Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kredi kartı harcamalarındaki rekor artışın perde arkasını inceledi. Yapılan analiz, kredi kartı limitlerinin gelirden daha hızlı artmasının, vatandaşı "aşırı borçlanma" sarmalına ittiğini gözler önüne serdi.
Ekonomi gündeminin en sıcak başlıklarından biri olan kredi kartı borçluluğu, TCMB’nin yayımladığı "Kredi Kartı Kullanım Eğilimleri: Gelir Düzeyi ve Limitlerin Rolü" başlıklı analizle mercek altına alındı.
Yaklaşık 7 milyon kişinin verisiyle yapılan çalışma, cüzdanlardaki kart limitlerinin sadece bir harcama aracı olmadığını, aynı zamanda borçlanma iştahını belirleyen psikolojik bir sınır olduğunu kanıtladı.

GELİR 1 ARTIYOR, BORÇ 0,77 ARTIYOR
Merkez Bankası’nın Kredi Kayıt Bürosu (KKB) ve SGK verilerini eşleştirerek yaptığı analize göre, gelir ile kredi kartı bakiyesi arasında "güçlü ve pozitif" bir bağ bulunuyor.
İstatistiklere yansıyan çarpıcı sonuç şöyle: Gelirdeki her 1 TL’lik artış, kredi kartı bakiyesini ortalama 0,77 TL yukarı taşıyor.
Ancak asıl tehlike, limit artış hızının maaş zamlarını solladığı noktada başlıyor. Analize göre, kart limiti gelirinden daha hızlı artan bireylerde borçlanma eğilimi, diğer gruplara göre çok daha belirgin biçimde güçleniyor.

BORCUN YARISI "KÜÇÜK BİR GRUBUN" SIRTINDA
Rapor, Türkiye’deki kredi kartı borç dağılımındaki dengesizliği de net bir şekilde ortaya koydu. 2024 sonu itibarıyla toplam kredi kartı borç bakiyesi 1,9 trilyon TL seviyesine ulaştı. Ancak bu devasa borcun yükü eşit dağılmıyor:
• Toplam Borçlu: Yaklaşık 29 milyon kişi.
• Düşük Borçlu: 15 milyon kişinin kart borcu 25 bin TL’nin altında.
• Yüksek Borçlu: 150 bin TL’nin üzerinde borcu olan sadece 2,9 milyon kişi bulunuyor.
• Kritik Veri: Bu 2,9 milyonluk azınlık, toplam 1,9 trilyonluk borcun yarısından fazlasını oluşturuyor.

"AŞIRI LİMİT" YANILGISI
Çalışmanın en dikkat çeken kavramlarından biri "Aşırı Limit" oldu. Gelirine oranla çok yüksek limite sahip olan bu gruptaki kişiler, kart limitlerini tam olarak doldurmasalar bile (düşük doluluk oranı), gelirlerine kıyasla çok daha yüksek bir borç yükü taşıyorlar.
Yani bankaların sunduğu yüksek limitler, tüketici üzerinde "harcama kapasitesi" algısı yaratarak, ihtiyaç dışı harcamayı ve dolayısıyla borçlanmayı tetikliyor.

GELİR ARTTIKÇA KART CÜZDANDAN DAHA ÇOK ÇIKIYOR
Gelir gruplarına göre kart kullanım alışkanlıkları da raporda kendine yer buldu:
• Düşük Gelir Grubu: Kredi kartı kullanım oranı yüzde 40 civarında.
• Üst Gelir Grubu: Kullanım oranı yüzde 90’a yaklaşıyor.
Üst gelir grubu kartı daha sık kullansa da, limit doluluk oranları daha düşük seyrediyor.
Uzmanlar bunu, yüksek gelirli bireylerin nakit akışını yönetebilmesi ve kredi kartı dışındaki finansman araçlarına (kredi, mevduat vb.) daha kolay erişebilmesiyle açıklıyor.

KİŞİ BAŞI ORTALAMA BORÇ: 66 BİN TL
Enflasyonist ortamın etkisiyle şişen fiyatlar kart bakiyelerine de yansıdı. 2024 sonunda kişi başına düşen ortalama kredi kartı bakiyesi, bir önceki yıla göre yüzde 52 artışla 66 bin TL’ye yükseldi.
TCMB’nin bu analizi, kredi kartı limitlerinin belirlenmesinde sadece ödeme performansının değil, gelir dengesinin de ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu.


