KREDİ FAİZLERİNDE DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ
Faiz indirimi, başta ihtiyaç ve konut kredisi olmak üzere bireysel kredi faiz oranlarının düşmesini sağlayabilir. Ancak bu düşüşün hızla ve doğrudan yansıması beklenmemeli.
Bankalar, risk primi ve mevduat maliyeti gibi faktörleri dikkate alarak kredi faizlerini yeniden yapılandıracaktır. Buna göre;
• İhtiyaç kredisi faizlerinde sınırlı bir geri çekilme olabilir.
• Taşıt ve konut kredileri ise bankalar arasında rekabete bağlı olarak daha yavaş düşebilir.
Bu durum, kredi kullanmak isteyen vatandaşlar için kısa vadede olumlu görünse de, enflasyonun halen yüksek seyrettiği bir ortamda gerçek maliyetlerin dikkatle değerlendirilmesi önem taşıyor.
MEVDUAT FAİZLERİNDE GERİ ÇEKİLME
Faiz indirimi, TL mevduat faizlerinde aşağı yönlü bir baskı yaratacaktır. Özellikle 1-3 ay vadeli mevduatlarda faiz oranlarında 1-1.5 puanlık bir geri çekilme yaşanabilir.
Bu durum, tasarruf sahiplerini dövize veya altın gibi alternatif yatırım araçlarına yönlendirebilir.
Yatırımcılar için bu gelişme, mevduatın cazibesini azaltabileceği gibi, mevcut tasarrufların korunması açısından yeni riskler doğurabilir.
ENFLASYON ÜZERİNDEKİ OLASI ETKİLER
TCMB, son dönemde açıklamalarında enflasyondaki düşüş eğilimini gerekçe göstererek faiz indirimi sinyali vermişti.
Ancak yapılan bu güçlü faiz indirimi, iç talebin canlanmasıyla birlikte enflasyonist baskıları yeniden artırabilir.
• Gıda, kira ve ulaşım gibi temel harcama kalemlerinde fiyat artışları hız kazanabilir.
• Alım gücünde kısa vadeli bir rahatlama yerine, orta vadede fiyatlara yeni zamlar yansıması muhtemeldir.
Dolayısıyla, kararın nihai etkisi enflasyonun seyrine ve döviz kurunun tepkisine göre şekillenecektir.
DÖVİZ KURU VE KUR BASKISI
TCMB'nin faiz indirimi kararı sonrası döviz kurunda kontrollü bir yükseliş gözlemlendi.
Uzmanlar, Merkez Bankası’nın kura doğrudan müdahale etmeye devam ettiğini ancak kurun hâlâ "serbest" olmadığını belirtiyor.
Dolar/TL kurunun daha da yükselmesi durumunda:
• İthal ürünlerde fiyat artışları görülebilir.
• Akaryakıt, elektronik ve otomobil gibi ürünlerin fiyatları yeniden yukarı yönlü revize edilebilir.
Bu da özellikle alt ve orta gelir grubundaki tüketicilerin harcamalarında baskı yaratacaktır. Tüketici Psikolojisi ve Güven Unsuru
Faiz indirimi, teknik olarak piyasaları canlandırıcı bir unsur olsa da, ekonomiye güven ve fiyat istikrarı sağlanmadıkça vatandaş üzerindeki olumlu etkisi sınırlı kalacaktır.
• Enflasyona karşı "yatırım aracı" arayışında olan bireyler için bu kararın güven artırıcı etkisi zayıftır.
• Hanehalkı, hâlâ fiyatların stabil olacağına dair ikna edilebilmiş değil.
300 baz puanlık faiz indirimi, makroekonomik göstergeler kadar halkın günlük yaşamına da doğrudan etki edecek bir karardır.
Kredi faizlerinin düşmesi ilk bakışta olumlu gibi görünse de; mevduat getirilerinin azalması, dövizdeki potansiyel artış ve enflasyon baskısı gibi ikincil etkiler, orta vadede ekonomiye dair riskleri artırabilir.
Ekonomistler, Merkez Bankası’nın bundan sonraki adımlarının şeffaflık, öngörülebilirlik ve fiyat istikrarı hedefiyle uyumlu olması gerektiğini vurguluyor.