Sn Drizm,
"Meşaz"ınızı aldım, ben hala Hayır diyorum.
Birincisi programda şunu şunu seçtim, %2.700 çıktı, benimki %20.000 çıktı, demek ki ben haklıyım, teorinizi kanıtlayacak olan o programa sahip değilim. Diyelim ki doğru söylüyorsunuz ve yine diyelim ki program doğru çalışıyor ve verdiği veriler doğru.
İnsanlar robotik yaratıklar olmadıkları için rasyonel biçimde hareket etmezler bilirsiniz. Yaklaşık aynı kalitede, aynı donanıma sahip olmasına rağmen x aracı almaz gider 17 bin lira fazla para + 2 ay sıra bekleyerek X marka aracı alırlar. Duygusal davranışa örnektir bu.
Diğer önemli bir konu Nedensellik ilkesi. Nedensellik de ne ola ki diyen arkadaşlar için hemen ansiklopedik tanım yapalım :
Nedensellik ya da determinizm, genel olarak nedensellik ilkesi olarak bilinen ve olay ve olguların birbirine belirli bir şekilde bağlı olması, her şeyin bir nedeni olması ya da her şeyin bir nedene bağlanarak açıklanabilir olması ya da belli nedenlerin belirli sonuçları yaratacağı, aynı nedenlerin aynı koşullarda aynı sonuçları vereceği iddiasını içeren felsefe terimi.
Şimdi siz temettü veren şirketin daha fazla getirisine falan inanırsanız, 2 yıl önce 38 lira olan sonra 28 lere düşen ve şimdi yine 38 e geri dönen Froto'yu nasılsa toparlar ve temettü verir, fiyatı düşükken de temettü almaya, temettüyle hisse almaya devam ederim düşüncesinde olursunuz ve alıma devam edersiniz.
Ama Karşıt görüşünüzdeki bir yatırımcı, şirketin net karında bozulma varsa hisseyi satıp başka hisseye geçebilir ya da nasılsa toparlar dese bile ek alım yaomadan başka hisselere yönelir elindeki parayla.
Zaten sorunun temel sebeplerinden biri bu. Temettücüler elindeki hisseye aşırı sadık olup aşırı fiyat düşüşlerinde bile daha ucuza daha çok lot alabiliyorum, nasılsa ilerde toparlar daha çok temettü alırım diyerek hisseye olan taleplerini sürdürmeleri.
Olayı kelime oyunlarıyla başka mecraya çekiyorsunuz. Dediklerimin hala arkasındayım. Kuram olarak, sistemsel olarak bizim dediklerimiz doğru. Ama insanların yanlış düşüncesi ve inanışı sebebiyle temettü hisselerine yönelip, rağbet edip o hisselerin daha fazla getiri getirmesine sebep olması ise olayın yanlışlığını değiştirmez.
Tıpkı gençlerin fast food merakı gibi.
Fast food sağlığa zararlıdır, yemeyin dersiniz, bu yanlıştır. Ama dinlemezler, her köşe başına gerek küresel markaların gerek yerel markaların hamburgecileri açılır ve iyi de para kazanırlar. Sağlıklı ev yemekleri yapan bir lokantadan daha fazla kazanmaları onları haklı yaomaz. Örnek tam uymadı gibi ama ne demek istediğimi umarım anlatabilmişimdir.
Yine olmadıysa Bertolt Brecht'in sözüyle bitireyim.
Sen kazandın, ama ben haklıydım!
Yer İmleri