Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay, Türkiye ekonomisine ilişkin iyimser tahminlerini paylaştı. Onay, ekonominin gelecek yıl sert bir yavaşlama yaşamayacağını, büyümenin 2025'te yüzde 3,5, 2026'da ise yüzde 4 civarında olacağını belirtti.
TCMB'nin 2025 yılı enflasyon tahmin aralığını yükseltmesini değerlendiren Onay, bu kararın para politikasında erken gevşeme algısını engellemek adına bilinçli bir tercih olduğunu ifade etti.
"MALİYE POLİTİKASI DAHA GÜÇLÜ DESTEK VERMELİ"
Onay, TCMB'nin 2026 için yüzde 16'lık enflasyon hedefini korumasının önemli bir sinyal taşıdığını söyledi. Bu hamlenin, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na, yönetilen ve yönlendirilen fiyatlarda beklenen enflasyonun dikkate alınması gerektiğine dair bir mesaj gönderdiğini belirtti. Onay, "TCMB, dezenflasyon için maliye politikasından daha güçlü destek bekliyor," dedi.
HIZLI SOĞUMAYI ENGELLEYEN FAKTÖRLER
Ekonomide hızlı bir soğuma beklemediğini ifade eden Onay, bu görüşünü destekleyen dört temel faktörü sıraladı:
Gelecek yıl dış talepte beklenen toparlanma.
Hedefli kredi ve teşvik paketlerinin destekleyici etkisi.
Bütçe açığında ilave mali sıkılaşmaya gerek duyulmaması.
Değerli metallerin yarattığı varlık etkisi.
Sektörel olarak ise tekstil ve giyimde zayıflık görülürken; inşaat, hizmetler, yüksek teknoloji ve savunma sanayilerinin dirençli kaldığını ekledi.
TAHVİL PİYASASI VE DÖVİZ AÇIK POZİSYONU
Tahvil piyasasına ilişkin mevcut seviyelerin cazip olduğunu belirten Onay, TCMB'nin tahvil portföyüne yönelik mesajlarının enflasyon beklentileri ve tahvil piyasası için olumlu olduğunu kaydetti.
Finans dışı şirketlerin döviz açık pozisyonunun 185 milyar dolara yükselmesine rağmen, riskin yönetilebilir düzeyde olduğunu vurguladı: "Reel sektörün döviz açık pozisyonunun milli gelire oranı yüzde 12 seviyesinde. 2018'de yüzde 25'leri görmüştük; dolayısıyla risk geçmiş dönemin oldukça altında ve yönetilebilir durumda."
Kaynak: Dünya
