Ekonomist Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, katıldığı canlı yayında 2026 yılına yönelik asgari ücret zammı hakkında yaptığı değerlendirmeyle dikkat çekti. Türkiye’de milyonlarca çalışanın merakla beklediği yeni asgari ücret rakamı için “27 bin TL bandı artık sürpriz olmaz” diyen Eryılmaz, açıklamalarında hem ekonomik verileri hem de hükümetin mevcut politikalarını temel aldı.
Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da asgari ücret artışının “beklenen enflasyon” oranı üzerinden hesaplanacağını söyledi. Ekonomist, şu ifadeleri kullandı:
“2025 yılı için Merkez Bankası’nın enflasyon beklentisi yüzde 36 civarında. Ancak ekonomi yönetimi, bu artışı olduğu gibi yansıtmak istemeyecektir. Bu nedenle zam oranı büyük olasılıkla yüzde 23 ila 25 arasında olacaktır. Bu oran da asgari ücreti 27 bin TL seviyelerine taşır.”

Eryılmaz’a göre hükümet, fiyat istikrarını sağlamak adına yüksek zam oranlarından kaçınmak isteyecek. Buna karşın çalışan kesimin alım gücünü korumak için psikolojik olarak ‘27 bin TL eşiği’ önemli bir hedef haline gelecek.
“27 BİN TL ALTI ARTIK GERÇEKÇİ DEĞİL”
Ekonomist Eryılmaz, piyasadaki genel beklentilerin 25–26 bin TL aralığında olduğunu ancak ekonomik gerçeklerin bu seviyenin üzerinde bir artışı zorunlu kıldığını ifade etti:
“Kira, gıda ve ulaşım kalemlerinde yaşanan artışlar, 25 bin TL’nin artık yetersiz olduğunu gösteriyor. Bu yüzden 27 bin TL altı bir rakam açıklanırsa, kamuoyunda ciddi tepki doğurabilir. Ben bu seviyenin altının artık gerçekçi olmadığını düşünüyorum.”

Eryılmaz, asgari ücretin belirlenmesinde sadece enflasyonun değil, alım gücü kaybının ve seçim sonrası ekonomik istikrar hedeflerinin de rol oynayacağını söyledi.
“TEK ZAM POLİTİKASI DEVAM EDECEK”
Geçtiğimiz iki yılda uygulanan çift zam dönemlerinin sona erdiğini belirten Eryılmaz, 2026 yılı için ara zam ihtimalinin düşük olduğunu vurguladı:
“Ekonomi yönetimi bu yıl ‘tek zam’ politikasını sürdürecek gibi görünüyor. Ara dönem zamları, bütçe disiplini açısından tercih edilmiyor. O yüzden yıl başında yapılacak düzenleme sonrası yeni bir artış beklemiyorum.”
Bu açıklama, özellikle özel sektör temsilcileri tarafından da yakından takip ediliyor. Çünkü ikinci bir zam ihtimalinin ortadan kalkması, işveren maliyetlerini planlama açısından netlik sağlıyor.

İŞVEREN MALİYETİ ARTACAK, ÇALIŞAN ALIM GÜCÜ YİNE SINIRLI KALACAK
Asgari ücrette yüzde 25 civarında bir artış, hem çalışan hem de işveren tarafında farklı sonuçlar doğuracak.
Eryılmaz bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Her artış, işverenin prim, sigorta ve vergi yükünü artırıyor. Ancak çalışan tarafında da enflasyonun yarattığı tahribatın telafisi gerekiyor. 27 bin TL seviyesine çıkmak bu anlamda bir denge noktası olabilir.”
Ekonomiste göre bu seviyedeki bir zam, çalışan açısından kısa vadede bir rahatlama yaratsa da gerçek alım gücü kaybını telafi etmeye yetmeyecek. Özellikle kiralar, gıda fiyatları ve enerji maliyetleri dikkate alındığında, 2026 yılının da zorlu geçeceği öngörülüyor.
ASGARİ ÜCRETTE 27 BİN TL ÜZERİ ARTIK MASADA
Eryılmaz’ın tahminine göre 2026 yılı asgari ücreti 27.000 – 27.600 TL aralığında olacak. Bu rakam, hükümetin ekonomi politikalarıyla da örtüşüyor.
“Beklenen enflasyona göre yapılacak bir artış, kamu bütçesine fazla yük getirmeden dengeyi sağlar. Bu yüzden 27 bin TL üzeri bir seviye hem psikolojik hem ekonomik açıdan dengeli bir sonuç olur.”
Eryılmaz, son olarak şunları söyledi:
“Artık 27 bin TL üzeri konuşulmalı. Çünkü bu rakam çalışan kesim için sadece bir geçim sınırı değil, aynı zamanda adalet beklentisinin de karşılığı haline geldi.”
Doç. Dr. Filiz Eryılmaz’ın açıklamaları, asgari ücret sürecine dair en net tahminlerden biri olarak değerlendiriliyor. Ekonomi çevrelerinde de 27 bin TL seviyesi giderek daha fazla dillendiriliyor. Nihai rakam Aralık ayında açıklanacak olsa da, piyasa aktörleri şimdiden yüzde 25’lik artışı “en güçlü senaryo” olarak görüyor.


