Açık Açık’ın 14. bölümüne konuk olan ekonomist Haluk Bürümcekçi, Türkiye’de para politikasının enflasyonla mücadelede yeterince sert olmadığı uyarısını yaptı.
Bürümcekçi’ye göre mevcut reel faiz seviyesi, fiyatlama davranışını değiştirecek güce sahip değil ve bu nedenle enflasyon dirençli kalmaya devam ediyor.
“SORUN RAPORDA DEĞİL, ENFLASYONUN KENDİSİNDE”
Ekim enflasyonunun beklenti altı gelse de yüzde 2,55 seviyesinin hâlâ çok yüksek olduğunu belirten Bürümcekçi, enflasyon beklentilerinin bozulmayı sürdürdüğünü söyledi. Merkez Bankası’nın raporunda iletişim doğru olsa da uygulamanın belirsiz olduğunu vurguladı.
“FAİZ PATİKASINDA İNDİRİM İSTEĞİ HÂLÂ OKUNUYOR”
Merkez Bankası’nın “faiz patikası daha yukarıda öngörülüyor” mesajını önemli bulduğunu belirten ekonomist, buna rağmen Başkan’ın açıklamalarında indirim eğiliminin sürdüğünü söyledi. Piyasadaki genel beklenti de Aralık ayında yeni bir indirim ihtimalinin güçlü olduğu yönünde.
“6 PUAN REEL FAİZLE DEZENFLASYON OLMAZ”
Bürümcekçi, reel faizin yaklaşık 6 puan seviyesinde olduğunu, bunun da fiyatlama davranışını değiştirecek düzeyde olmadığını söyledi. Brezilya örneğini hatırlatarak, “Onlar enflasyon 5 iken faizi 15’te tutuyor, biz 33’e karşı 39’dayız. Bu sıkı duruş değil” değerlendirmesinde bulundu. Ekonomiste göre Türkiye’de büyüme hâlâ potansiyelin çok altına düşmediği için şirketlerin fiyatlama davranışı değişmiyor ve enflasyon kırılmıyor.
“DOLARİZASYON YÜZDE 40’LARDA; TL’YE DÖNÜŞ BEKLEMEYİN”
Yerleşiklerin döviz mevduat oranının uzun dönem ortalamasına yakın olduğunu belirten Bürümcekçi, buradan sonrası için TL’ye güçlü dönüş beklemenin gerçekçi olmadığını söyledi. KKM çözülürken döviz talebinin artmasının doğal olduğunu, Merkez Bankası’nın son dönemde yüksek döviz satışına rağmen rezervlerin ancak sınırlı süre dayanabileceğini ifade etti.
“YASTIK ALTI SERVET TÜKETİMİ CANLI TUTUYOR”
Türkiye’de finansal okuryazarlığın düşük olması nedeniyle servetin büyük kısmının sistem dışında tutulduğunu, yastık altı altın stokunun 400–500 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten Bürümcekçi, altındaki artışın yaklaşık 100 milyar dolarlık ek servet etkisi yarattığını söyledi. Bu nedenle sıkı para politikasına rağmen tüketimin güçlü kaldığını vurguladı.
“2026’DA REEL GETİRİ DAHA DA DÜŞÜYOR”
Piyasa katılımcıları anketinde politika faizinin yıl sonu 38,3; enflasyonun ise 32,2 olarak beklendiğini hatırlatan Bürümcekçi, reel faizin gelecek yıl daha da düşeceğini söyledi. TL’nin hâlâ sınırlı bir pozitif reel getiri sağlayabileceğini ancak yüksek getiri isteyenlerin daha riskli enstrümanlara yöneldiğini ifade etti.


