Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), bugün 6 baz puanlık düşüşle 226 seviyesine geriledi. CDS’in bu seviyelere inmesi, piyasaların Türkiye’nin borçlarını geri ödeme riskini daha düşük fiyatladığını ve ülkeye yönelik risk algısında belirgin bir iyileşme yaşandığını gösteriyor.

Reklam
Reklam

CDS, bir ülkenin dış borçlarını ödeyememe riskine karşı yapılan sigortanın maliyetini ifade ediyor. Bu nedenle CDS yükseldiğinde ülkeler daha pahalı borçlanırken, CDS düştüğünde hem devletin hem de özel sektörün yurtdışından daha düşük faizle finansman sağlamasının yolu açılıyor. Mevcut 226 seviyesi, Türkiye açısından son yılların en dengeli ve güvenli borçlanma bölgelerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Risk primindeki bu düşüş; ekonomi yönetiminin sıkı para politikası duruşu, faiz politikasındaki kararlılık, enflasyonla mücadelede verilen mesajlar ve küresel piyasalarda gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının korunmasıyla doğrudan ilişkili görülüyor. CDS’in bu seviyelerde kalıcı olması durumunda, Türkiye’nin Eurobond faizlerinde geri çekilme, bankaların ve şirketlerin dış kredi maliyetlerinde ise rahatlama yaşanması bekleniyor.

Reklam
Reklam

Öte yandan CDS’in 200’lü seviyelerde kalıcı hale gelmesi, yabancı yatırımcı açısından da “makro istikrarın güçlendiği” algısını destekleyen önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. Ancak risk primindeki seyrin, enflasyon verileri, faiz politikası, küresel resesyon riski ve jeopolitik gelişmelere bağlı olarak yönünü koruyup koruyamayacağı yakından izlenmeye devam edecek.