Bunun temel nedeni ekonomik beklentiler değil, siyasi tartışmaların aniden hızlanmasıyla oluşan “belirsizlik” ortamıdır. Piyasalar böyle dönemlerde genellikle birkaç işlem günü temkinli duruş sergiler.
ORTA VADEDE SİYASETİN TONU BELİRLEYİCİ OLUR
Demirtaş’ın serbest kalmasının borsa üzerindeki esas etkisi, kararın ardından siyasette oluşacak atmosferin sertliğine bağlıdır. Eğer süreç yönetilebilir, kontrollü ve tansiyonu artırmayan bir şekilde ilerlerse, borsada kalıcı bir baskı oluşmaz. Ancak kararın siyasi cephede yoğun polemik yaratması, ittifak tartışmalarını derinleştirmesi veya seçim ihtimallerine dair yeni senaryoları gündeme taşıması durumunda yatırımcı psikolojisi etkilenebilir. Böyle bir senaryo, özellikle kamuya duyarlı sektörlerde kısa süreli dalgalanmalara yol açabilir. Buna rağmen orta vadede ana belirleyici ekonomik program, para politikası ve bilanço beklentileri olmaya devam eder.
YABANCI YATIRIMCI AÇISINDAN HUKUKİ SÜREÇ MESAJI
Uluslararası fonlar, Türkiye değerlendirmelerinde siyasi gelişmelerden çok hukuk devleti göstergelerini ve ekonomik istikrarı öne çıkarıyor. Demirtaş’ın serbest bırakılması, bazı yabancı yatırımcılar tarafından hukuki süreçlerde iyileşme ve demokratik standartlarda pozitif bir adım şeklinde yorumlanabilir.
Bu bakış açısı, risk priminde sınırlı bir rahatlama yaratabilir. Ancak bunun etkisi uzun vadeye yayılır; ani ve keskin bir pozitif fiyatlama getirmez. Yabancı sermayenin davranışı, kısa vadeli siyasi gelişmelerden ziyade ekonomi yönetiminin çizdiği çerçeveye göre şekillenir.
Demirtaş’ın serbest bırakılması, borsada kısa sürede hissedilebilecek bir belirsizlik etkisi yaratabilir; ancak Borsa İstanbul’un yönünü belirleyecek kadar güçlü bir faktör değildir. Ekonomik veriler, Merkez Bankası kararları, enflasyon beklentileri ve küresel risk iştahı, borsanın ana hareket alanını oluşturmaya devam eder. Haber akışı kontrolsüz bir siyasi gerilime dönüşmediği sürece, yaşanacak etkilerin sınırlı dalgalanmalarla geçmesi beklenir.
Yatırım tavsiyesi değildir
