Türk ekonomisinin gündeminde yer alan faiz indirimleri, yatırımcılar ve şirketler için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Yüksek faiz ortamında yatırım kararlarını erteleyen veya nakitlerini değerlendirmeyi tercih eden şirketler, faizler düştükçe yatırım ve büyüme planlarını yeniden gözden geçirecek. Trive Yatırım Hazine Direktörü Yusuf Doğan, bu süreçte hangi şirketlerin öne çıkacağını değerlendirdi.

ForInvest yayınında konuşan Trive Yatırım Hazine Direktörü Yusuf Doğan'a göre faiz oranları düştükçe şirketler için "sermayenin marjinal etkinliği" kavramı daha da önem kazanacak. Artık nakitlerini mevduatta tutmak yerine, o nakitle yaptıkları yatırımların ne kadar kârlılığa dönüştüğüne odaklanacaklar.

Bu durum, özellikle yatırım yaparak ana faaliyetlerinden kârlılıklarını artıran şirketlerin pozitif ayrışmasını sağlayacak.

Doğan, bu sürecin etkilerinin en net şekilde 2026 yılının ilk çeyreğinde görüleceğini belirtiyor. Yatırımcıların, faiz indirimlerinin ardından hangi şirketlerin serbest nakit akışını kâra dönüştürebildiğine odaklanması gerektiğini vurguluyor.

Uzman isimden değerlendirme geldi: Faiz indirimleri hangi şirketlere yarayacak?  1

YERLİ YATIRIMCILAR BU TRENDİ TAKİP ETMELİ

Doğan, sadece yabancı yatırımcıların değil, yerli yatırımcıların da benimsemesi gerektiği stratejiyi şu sözlerle paylaştı:

“Üçüncü çeyrek bilançodan sonra o kârlılık rakamları nasıl değişecek, şirketler bunu kendi bilançolarında pozitif anlamda nasıl yedirmiş olacaklar bence yabancı yatırımcı buna bakacak. Hatta şöyle iddialı bir şey söyleyeyim; Türk yatırımcısının da bence buna bakması lazım. Faiz indi ama serbest nakit akışını kim kara dönüştürdü, yatırım yaptığı ana faaliyetlerinde kim karlılığını artırdı buna bakılmalı. Bu kapsamda bazı şirketler pozitif ayrışacak. Özellikle 2026’nın ilk çeyreğinde biz bunların etkilerini çok daha net göreceğiz.”

Doğan, faiz indirimlerinin genel bir rahatlama yaratmasının ötesinde, asıl kazancın, bu yeni ortamı en iyi şekilde değerlendirerek büyüme ve kârlılık elde eden şirketlerde olacağını belirtti.

Bu nedenle, önümüzdeki dönemde üçüncü ve dördüncü çeyrek bilançoları, şirketlerin bu değişen ekonomik koşullara ne kadar iyi adapte olduğunu gösterecek.