Bilecik'te çiftçinin 'seyreltme' yapıp tarlada bıraktığı o küçük sürgünlerin, Avrupa'da açık artırmayla satıldığını biliyor muydunuz? Bira yapımında kullanılan şerbetçiotunun bahar filizleri (Hop Shoots), kilosu 1.000 Euro'yu bulan fiyatıyla 'Dünyanın En Pahalı Sebzesi' unvanını taşıyor. Türk çiftçisi için 'atık', Avrupalı şefler için 'hazine' olan bu üründe, tonlarca milli servet her yıl heba oluyor. İşte tarladaki gizli altın...

ürkiye'nin şerbetçiotu üretim merkezi olan Bilecik’te her bahar sessiz bir israf yaşanıyor. Çiftçilerin ana ürünü güçlendirsin diye kesip attığı, çoğu zaman tarlada gübre olarak bıraktığı o küçük filizler; Avrupa’nın lüks restoranlarında "Sebzelerin Trüfü" olarak anılıyor. Dünyanın en pahalı sebzesi olan "Hop Shoots" (Şerbetçiotu Filizi), doğru pazarlanırsa Türk çiftçisine bira sanayisinden kazandığının katbekat fazlasını kazandırabilir.

"Ot" Değil, Servet: Kilosu Neden 35 Bin TL?

Şerbetçiotu (Hops), tüm dünyada bira yapımında kullanılan, kozalaklı bir sanayi bitkisidir. Ancak bitkinin mart ve nisan aylarında toprak yüzeyine verdiği ilk taze sürgünler, gastronomi dünyasının en arzu edilen ürünlerinden biridir.

Avrupa’da, özellikle Belçika, Fransa ve İngiltere’de düzenlenen ilk hasat müzayedelerinde bu filizlerin kilosu 1.000 Euro’ya (yaklaşık 35.000 TL) kadar alıcı bulmaktadır. Sezon ortasında fiyatlar düşse de, en düşük hali bile bonfile etten daha pahalıdır.

Kilosu 1.000 Euro! Türk Çiftçisi Bunu "Ot" Diye Atıyor, Avrupa da Krallar Yiyor 1

Bu astronomik fiyatın iki sebebi var:

Zahmetli İşçilik: Bu filizler makinelerle toplanamaz. Çiftçinin dizlerinin üzerinde, tek tek elle ve çok nazikçe toplaması gerekir.

Kısa Ömür: Hasat sezonu çok kısadır (sadece 3-4 hafta). Bu "ulaşılamazlık" onu lüks sofraların statü sembolü haline getirmiştir.

Bilecik'te "Seyreltme" Diye Çöpe Atılıyor

Türkiye’de şerbetçiotu üretimi Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde yoğunlaşmıştır. Ancak yerli üretici, bitkinin sadece "kozalak" kısmına odaklanır. Bira fabrikaları, aroma veren kozalakları satın alır.

Bahar aylarında bitki daha iyi büyüsün ve kozalak verimi artsın diye, dipte çıkan bu değerli filizler "seyreltme" (budama) adı altında kesilir. Köylülerin bir kısmı bunu evinde yemek, yumurtalı kavurma yapmak için kullanır; ancak tonlarca filiz, ticari değeri bilinmediği için tarlada çürümeye terk edilir veya hayvan yemi olur.

Avrupa'da "Beyaz Altın", Bizde "Yaban Otu"

Bu ürünün en değerlisi, toprak altından henüz gün ışığına çıkmamış, kuşkonmaz gibi beyaz renkli olanlarıdır. Tadı; kuşkonmaz, fındık ve lahana karışımı, topraksı ve çok zarif bir aromaya sahiptir.

Londra'daki Michelin yıldızlı bir restoranda, tabağında sadece 4-5 adet hop shoots bulunan bir başlangıç yemeği, yüzlerce sterline satılmaktadır. Şefler, müşterilerine "Bunu bulmak, trüf mantarı bulmaktan zordur" diyerek pazarlar.

İhracatçılar İçin Hazır Maden

Tarım analistleri durumu "Yerden para toplamak" olarak özetliyor. Ortada ekilmesi gereken yeni bir ürün yok. Tarlalar zaten orada, bitkiler zaten toprakta.

Yapılması gereken tek şey; Pazaryeri’ndeki çiftçiyi organize edip, o "çöp" sanılan filizleri Avrupa standartlarında paketleyip ihraç edecek soğuk zinciri kurmak. Kozalak hasadını bekleyen çiftçi için bu "ara hasat", ana üründen kazanacağı parayı, sezon başında cebine koyması anlamına geliyor.

Dünyada kilosu 1.000 Euro eden bir "ot" yoktur. Hop Shoots hariç. Bilecik'in bereketli topraklarında her bahar, milyonlarca liralık milli servet "budama artığı" olarak toprağa karışıyor. Bu filizleri toplayıp Brüksel, Paris veya Londra haline indirecek vizyoner girişimci, sadece cebini doldurmakla kalmayacak; Türk tarımına yepyeni, masrafsız bir ihracat kalemi kazandıracak.