Az önce bir video izledim yaşlı bir dayı ağzında dişi yok zor konuşuyor. hayat pahalılığından işsizlikten şikayet ediyor. kilo vermiş bir deri bir kemik gözleride çok iyi görmüyor....üzüldüm..
başka bir hanım teyzem oda mustarip aynı şeylerden ...
spiker soruyor seçimde kime oy vereceksiniz?
cevap tabi ki altın vuruş Erdoğan'a vereceğim ...

(muhalefet olsa da fark etmezdi)
şimdi bunu siyasal olarak yazmıyorum ama bilim adamların ve sosyologların bu konuları incelemeli ve öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri araştırılmalı ve bu tür insanların milli bir güvenlik sorunu olup olmadığı? eğer böyle bir tehlike varsa bunun büyüklüğünün tespiti.. ayrıca bu tür insanların demokrasilerde oy verme yeterliliğinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini düşünüyorum. ayrıca bu tür insanımızın bu çaresizlik ve umutsuzluğun umut olduğu bir düşüncenin doğum yoluyla nasıl nesillere aktarıldığı, bu aktarılan neslin neden öğrenmeye ve çözüme karşı direnmesinin nedenleri bulunmalı..
yazımda yanlış anlaşılmaması adına bunun iktidar yada muhalefet far etmeden yazıyorum eğer bu bahsettiğim şeyler bir hastalıksa neden tedavi edilemiyor. ve bu nesil neden değişime iyileşmeye karşı ..sadece cehalet bunu açıklayamaz. Burada felaket ve krizden bir duygusal tatmin söz konusu acaba neden.....?
bu kitle devletin ve milletin kaderinde nasıl bir tehlikeye neden olmakta. neden vergi vermeyen üretmeyen ve devletten beslenmeye çalışan bu kitle krizin sebebini bildiği halde daha fazla kriz istiyor.....
Yer İmleri