Borsa İstanbul'da işlem gören Darphane Altın Sertifikası (ALTIN.S1), son bir yıllık performansıyla geleneksel gram altın yatırımcısını şaşkına çevirdi. Grafiklerde görülen tablo net: Gram altın (spot fiyat) %100 civarında bir artış gösterirken, Altın Sertifikası bu getiriyi ikiye katlayarak %200'ün üzerine çıktı.
Peki, aynı emtiaya (altına) dayalı olan bu iki enstrüman arasındaki devasa farkın sebebi ne? İşte piyasa uzmanlarının "makasın açılması" olarak tanımladığı bu durumun temel nedenleri:
1. "Sınırlı Arz" ve "Doymak Bilmeyen Talep"
Bu yükselişin en temel matematiksel sebebi arz-talep dengesizliğidir. Darphane, 2022 yılındaki halka arzında piyasaya sadece 500 milyon adet (yaklaşık 5 ton altına eş değer) sertifika sürdü.
Sorun şu: Yatırımcı talebi katlanarak artmasına rağmen, piyasaya yeni sertifika sürülmedi.
Sonuç: Elinde sertifika olanlar, artan talep karşısında fiyatı spot altın değerinin çok üzerine taşıdı. Sertifika adeta "karaborsa" mantığıyla primli işlem görmeye başladı.

2. Vergi Avantajı: %0 Stopaj
Banka hesaplarındaki altın mevduatlarından elde edilen kazançlar vergiye tabi olabilirken, Altın Sertifikası'nda stopaj (kazanç vergisi) oranı %0 olarak uygulanıyor. Özellikle büyük fonlar ve bireysel yatırımcılar için bu vergi muafiyeti, sertifikayı fiziksel veya banka altınına göre çok daha cazip kılıyor. Bu avantaj, fiyatın üzerine ekstra bir prim olarak biniyor.
3. Küçük Yatırımcı İçin Erişilebilirlik
1 adet ALTIN.S1 sertifikası, 0,01 gram altına denk geliyor.
Gram altının 3.000 - 6.000 TL bandında seyrettiği bir ortamda, cebinde sadece 50-100 TL'si olan bir öğrenci veya küçük tasarruf sahibi bile borsadan "altın" alabiliyor.
Bu tabana yayılan yoğun likidite, fiyatı yukarı iten en büyük itici güçlerden biri haline geldi.
4. Fiziksel Teslimat ve Güven Unsuru
Sertifikanın en büyük gücü, arkasında Darphane ve Devlet garantisi olmasıdır. Yatırımcılar dilerse 50 gram ve üzerindeki sertifikalarını fiziksel altına dönüştürüp adreslerine isteyebiliyor. Bu güven ortamı, "yastık altı" altıncılığının dijital ve güvenli bir alternatifi olarak görülmesini sağlıyor.
5. Arbitraj Mekanizmasının Eksikliği
Normal şartlarda bir varlık, piyasa değerinden çok pahalıya satılırsa "arbitrajcılar" devreye girer ve fiyatı dengeler. Ancak Altın Sertifikası'nda açığa satış (fiyatın düşüşüne oynamak) imkanının olmaması ve yeni arzın gelmemesi, fiyatın spot altından kopup gitmesini engellemeyi imkansız kılıyor.
Büyük Risk: "Prim Balonu" Patlar mı?
Şu anki tabloda yatırımcılar "altın" değil, aslında "altın + sertifika primi" satın alıyor. 2025 sonu itibarıyla 1 gram altına karşılık gelen 100 adet sertifika, serbest piyasadaki gram altından %40 ile %50 arasında daha pahalı işlem görüyor.
Uzman Uyarısı: Eğer Darphane piyasaya yeni bir "ek ihraç" (yeni sertifikalar) yaparsa veya büyük oyuncular kar realizasyonuna giderek sertifikadan çıkarsa, bu %50'lik fark (makas) hızla kapanabilir. Bu durumda dünya piyasalarında altın düşmese bile, sertifika fiyatı "makasın daralmasıyla" sert düşüşler yaşayabilir.
Özetle: Altın sertifikasının gram altını ikiye katlaması bir "mucize" değil; sınırlı bir ürünün, vergi avantajlı ve güvenli bir liman olarak aşırı talep görmesinin sonucudur.


