Uzmanlar, toplamda 198 milyar lira ve 18 milyar dirhem nominal tutarlı ikili para takası (swap) anlaşmasının, sadece ticareti değil, aynı zamanda Körfez sermayesinin Türkiye’deki teknoloji ve enerji yatırımlarının da önünü açacağını belirtiyor.
SWAP ANLAŞMASININ ARKASINDAKİ ÜÇ TEMEL HEDEF
İki merkez bankası arasında imzalanan anlaşmalar, swap dışında iki mutabakat zaptını da içeriyor. Bu adımların ana hedefleri:
Yerel para kullanımını teşvik: Sınır ötesi işlemlerde yerel para birimlerinin kullanımını artırmak.
Sistem entegrasyonu: Ödeme ve mesajlaşma sistemlerinin birbirine bağlanmasını sağlamak. Finansal ve ekonomik iş birliğini geliştirmek.
DİJİTALLEŞME VE YEŞİL ENERJİYE KATKI VURGUSU
Pariterium Danışmanlık kurucusu Dr. İsmet Demirkol, swap anlaşmasının en önemli katkısının Türkiye'nin dijital bankacılığının yeni dünya düzenine uyumu ve entegrasyonu alanında olacağını vurguladı.
Demirkol, küresel düzenin dijitalleşmeye kaydığını belirterek, bu anlaşmanın dijital teknoloji yatırımları ve bankacılık teknolojisinin gelişimine büyük katkı sağlayacağını öngördü.
Gelecekteki benzer swap anlaşmalarının ise dijital teknolojinin yanı sıra yeşil enerji, rüzgâr, güneş ve hidrojen enerjisiyle ilgili yatırımları da olumlu etkileyeceğini dile getirdi.
KALICI CARİ FAZLA KAPISI
Demirkol ayrıca, bu tarz swap anlaşmalarının Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltarak, kalıcı cari fazla vermesini sağlayabilecek bir etkiye sahip olduğunu ifade etti.
KÖRFEZ SERMAYESİ VE TCMB REZERVLERİ GÜÇLENİYOR
Bursa Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, anlaşmanın ekonomik faydalarını değerlendirdi.
Eryılmaz, "Birleşik Arap Emirlikleri ile bizim ciddi bir ticaretimiz var. Bu anlaşma, diğer Körfez ülkelerinden daha faa sermaye gelmesi açısından olumlu bir adım" dedi.
Swap anlaşmalarının TCMB'nin döviz rezervlerini güçlendirici adımlar olduğunu belirten Eryılmaz, son anlaşmanın TCMB'nin brüt rezervleri açısından da olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti.
Uzmanların ortak görüşü, bu anlaşmanın hem iki ülke arasındaki ikili ticareti canlandıracağı hem de Türkiye'nin kritik sektörlerine yabancı sermaye girişini kolaylaştırarak ekonomik dayanıklılığını artıracağı yönünde.
(AA)