Sayfa 67/157 İlkİlk ... 1757656667686977117 ... SonSon
Arama sonucu : 1249 madde; 529 - 536 arası.

Konu: Uzun Vadeli Yatırım

  1.  Alıntı Originally Posted by DRİZM Yazıyı Oku
    42 GÜNLÜK BORSA

    Ekmeğini taştan çıkaracak beceriye sahip olunsa dahi, kaynak ihtıyacı hiç bitmez. Kaynak dediğiniz zaten maliyetsiz olmaz. Bedeva para hiçbir yerde yok. Borç kanalını ve bankacılık sistemini, sanayi kesimi yeterince hatta fazasıyla kullandı. Kredi mevduat oranı TL�de yüzde 147. Burada gidilebilecek yol kalmadı. Yurtdışından da bankalar yeterince borçlandı zaten.

    - Sanayi için kaynak artık banka dışında aranmalı. Yatırım ve üretimde kullanılacak kaynağın uzun vadeli olması esastır. O zaman gidilecek adres sermaye piyasasıdır.

    - Ancak bizde öyle bir piyasa yok. Bizde olanın vadesi 42 gün. Halbuki bankalara yatırılan paranın ortalama vadesi bile 66 gün. Yerli yatırımcıların hisse senedi elde tutma süresi ortalama 42 gün. 42 günlük bir piyasadan uzun vadeli fonlama çıkmaz.

    - Sanayicinin hükümetten ve ekonomi yönetiminden isteklerde bulunurken ısrar edeceği konuların başında derinlikli bir sermaye piyasası olmalı.


    http://www.haberturk.com/yazarlar/ab...tan-cikaranlar
    Sn. Drizm,

    Hisse senetlerinin ortalama elde tutulması süresinin 40 gün olması ile 400 gün olmasının arasında şirketler için bir fark yoktur. Sadece birincil piyasa dediğiniz fonlamayı/sermayeyi sağlar şirketlere.
    Birincil piyasa ise sadece halka arzlardır.
    Bizim ikincil piyasada yaptığımız al satların şirketlerin fonlanmasına etkisi yok.

    Lenovo P1a42 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  2.  Alıntı Originally Posted by Börsianer Yazıyı Oku
    Para dağıtmak isteyen değil de para toplamak isteyen şirketlerin borsaya gelmesi işin tabiatıdır. SPK'nın ve TSPB'nin sürekli vurguladığı konu, Borsa'yı alım-satım top çevirme yeri değil de şirketler için kaynak yapalım diyorlar. Yani halka açılsınlar, sermaye ihtiyaçlarının çoğunu borsadan çıkarıp kredi yüklerinden kurtulsunlar.

    Borsaya gelen yatırımcı şirketten para bekler, borsaya gelen şirket yatırımcıdan para bekler. Şirketlerin iyi ahlaklı olması durumunda bedelli sermaye artırımları iyidir. Ancak ülkemizde bu derece iyi ahlaklı şirket var mıdır bilmek zor.

    Mesela Arçelik yatırımcılarından para isteyip toplayacağı para ile yeni ve niş bir alana yatırım yapacağını ilan etse, bunun karlarını artıracağına emin olunsa yatırımcı da buna razı olur.

    Şimdilik para isteyen değil de dağıtanlarla idare ediyoruz, para istendiğinde iyi bir icraat yapacağına inanılacak bir şirket olmadığından.

    Syg.
    SPK'nın ve TSPB'nin sürekli vurguladığı konu, Borsa'yı alım-satım top çevirme yeri değil de şirketler için kaynak yapalım diyorlar.

     Alıntı Originally Posted by DRİZM Yazıyı Oku
    42 GÜNLÜK BORSA

    Ekmeğini taştan çıkaracak beceriye sahip olunsa dahi, kaynak ihtıyacı hiç bitmez. Kaynak dediğiniz zaten maliyetsiz olmaz. Bedeva para hiçbir yerde yok. Borç kanalını ve bankacılık sistemini, sanayi kesimi yeterince hatta fazasıyla kullandı. Kredi mevduat oranı TL’de yüzde 147. Burada gidilebilecek yol kalmadı. Yurtdışından da bankalar yeterince borçlandı zaten.

