Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 Temmuz 2025 Perşembe günü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yeni faiz kararını açıklayacak. Piyasaların genel beklentisi, politika faizinin 250 baz puan düşürülerek yüzde 46 seviyesine çekilmesi yönünde.
Piyasalarda gözler TCMB'nin perşembe günü açıklayacağı faiz kararına çevrildi. 2023 yılında enflasyonla mücadele kapsamında uygulamaya alınan sıkı para politikaları ile politika faizi yüzde 50 seviyesine kadar yükselmişti. 2025 yılı itibarıyla yıllık enflasyon oranının yüzde 35 seviyelerine gerilemesi ve iç talepte yaşanan zayıflama, Merkez Bankası’nın faiz politikasında yön değişikliği beklentisini artırmış durumda.
Merkez Bankası 24 Temmuz Perşembe günü Para Politikası Kurulu toplantısında yeni faiz kararını açıklayacak. Uzmanlar, toplantıda alınacak kararın yılın geri kalanına yönelik ekonomik beklentiler üzerinde 'belirleyici' rol oynayacağını ifade ediyor.
KREDİ MALİYETLERİ VE İÇ TALEP CANLANABİLİR
Faiz indirimiyle birlikte bankaların kredi faizlerinde aşağı yönlü bir hareket öngörülüyor. Özellikle ihtiyaç, taşıt ve konut kredilerinde maliyetlerin düşmesi, bireysel harcamalarda artışa yol açabilir. Ekonomistler, bu durumun perakende ve hizmet sektörlerinde kısa vadeli hareketlilik yaratabileceğini ifade ediyor.
REEL SEKTÖRDE YATIRIM İŞTAHI ARTABİLİR
Reel sektör tarafında ise özellikle KOBİ’lerin finansmana erişimi kolaylaşabilir. Faiz indirimi, üretim maliyetlerini düşürerek kapasite artırımı ve yeni yatırımlar için zemin oluşturabilir. Uzmanlara göre, yatırım kararlarında döviz kuru riskine karşı korunma stratejileri de önem kazanacak.

KUR ÜZERİNDE YUKARI YÖNLÜ BASKI OLUŞABİLİR
Faiz oranlarındaki düşüşün, Türk Lirası’nın getirisini azaltarak döviz talebini artırma riski bulunuyor. Bu durum, döviz kurlarında yukarı yönlü baskı yaratabilir. Ancak kararın piyasa beklentileri doğrultusunda alınması durumunda, kur tarafındaki hareketin sınırlı kalacağı tahmin ediliyor.
KAMU BORÇLANMA MALİYETLERİNDE DÜŞÜŞ BEKLENİYOR
Politika faizinin aşağı çekilmesi, Hazine’nin iç borçlanma maliyetlerini azaltabilir. Kamu maliyesi üzerindeki faiz yükünün hafiflemesi beklenirken, bütçe disiplini açısından maliye politikası ile para politikası arasındaki uyumun korunması gerektiği vurgulanıyor.
KÜRESEL GELİŞMELER VE JEOPOLİTİK RİSKLER YAKINDAN İZLENİYOR
TCMB'nin faiz kararı öncesi ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz politikası, Orta Doğu'daki jeopolitik gelişmeler ve enerji fiyatlarındaki oynaklık gibi dışsal faktörler de yakından takip ediliyor. Bu unsurların, Merkez Bankası'nın politika alanını daraltabileceği değerlendiriliyor.

FİRMALAR VE YATIRIMCILAR İÇİN YENİ DÖNEM BAŞLAYABİLİR
Ekonomik aktörler açısından faiz indirimiyle birlikte nakit akışı yönetimi, portföy stratejileri ve borçlanma planları yeniden şekillenebilir. Uzmanlar, özellikle döviz pozisyonlarının ve sabit getirili varlıkların yeniden değerlendirileceğini belirtiyor. TCMB’nin 24 Temmuz tarihli PPK toplantısında alınacak karar, yılın geri kalanına yönelik ekonomik beklentiler üzerinde belirleyici rol oynayacak. Kararın ardından yapılacak sözlü yönlendirmeler de piyasalar tarafından dikkatle izlenecek.