İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, mevcut ekonomi programına ilişkin yaptığı değerlendirmede, uygulanan sıkı para politikasının belirli bir aşamadan sonra ara verilerek devam etmesinin ekonomi açısından daha sağlıklı olacağını ifade etti.

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Organize Sanayi Bölgeleri'nde (OSB) düzenlenen İkiz Dönüşüm Buluşmaları toplantısında ekonomi programına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Aran, enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikasının toplumun geniş kesimleri üzerinde ciddi maliyetler yarattığını vurguladı.

"SIKI PARA POLİTİKASI ORTA KESİMİ ZAYIFLATTI"

Kişi başına düşen milli gelirin toplumun tüm kesimleri tarafından aynı şekilde hissedilmediğini belirten Aran,"Sıkı para politikasının özellikle orta segment üzerinde olumsuz etkiler yarattığını" ifade etti. Gelir dağılımındaki bozulmanın, ev sahibi–kiracı sorununu da derinleştirdiğine dikkat çekti.

KREDİ BÜYÜMESİ VE AKTİF KALİTE UYARISI

Sağlıklı bir kredi büyümesinden söz etmenin giderek zorlaştığını belirten Aran, borç yapılandırmaları ve af uygulamalarının bankaların aktif kalitesini olumsuz etkilediğini söyledi. Finansman tarafında yaşanabilecek olası bir rahatlamanın kalıcı olmayabileceğini vurgulayan Aran, bunun geçici bir "devre arası" olabileceği uyarısında bulundu.

"UCUZ İŞGÜCÜYLE REKABET EDEMEYİZ"

Türkiye'nin ucuz işgücüne dayalı bir rekabet modeliyle yol alamayacağını vurgulayan Aran, Ortadoğu, Irak ve Suriye gibi bölgelerde yüksek büyüme potansiyeli bulunduğunu belirtti. Buna karşın Mısır gibi ülkelerle maliyet bazlı rekabet etmenin mümkün olmadığını ifade etti.

"HEPİMİZ BEDEL ÖDÜYORUZ"

Yeni ekonomi programının enflasyonla mücadelede önemli olduğunu kabul eden Aran, bu süreçte hem sanayinin hem de reel sektörün ciddi bedeller ödediğini söyledi. İçinden geçilen dönemi “sert bir kış” olarak tanımlayan Aran, krediye erişimin kolay olduğu geçmiş dönemde yapılan hataların da unutulmaması gerektiğini vurguladı.

"SIKI POLİTİKAYA MOLA DAHA SAĞLIKLI OLUR"

Programın kısa vadeli olmadığını ifade eden Aran, mevcut sıkı para politikası bölümüne belli bir noktada mola verilmesinin gerekli olduğunu savundu. Reformist yönü eksik kalan alanların bu mola sürecinde tamamlanmasının, ardından daha güçlü bir şekilde yola devam edilmesinin ekonomi açısından daha sağlıklı olacağını dile getirdi.