    - Sanayi için kaynak artık banka dışında aranmalı. Yatırım ve üretimde kullanılacak kaynağın uzun vadeli olması esastır. O zaman gidilecek adres sermaye piyasasıdır.

    - Ancak bizde öyle bir piyasa yok. Bizde olanın vadesi 42 gün. Halbuki bankalara yatırılan paranın ortalama vadesi bile 66 gün. Yerli yatırımcıların hisse senedi elde tutma süresi ortalama 42 gün. 42 günlük bir piyasadan uzun vadeli fonlama çıkmaz.

    - Sanayicinin hükümetten ve ekonomi yönetiminden isteklerde bulunurken ısrar edeceği konuların başında derinlikli bir sermaye piyasası olmalı.


    http://www.haberturk.com/yazarlar/ab...tan-cikaranlar

    Abdurrahman Yıldırım da aynı fikirde......Yazısının tamamı linkte.....

  3.  Alıntı Originally Posted by erhanacikgoz1 Yazıyı Oku
    Onu şu sebeple söylüyorum şimdi cıkıp e ya piyasa kotuyse sende bilancoda zarar acıklarsan nasıl en çok kazandıran olacaksın diyecekler.

    Bu cevaba mahal vermemek için benim şirketimin yaptıgı yatırımların karlı oldugu varsayımına dayandırarak örneklıyorum. yani acıldım acılalı hiç zarar acıklamayacagım. öyle hayal edin diyorum.

    Zarar edersem zaten bedelli isteyecek yüzüm olmaz. güven sarsılır. vesaire.

    bu yuzden düzenli kar acıkladıgımı varsayın bunun ustnne bedelli isteyerek dahada karlı bilacolar acıklarım.

    Dolayısıyla bu varsayımımla en cok kazandıran hisse senedi olurum demek istedim. Herhangibir oyundan bahsetmıyorum yani.


    Gelelim arif ünvere.

    Arif ünver kim ? ki benden daha mı zeki ? borsanın kitabını yazmış bir adammı onun bılıpte benım bılmedıgım ne var aramızda ? Onun bildiklerini ben öğrenemezmıyım. Yada onun da benden ogrenecegı hiçbirşey olamazmı. O her seferınde benden daha mı üstündür. Arkadaşlar kimse kimseden üstün değildir. Ne sen ondan ustunden ne ben sizden ustunum nede arif ünver senden daha üstündür. Herkesın aklı var fikri var öğrenır araştırırsın bizim öğrenme kabılıyetımız var. Akıl süzgecinden geçirme mantılı hareket etme kabılıyetlerımız var. Hiç kimse sizden daha iyi değil. Sizde herkesden daha iyi değilsiniz. Senin ondan öğreneceklerın olabilir. Fakat onunda senden öğreneceklerıde olabilir.

    Bu sebeplerle arif beye karşı benım önyargılı oldugumu düşünebilirsiniz. Lakınkı demekki oda borsacıların patron olmamasına önyargılı demekki.
    Erhan Bey,
    Açıklamanız için teşekkürler, benim bakış açım halka arz olunan bir şirketin artık patron şirketi olmaktan çıkıp halka mal olmuş bir şirket olduğu yönünde.

    Bir kaç ay öncesinden örnek verecek olursam, ben XYZ grubuna güvenip ortağı olmam çünkü yıllar yılı belli ki siyasetle olan bazı ilişkileri var. Öyle ya da böyle bir şekilde siyasi durumların değişmesinden etkilenebilecek potansiyeli var. Geçenlerde bir haber sonrası hisse fiyatı sert düştüğünde Şirketin Patronu KAP a bir açıklama göndermişti. "Bu fiyat aralığını bir alım fırsatı görüyorum ve ... adet hisse alımı yapıyorum." diyerek yatırımcısına bahsettiğiniz mesajı verdi.

    Ancak ben yine güvenmiyorum. Bu yaklaşımlarına rağmen fikrim değişmez. Kâr da açıklıyor ama yine de Güvenemem. Yani bunları yapmak tek başına da yeterli olmayabilir. Bir çok kriter var bana göre bu şahsi fikrimdir herkes böyle bakmayabilir.

