Deutsche Bank tarafından yapılan son anket, piyasa profesyonellerinin 2026 yılı için en büyük endişesinin teknoloji değerlemelerindeki olası bir çöküş olduğunu ortaya koydu.
Ekonomi dünyasında gözler 2026’ya çevrilirken, Deutsche Bank Araştırma birimi (dbDataInsights) yatırımcıların nabzını tuttu. Anket sonuçlarına göre, piyasa katılımcıları arasında daha önce benzeri görülmemiş bir görüş birliği hakim: Yapay zeka heyecanının sönmesi ve teknoloji hisselerindeki değer kaybı, sistem için en büyük risk.

Öne Çıkan Risk Faktörleri
Anket sonuçları, risklerin dağılımını şu çarpıcı verilerle özetliyor:
Teknoloji ve Yapay Zeka (%57): Yatırımcıların yarısından fazlası, TEKNOLOJI değerlemelerinin dibe vurmasını ve yapay zeka coşkusunun sona ermesini bir numaralı tehdit olarak görüyor.
Fed’in Bağımsızlığı ve Agresif Faiz Hamleleri (%27): Yeni Fed başkanının siyasi baskılarla agresif faiz indirimlerine gitmesi ve bu durumun piyasada kaos yaratması ikinci büyük endişe kaynağı.
Özel Sermaye (Private Capital) Krizi (%22): Özel sermaye piyasalarında yaşanabilecek olası bir likidite veya borç krizi, risk sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor.
Piyasa İstikrarını Tehdit Eden Diğer Faktörler
Grafikte dikkat çeken diğer önemli başlıklar ise şöyle sıralanıyor:
Tahvil Getirileri: Tahvil getirilerinin beklenenden fazla yükselmesi (%21).
Enflasyon Çıkmazı: Enflasyonun yapışkan kalması nedeniyle merkez bankalarının beklenmedik faiz artışları (%15).
İşsizlik ve Yapay Zeka: Yapay zekanın istihdam üzerinde negatif etki yaratmaya başlaması (%13).
Japonya Etkisi: Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) faiz artırımıyla "carry trade" işlemlerinin çözülmesi (%10).
Analiz Notu: Yatırımcıların bu denli yüksek bir oranla (%57) tek bir risk üzerinde birleşmesi, piyasalardaki "teknoloji odaklı kırılganlığın" ne kadar ciddiye alındığını gösteriyor. 2026 yılı, yapay zekanın vaatlerini yerine getirip getiremeyeceğinin test edildiği kritik bir yıl olacak gibi görünüyor.


