uygulamaları ABD ekonomisine yaklaşık 0,63 puan büyüme katkısı sağladı. Bu etki, birçok analistin beklediği resesyonun ertelenmesinde önemli rol oynadı. Ancak ekonomistin uyarısı net: “Bu katkı geçici olabilir.”

Reklam
Reklam

EN BÜYÜK TEHDİT: KÜRESELLEŞMEDEN GERİ DÖNÜŞ

Zandi, ABD’nin içinde bulunduğu en ciddi ekonomik riskin de-globalization yani küreselleşmeden çıkış eğilimi olduğunu söylüyor.

Yeni gümrük vergileri, sıkı göç politikaları ve bozulan tedarik zincirleri 2026’da büyümeyi 1,19 puan aşağı çekebilir.

Bu durum, yapay zekânın sağladığı tüm kısa vadeli kazanımları kolayca silebilecek ölçekte.

GELİR EŞİTSİZLİĞİ DAHA DA ARTABİLİR

Yapay zekâ yatırımlarının getirileri büyük oranda sermaye sahibi kesime gidiyor. Zandi, bunun toplumda gelir adaletsizliğini artırabileceğini, orta sınıfın ekonomik yükünün daha da ağırlaşabileceğini belirtiyor.

EKONOMİSTLERİN MESAJI NET: “YAPAY ZEKÂ MUCİZE YARATMAZ”

Zandi’ye göre yapay zekâ, verimlilik artışı ve büyüme potansiyeli açısından umut verici olsa da;

Ticaret savaşları

Siyasi riskler

Reklam
Reklam

Tedarik zinciri kırılganlıkları

Demografik baskılar gibi büyük sorunların etkisini ortadan kaldıracak sihirli bir çözüm değil.

Moody’s raporu, piyasaların aşırı iyimser olduğu bir dönemde ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. ABD’de resesyon ihtimali azalmış görünse de, ekonomiyi taşıyan kaldıraçlar hâlâ kırılgan. Zandi’nin mesajı özetle şöyle:

“Yapay zekâ ekonomiye nefes aldırabilir, ama ABD’nin derin yapısal sorunlarını tek başına çözemez.”