S-400'lerin iadesi, Türkiye'nin haksız yere çıkarıldığı F-35 programına geri dönmesi için "altın anahtar" niteliğinde.
• Sanayi Çarkları: Türk savunma sanayii devleri (ASELSAN, TUSAŞ vb.), uçak parçası üretimine geri dönerse yıllık milyarlarca dolarlık ihracat geliri ve teknoloji transferi tekrar aktif olacak.
• Modernizasyon Tasarrufu: Kendi milli muharip uçağımız KAAN'ın geliştirilme sürecinde F-35 gibi bir ara çözümün olması, hava kuvvetlerinin dışa bağımlılık maliyetini düşürecek.
CDS PUANLARI VE YABANCI SERMAYE AKIŞI
Türkiye'nin risk primi (CDS), yıllardır "S-400/CAATSA" gölgesi altında baskılanıyor.
• Maliyetlerin Düşüşü: Bu krizin çözülmesi, Türkiye'nin dış borçlanma maliyetlerini doğrudan aşağı çekecek. Hazine'nin daha düşük faizle borç bulması, bütçe açığını kapatmada kritik rol oynayacak.
• Borsa ve Kur Etkisi: Batılı kurumsal yatırımcıların "jeopolitik risk" nedeniyle uzak durduğu Borsa İstanbul’a ve TL varlıklara milyarlarca dolarlık giriş bekleniyor. Bu da döviz kuru üzerindeki yukarı yönlü baskıyı hafifletebilir.
RUSYA İLE "ENERJİ VE TURİZM" DENGESİ
Madalyonun diğer yüzünde ise Rusya ile olan ekonomik bağlar var.
• Doğal Gaz ve Borç Takası: İddialara göre Türkiye, S-400 parasını (2,5 milyar dolar) Rusya'ya olan doğal gaz borçlarından düşerek bir "nakit rahatlaması" sağlamak istiyor.
• Kriz Riski: Ancak bu iadenin Rusya tarafından bir "güven kaybı" olarak görülmesi, turizm gelirlerinde (Rus turistler) veya enerji indirimlerinde aksamaya yol açarsa, kısa vadeli bir şok etkisi yaratabilir.
Ekonomistler, S-400'lerin iadesinin yıllık bazda Türkiye ekonomisine 15-20 milyar dolarlık bir pozitif hacim katabileceğini öngörüyor. Eğer bu hamle başarılı bir diplomasiyle yönetilirse, 2026 yılı Türkiye için "ekonomik normalleşme" yılı olabilir.
