Eylül ayı başından bu yana Borsa İstanbul’da yaşanan sert kayıplar yatırımcıların dikkatini çekiyor. BIST 100 endeksi, aynı dönemde küresel borsalar yükselirken yaklaşık yüzde 8,40 geriledi. Peki dünyada çok daha ağır siyasi ve ekonomik krizler yaşanırken Türkiye neden bu kadar kırılgan bir görünüm sergiliyor?
BIST 100’de yaşanan düşüşün temelinde iç politikadaki belirsizlikler yer alıyor. Yatırımcılar, artan siyasi tansiyonun ekonomik beklentilere olumsuz yansıyabileceğini düşünerek riskten kaçışa yöneldi. Bu durum, yabancı yatırımcı girişlerinin zayıflamasıyla birleşince satış baskısını artırdı. Küresel ölçekte pozitif seyir devam ederken, Türkiye’nin ayrışmasının arkasında bu risk algısı öne çıkıyor.
DÜNYADA DAHA SERT KRİZLER VAR AMA ENDEKSLER POZİTİF
Küresel tabloya bakıldığında çarpıcı bir tezat ortaya çıkıyor.
Nepal: Başbakan’ın ülkeyi terk etmesi ve Maliye Bakanı’nın linç edilmesine rağmen NESPE sadece %3,50 değer kaybetti.
Katar: İsrail tarafından Hamas liderlerine saldırı düzenlenmesine rağmen QSI %0,80 düşüşte kaldı.
Fransa: Hükümetin düşmesine rağmen France 40 endeksi %1,20 yükseldi.
ABD: Fed’in bağımsızlığının tartışmaya açıldığı, bir aktivistin suikasta uğradığı ortamda S&P 500 %1,20 artış gösterdi.
Polonya: Rusya’nın sınırda hava saldırısı gerçekleştirmesine karşın WIG 20 %2,80 yükseldi.
Japonya: Başbakan’ın istifasına rağmen NIKKEI 225 %6,10 ile güçlü bir ralli yaptı.
TÜRKİYE’NİN NEGATİF AYRIŞMASI
Yukarıdaki örnekler, küresel piyasalarda siyasi ve jeopolitik şokların büyük ölçüde absorbe edilebildiğini gösteriyor. Buna karşın Türkiye’nin çok daha sert değer kaybetmesi, yatırımcıların ülke içindeki gelişmelere karşı daha hassas olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle kur, faiz ve maliye politikalarıyla ilgili beklentilerin belirsizleşmesi Borsa İstanbul’u kırılgan hale getirmiş durumda.
Küresel borsalar siyasi krizleri geride bırakıp yukarı yönlü hareket ederken, BIST 100’ün sert düşüşü “Türkiye’ye özgü riskler”in fiyatlandığını ortaya koyuyor. Yatırımcıların gözü önümüzdeki dönemde iç siyasetteki gelişmelere ve ekonomi yönetiminin atacağı adımlarda olacak.