Programda mevcut maliye politikasını sert bir dille eleştiren Gürkaynak, para politikası ile maliye politikası arasındaki uyumsuzluğa dikkat çekti:
"Bizim maliye politikamız enflasyonu düşürmekle değil, yükseltmekle uyumlu. Bir yanda faiz artarken diğer yanda harcama ve vergi yapısı enflasyonu körüklüyor."
"Faiz Fahiş Ama Risk Onu Makul Kılıyor"
Türkiye'deki reel faiz oranlarının "akıl almaz düzeyde fahiş" olduğunu belirten ünlü ekonomist, buna rağmen enflasyonun neden düşmediğini şu sözlerle açıkladı: "Türkiye'nin yarattığı risk o kadar büyük ki, bu fahiş faiz ancak o riski karşılayacak makul bir seviye gibi kalıyor."
Asgari Ücret ve İnsani Yaşam Sınırı
Gürkaynak, asgari ücret tartışmalarına dair komisyon üyelerine yönelik doğrudan bir eleştiri getirdi:
"Asgari ücret belirleme komisyonundaki insanların 28.000 TL ile bir ay geçinebileceklerini zannetmiyorum."
"İnsanlar hayatta kalmak için borçlanmak zorunda. Sadece ağır bir emek sömürüsüyle ayakta durabilen şirketlerin, belki de ayakta durmaması ekonomi için daha hayırlıdır."
Yabancı Yatırımcı Neden Gelmiyor?
Yerli yatırımcının kaçtığı bir iklime yabancının gelmeyeceğini savunan Gürkaynak, "Türkiye’de yerleşikler bile kendi ülkesine yatırım yapmazken, yabancı neden gelsin?" sorusunu sordu.
2026 İçin "TL" Sinyali
Gürkaynak, programın sonuna doğru orta vadeli bir öngörüde bulunarak, 2026’nın ilk yarısında Türk Lirası getirisinin yatırımcı açısından "fena olmayacağını" düşündüğünü ifade etti.
Prof. Dr. Refet Gürkaynak’ın "Açık Açık" 26. Bölüm’deki bu açıklamaları, sadece birer ekonomik veri analizi değil, aynı zamanda toplumsal birer uyarı niteliği taşıyor. Özellikle verimsiz şirketlerin emek sömürüsü üzerinden hayatta kalmasına yönelik çıkışı, önümüzdeki dönemin en çok tartışılan konularından biri olmaya aday.
