Rusya’nın Ukrayna’yı askeri operasyonla işgale başlamasıyla geçen hafta 14,62 seviyesine kadar yükselip haftayı kamu desteğiyle 14 seviyesinin altında tamamladıktan sonra yatay seyir izledi.
İşgal harekatının başlamasının ardından dolar/TL, yılbaşından bu yana seyrettiği 13,5 etrafındaki dar bandı yukarı yönlü ilk kez geçen hafta kırmıştı. Dolar/TL’deki her yükseliş kamunun her gün artan döviz riski nedeniyle kaygıyla takip ediliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ocak ayı itibariyle döviz rezervlerine hem düşüş, hem artış yönlü etki eden daha aktif bir kur politikası izlemeye başladı. Analistler yeni düzeni kamunun daha çok kontrol ettiği bir kur politikası olarak tanımlıyor.
Bankacılar aralıkta 20 milyar dolar, ocakta 3 milyar dolar olduğu tahmin edilen TCMB rezerv kayıplarının şubatta ilk iki haftasında görülmediğini hesaplıyordu. Sonrasında yeniden döviz piyasasında kamu adımları belirginleşti.
Reuters’a bilgi veren konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak, “Kamuda geçen hafta sadece bir günde 2,5 milyar dolar satıldı, toplamda (geçen hafta) 4 milyar doları geçti. Ukrayna-Rusya savaşının etkisi günden güne artarak hissedilebilir” açıklamasında bulundu.
Bankacılar, TCMB analitik bilançoda geçen hafta en az 1,1 milyar dolar rezerv kaybı tespit etti. Ama ihracatçıların döviz gelirlerinin yüzde 25’ini MB’nin satın alması gibi tutarı açıklanmayan yeni uygulamalar nedeniyle tam tutar hesaplanamıyor.
Bankacıların tahmini TCMB rezervlerinin geçen hafta kur politikasında en az 1,1 milyar dolar olmak üzere 4 milyar dolar civarında kullanıldığı yönünde.
Yine bankacıların hesabına göre, TCMB’nin 25 Şubat’la biten haftada net rezervlerinin bir önceki haftadaki 19,8 milyar dolardan yaklaşık 1 milyar dolar gerileyecek.
TCMB’nin rezervlerine piyasalar swap verilerini arındırıp bakıyor ve bu tutar eksi 60 milyar dolardan eksi 45 milyar dolara gelse de belirgin negatif seyrini sürdürüyor.
