Bolu’da yaşayan 32 yaşındaki Şeyda Yoltaş, doktora seviyesindeki finans eğitimini ve mali müşavirlik kariyerini bir kenara bırakarak çocukluk hayali olan çiftçiliğe adım attı. Kurduğu kapalı devre tarım sistemiyle 50 metrekarelik alanda dünyanın en pahalı baharatı olan safranı üreten Yoltaş hem verimliliği artırdı hem de tarımda teknolojik dönüşüme örnek oldu.
Bolu'da ikamet eden Şeyda Yoltaş, kariyerinde radikal bir değişikliğe giderek beyaz yakalı dünyadan tarıma geçiş yaptı.
İktisat lisansı, Bankacılık ve Finans yüksek lisansı ve doktora derecesine sahip olan, aynı zamanda Mali Müşavirlik yapan Yoltaş, çocukluk hayali olan "üretici olma" tutkusunun peşinden giderek safran yetiştiriciliğine başladı.

OFİSTEN TARLAYA DEĞİL, "LABORATUVAR" HASSASİYETİNDE ODAYA
Yoltaş, klasik tarım yöntemlerinin dışına çıkarak "kapalı ortam tarımı" modelini benimsedi. Kendi imkanlarıyla kurduğu 50 metrekarelik özel alanda, gramı yaklaşık 700 TL’den alıcı bulan ve "dünyanın en pahalı baharatı" olarak bilinen safran bitkisini yetiştiriyor.
2012 yılından bu yana tarım üzerine araştırmalar yapan genç girişimci, üretim motivasyonunu şu sözlerle açıkladı:
"Bir şey yaratmak, bir katma değer üretmek istiyordum. Çiftçilik insan sağlığı ve sürdürülebilirlik için çok kıymetli. Safran, göz ve cilt sağlığından kanserle mücadeleye, tansiyonu dengelemeye kadar pek çok faydaya sahip. Ancak içeriği çok güçlü olduğu için günde bir bardaktan fazla tüketilmemeli ve kronik rahatsızlığı olanlar doktora danışmalı."

30 BİN SOĞANLA HASSAS HASAT
Ekim ayında safran soğanlarını özel iklimlendirilmiş odaya alan Yoltaş, Kasım ayı ortasında hasada başladı. 30 bin adet soğanın bulunduğu tesiste hasat süreci, büyük bir titizlikle, el işçiliğiyle yürütülüyor.
Kapalı ortam tarımının, geleneksel tarla tarımına göre büyük avantajlar sağladığını belirten Yoltaş, özellikle hasat kalitesi ve iş gücü maliyeti üzerindeki farka dikkat çekti.
Yoltaş, "Tarlada bu işi yapsaydım 1,5 dönümden fazla bir alana ihtiyacım olacaktı ve güneş doğmadan, arılar uyanıp polenleri dağıtmadan toplama zorunluluğum vardı. Bu da çok ciddi bir işçi maliyeti ve emek demek. Ancak burada ışığı, nemi, sıcaklığı ve karbondioksiti biz kontrol ediyoruz. Tarladakine nispeten çok daha rahat ve risksiz bir süreç yönetiyoruz" diye konuştu.

GELECEK YIL İÇİN SOĞAN YATIRIMI
Yoltaş’ın uyguladığı model, sadece safran baharatı (stigma) elde etmeyi değil, aynı zamanda soğan üretimini de destekliyor. Kapalı ortamda bitkinin yeşil yapraklarına zarar verilmeden çalışılabildiğini vurgulayan Yoltaş, "Tarlada soğan gelişimi yavaş olurken, biz burada yaprakları koruyarak gelecek sene için verimli soğanlar elde ediyoruz. Bu da soğan satışından ek gelir sağlamamıza olanak tanıyor" ifadelerini kullandı.
1 gram safranın bir kişiye bir ay boyunca yetebileceğini belirten Yoltaş, fiyatın yüksek görünmesine rağmen kullanım ömrü düşünüldüğünde makul olduğunu, asıl değerin ise el emeği ve teknolojinin birleşiminden doğan kalitede yattığını vurguladı.
(DHA)


