Ankara kulislerinde konuşulan son iddialara göre Türkiye Varlık Fonu (TVF) bünyesinde bankacılık sektörü için stratejik bir hamle hazırlığı yapılıyor.

2020 yılında kamuya ait sigorta şirketlerinin (Ziraat, Halk ve Güneş Sigorta) birleşmesiyle kurulan yapının, 5 yılda karlılığını ve müşteri tabanını katlaması, bu modelin bankacılık ayağına taşınması fikrini doğurdu.

Reklam
Reklam

MASADAKİ PLAN: TEK MARKA, TEK GÜÇ

Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör’ün gündeme getirdiği habere göre hali hazırda faaliyetlerini sürdüren Ziraat Katılım ve Vakıf Katılım ile BDDK’dan izinlerini alan ve Şubat ayında faaliyete geçmesi beklenen Halk Katılım, bu büyük birleşmenin sac ayaklarını oluşturacak.

Planlanan modelin detaylarında şu noktalar öne çıkıyor:

• Tek Çatı: Üç banka, tıpkı sigorta örneğinde olduğu gibi Türkiye Varlık Fonu çatısı altında toplanacak.

• Yeni Kimlik: Bankaların birleşerek belirlenecek yeni ve ortak bir isimle (Türkiye Katılım) tek bir banka olarak hizmet vermesi hedefleniyor.

HEDEF: FAİZSİZ BANKACILIKTA ÖLÇEK BÜYÜTMEK

Son yıllarda vatandaşın ilgisinin arttığı "faizsiz bankacılık" (katılım bankacılığı), bankacılık sektöründeki toplam pastadan aldığı payı yüzde 10 seviyelerine kadar çıkardı.

Reklam
Reklam

Ekonomi yönetiminin bu birleşme ile hedefinin; parçalı yapıyı sonlandırıp, operasyonel maliyetleri düşürmek ve sermaye yapısını güçlendirerek sektördeki ölçeği büyütmek olduğu belirtiliyor.

NEDEN ŞİMDİ?

"Türkiye Sigorta" modelinin başarısı, bu kararın en büyük referansı olarak görülüyor.

Sigorta birleşmesi sonrasında şirketin pazar liderliğine oynaması ve karlılığını istikrarlı şekilde artırması, kamu katılım bankalarının da güçlerini birleştirerek hem yurt içinde hem de uluslararası piyasalarda daha rekabetçi bir oyuncu olabileceği görüşünü güçlendirdi.