Altın piyasasında 2025 yılı rekorlarla dolu geçti. Ons fiyatı 2.800 doların üzerine tırmanarak tüm zamanların en yüksek seviyesini görürken, yatırımcıların aklındaki tek soru 2026’da bu rallinin devam edip etmeyeceğiydi. Dünyanın en büyük üç yatırım bankası – JP Morgan, Goldman Sachs ve Bank of America – verdikleri yeni raporlarla bu soruya yanıt verdi: “Altın için boğa piyasası bitmedi, asıl dönem şimdi başlıyor.”
Dünyanın en büyük üç yatırım bankası – JP Morgan, Goldman Sachs ve Bank of America – verdikleri yeni raporlarla bu soruya yanıt verdi: “Altın için boğa piyasası bitmedi, asıl dönem şimdi başlıyor.”
2025 RALLİSİ: TARİHİ ZİRVELER VE REKOR TALEP
2025 yılı altın piyasası için tarihe geçti. Dünya Altın Konseyi verilerine göre toplam talep 1.249 tona ulaşarak rekor kırdı. Özellikle merkez bankaları, rezervlerini çeşitlendirme stratejisi kapsamında 2024 yılında 1.100 tondan fazla altın alımı yaptı.
Bu ivme 2025’e taşındı ve altın fiyatlarını yeni zirvelere taşıdı. Jeopolitik belirsizlikler, inatçı enflasyon ve düşük reel faiz ortamı, yatırımcıları güvenli liman arayışına yöneltti. Bu tablo, 2026’ya girerken altın için güçlü bir zemin hazırladı.
2026’DA ALTINI UÇURACAK DÖRT GÜÇLÜ DİNAMİK
1. Merkez Bankalarının De-Dolarizasyon Hamlesi
Goldman Sachs analizine göre 2026 yılı, küresel rezervlerde “de-dolarizasyon” sürecinin hız kazandığı yıl olacak. ABD dolarına bağımlılığı azaltmak isteyen ülkeler, rezervlerini altınla çeşitlendiriyor. Bu eğilim sadece gelişmekte olan ülkelerde değil; Asya, Orta Doğu ve Avrupa merkez bankalarında da gözle görülür biçimde artıyor.
2. Fed’in Yeni Faiz Döngüsü
Fed’in 2026 ortasında yeniden faiz indirimine gitmesi bekleniyor. Düşen reel faizler, faiz getirisi olmayan altın için tarihsel olarak “yakıt” görevi görüyor. JP Morgan bu etkiyi şu şekilde yorumluyor:
“Faiz oranları düştüğünde altının fırsat maliyeti azalır; yatırımcılar getiri arayışından korunma arayışına yönelir. 2026’da bu dönüşüm net şekilde yaşanacak.”
3. ABD Bütçe Açığı ve Zayıflayan Dolar
ABD’nin bütçe açığı GSYH’nin %6’sını aşarken, kamu borcu 35 trilyon dolara dayanmış durumda. Bank of America, bu tablonun “doların güvenilirliğini zayıflatan yapısal bir sorun” haline geldiğini belirtiyor. Zayıf dolar senaryosu, altın için her zaman pozitif bir katalizör olmuştur. 2026’da da farklı olmayacak.
4. Kalıcı Enflasyon ve Politik Belirsizlikler
Bloomberg Intelligence verilerine göre çekirdek enflasyon hâlâ hedefin üzerinde seyrediyor. ABD’de yaklaşan seçim yılı, Avrupa’da enerji krizi, Asya’da tedarik zinciri sıkıntıları… Bu faktörlerin birleşimi, yatırımcıları “nötr değer deposu” olarak altına yönlendiriyor.
KÜRESEL DEVLERDEN 2026 ALTIN FİYATI TAHMİNLERİ
2026 yılına girerken, dünyanın en güçlü finans kurumlarının neredeyse tamamı altın konusunda tarihî ölçekte iyimser bir tablo çiziyor. Wall Street’in devleri – JP Morgan, Goldman Sachs, Bank of America ve Morgan Stanley – farklı modeller kullanmalarına rağmen aynı sonuca ulaşıyor: “Altın bu kez geçici bir yükseliş yaşamıyor, yapısal bir dönüşümün ortasında.”
Goldman Sachs, 2026 yılının ilk çeyreğinde ons fiyatının 4.440 dolar, yıl sonunda ise 5.055 dolar seviyesine ulaşacağını öngörüyor. Bankanın raporunda, merkez bankalarının rezerv politikalarındaki değişim ve doların küresel hâkimiyetinin azalması ana gerekçeler olarak gösteriliyor.
Raporda dikkat çeken cümle şu:
“Altın, artık bir hedge aracı değil; yeni parasal düzenin omurgası haline geliyor.”
JP Morgan ise tahminlerinde daha net bir ifade kullanıyor:
“Altın, 2026’nın sonuna kadar yeni nominal zirvelerini test edecek.”
Bankaya göre, ABD ekonomisinde büyümenin yavaşlaması, Fed’in faiz indirimleri ve zayıf dolar birleştiğinde, ons fiyatı 5.055 dolar bandına kadar genişleyebilir.
JP Morgan analistleri bu süreci “doların güven kaybı ve reel getiri erozyonunun birleşik etkisi” olarak tanımlıyor.
Bank of America da tabloya benzer bir bakış açısıyla yaklaşıyor ancak vurgu daha derin:
“Doların saltanatı zayıflıyor, altın yeniden hükmediyor.”
Kuruma göre, ABD’nin kalıcı bütçe açıkları ve hızla büyüyen kamu borcu, yatırımcıları güvenli liman olarak altına yönlendiriyor. Banka, ons başına 5.000 dolar seviyesini “2026’nın ulaşılabilir yeni normal fiyatı” olarak tanımlıyor.
Morgan Stanley ise 2026 ortası için 4.500 dolar tahmini yapıyor ve özellikle Asya piyasalarındaki fiziki talep artışına dikkat çekiyor. Raporda, “Çin ve Hindistan’ın geleneksel alım gücü, bu döngüyü spekülatif olmaktan çıkarıyor; fiziksel talep tarafından desteklenen kalıcı bir trend oluştu” ifadelerine yer veriliyor.
YATIRIMCILAR NE YAPMALI?
Uzmanlar, altının yalnızca kısa vadeli bir fırsat değil, uzun vadeli bir “parasal sigorta” olduğunu vurguluyor.
Portföylerin %5–10’unun fiziksel altın veya güvenilir altın tabanlı fonlara ayrılması tavsiye ediliyor.
Fiyat dalgalanmalarına karşı en etkili strateji, düzenli alım (DCA – Dollar Cost Averaging) yöntemi olarak öne çıkıyor.
“Kâğıt altın” yerine fiziksel külçe ve sikke tercih edilmesi, karşı taraf riskini ortadan kaldırıyor.
Yatırım tavsiyesi değildir