    Arif Ünver konusuna gelince, kendisini çok tanımam ancak ara sıra programlarını, geçmiş açıklamalarını dinlerim. Siz de program yapsanız sizi de dinlerim. Aynı şekilde bana bu konuda fikir verebilecek, bilgi aktarabilecek kim varsa dinlerim takip ederim. Kendi süzgecimden geçirip doğruluğu hakkında sorgularım. Kendimce nihai bir fikir oluşturarak kararlar alıyorum.

    Ben bunları bir dönem yapmadım.Çok ciddi zaman ve az da olsa para kaybettim. Az da olsa para kaybettim derken paranın zaman değerini de düşünürsek bu miktarın çok olduğunu siz de tahmin edebilirsiniz.

    Ne zaman ki sizleri, Arif Ünveri, üstad geçinenleri, patronları, bilançoları, faaliyet raporlarını, geçmişteki yaşananları ilgiyle okuyup takip ettim o zaman bir şeyler kazanmaya başladım. Ancak bu yine yanlış bir karar alıp zarar etmeyeceğim anlamına gelmez.

  4. Güzel bir yazı olmus size katılıyorum bende. Elbetteki patronun kendi malını alması güven için cogu zaman yeterli olmayabilir.

    Ancak bana göre bu bir + puan yazmalı. Yani kötü değil iyi birşeydir anlamında güven için daha fazla şart aramak en dogal hakkımız.

    Siyasi şirketlere gelince evet malesef siyasetimizin içine şirketlerden tutunda dine kadar herşey girmiştir. karşılıklı menfaatler üzerine yürütülen bir siyasettende bu beklenir. Hoş dünyayı bile şirketler yönetmek de iken bizim şirketlerimizin siyasete yakın olmamasını ıstemek doğru bır dusunce olsada dunya ile karşılaştırınca abes kaçıyor.
    Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar..
    Sokrates twit @erhanacikgoz1

  5. Bu arada DeutcheBank'ın bir araştırmasına göre şirketler yatırımcılarına nakit geri dönüşü için %94 oranında temettüyü kullanmakta, yine bu şirketlerin %39'unun zaman içerisinde hisse geri alımı programı uyguladığı görülmüş. Bilgi olarak paylaşmak istedim.

  6. #534
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Yaş
    29
    Gönderi
    1,515
    Daha önce değinilmemiş başka bir nokta daha var, halka arz fiyatı.

    Halka arzlar çoğunuzun bileceği üzere borsa endeksi yükselirken ve konjonktür iyi iken yapılır. Bunun sebebi bu dönemlerde değerlemelerin yükselmesi, çarpanların normalleşmesi ve hatta normalin üzerine çıkmasıdır. Örneğin 2016 sonunda borsa dipte iken, diyelim ki banka senetlerinin ortalama F/K oranı 6.0 olsun. Hazine elindeki Ziraat Bankası'nı uzun süredir halka açmayı düşünüyor ancak şimdi halka arz yapsa 6 yıllık karından şirketi vermek durumunda kalacak. Belki bir iki puan daha yüksek belirlenebilir ancak 5.0 F/K İş Bankası varken TCZB'yi 12 F/K'dan satamaz. Bu yüzden değerlemelerin iyileşmesi bekleniliyor.

    İşin ilginci bu kadar yükselişe rağmen ISC'nin F/K'sı halen çok düşük sayılabilecek düzeyde. Halk, Vakıf ve Yapı'da da benzer durum görülüyor. Yani bir banka arzı görmek için borsanın daha çok yükselmesini bekleyeceğiz diye düşünüyorum.

    Şunu anlamalı ve kabullenmelisiniz. Şirket fon toplamak için sermaye piyasalarına geliyorsa faydasını elbette ençoklamaya çalışacaktır. Siz evinizi veya arabanızı satarken nasıl en yüksek bir fiyat belirleyip alıcı bulmaya çalışıyorsanız aynı durum şirket sahipleri için de geçerlidir. İlk halka arz fiyatının pahalı olup hisselerin çoğunun arzdan sonra yatay aşağı gitmesinin sebebi budur. Hisse fiyatı başta olabildiğince çok olarak belirlenir ki şirket daha fazla fon sağlasın.

    Tabi arzından sonra sürekli yükselmiş hisseler de vardır, Erhan'ın çok sevdiği BİM gibi. O zamanki değerleme hakkında bir fikrim yok ancak hakkı olan bir fiyata arz edilmiş olmalı ki arz sonrası gerileme olmamış.

    Syg.
    Yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.

  7. halka-arz edilirken senelerdir aklıma takılan bir soru var ben hiç halka arza katılmadım. Bu konuyu bilmediğimden ötürü hep çekindim.

    BU halka arzı yaparlerken şirket değeri ile piyasadaki değeri arasındaki durumu kim ayarlıyor.

    Şirket benim piyasa değerim bu bu fiyattan açılacam mı diyor yoksa borsada bir kurul oturup bu şirketin değeri şudur. Şu fiyattan daha yükseğe açılamaz filanmı diyor

    ordaki prosedur tam olarak nasıl işliyor.

    Değerinde veya değerinin altında halka açılan bir firmanın acıldıktan sonra düşmemesi gerekir mantıken.

    Birde halka arz esnasında fiyatlar farklılaşıyormu acaba.

    Efendım dün halka arza katılsaydınız 10 lıraydı bugun artık 11 lıradan bu şirketi alabilirsiniz diyorlarmı acaba.

    halk arzla ilgili bildiğim tek şey şirketin borsaya açtıgı hisselerin tamamı satılmadan borsada işleme başlayamıyor. bazı halka arzlar seneleride alabiliyor. diye biliyorum.
    Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar..
    Sokrates twit @erhanacikgoz1

  8. #536
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Yaş
    29
    Gönderi
    1,515
     Alıntı Originally Posted by erhanacikgoz1 Yazıyı Oku
    halka-arz edilirken senelerdir aklıma takılan bir soru var ben hiç halka arza katılmadım. Bu konuyu bilmediğimden ötürü hep çekindim.

    BU halka arzı yaparlerken şirket değeri ile piyasadaki değeri arasındaki durumu kim ayarlıyor.

    Şirket benim piyasa değerim bu bu fiyattan açılacam mı diyor yoksa borsada bir kurul oturup bu şirketin değeri şudur. Şu fiyattan daha yükseğe açılamaz filanmı diyor

    ordaki prosedur tam olarak nasıl işliyor.

    Değerinde veya değerinin altında halka açılan bir firmanın acıldıktan sonra düşmemesi gerekir mantıken.

    Birde halka arz esnasında fiyatlar farklılaşıyormu acaba.

    Efendım dün halka arza katılsaydınız 10 lıraydı bugun artık 11 lıradan bu şirketi alabilirsiniz diyorlarmı acaba.

    halk arzla ilgili bildiğim tek şey şirketin borsaya açtıgı hisselerin tamamı satılmadan borsada işleme başlayamıyor. bazı halka arzlar seneleride alabiliyor. diye biliyorum.
    Bu çok uzun ve anlatımı zor bir süreçtir, tekniktir. Şu linkte gerekli bilgiyi bulabilirsiniz öğrenmek isterseniz.

    http://www.borsaistanbul.com/data/ki...slem_gorme.pdf

    Ancak kısaca söyleyebilirim ki arz fiyatının belirlenmesi şu şekilde oluyor. Arz iznini almış şirket kendine bir aracı kurum seçer, bunun kurumsal finansman departmanı ''güçlü'' bir kurum olmasına dikkat edilir. Kurum şirketin finansallarından ve piyasa çarpanlarından, faizlerden hesaplamasını yapıp şirketin değerini belirler.

    Sonrasında patron değeri beğenirse arz olur, beğenmezse vazgeçer veya başka bir aracı kuruma gider diye biliyorum. O da şirket değerini ençoklamaya çalışıyor ne yapsın ?

    2015 yılında AK Gıda halka arzını hatırlıyorum. Onun fiyat tespit raporu uzun uzun yazılmıştı ve yayınlanmıştı. Hatta onun fiyatı yüksek çıksın diye Pnsut'ün yukarı çekildiği bile düşünüldü. Çünkü onun zirve yaptığı zamanlara denk geliyor. Bunu incelemek konuyla ilgili bilginizi artırır.

    https://www.oyakyatirim.com.tr/Annou...IDA_FTR_DR.pdf

    Syg.
    Yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.

Sayfa 67/157 İlkİlk ... 1757656667686977117 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •