Küresel ekonomide likidite cephesinde dikkat çekici bir tablo oluşuyor. Merkez bankalarının son iki yılda bilançolarını kademeli olarak küçülttüğü bir dönemde, küresel para arzı tam 12 ayda 10 trilyon dolar artış gösterdi.
Bu ayrışma, para politikasının görünenden daha gevşek işlediğine ve sistemdeki likidite baskısının sanıldığı kadar azalmadığına işaret ediyor.
Veriler, küresel para arzının 2020 sonrası dönemde hızlanan yükselişinin 2025 itibarıyla yeniden ivme kazandığını ortaya koyuyor. Buna karşın, ABD, Avrupa, Japonya ve diğer büyük merkez bankalarının toplam bilanço büyüklükleri aynı dönemde gerilemeye devam etti. Böyle bir ortamda para arzının bu ölçekte genişlemesi, küresel finansal sistemde “gölge likidite” olarak adlandırılan unsurların rolünün giderek arttığını gösteriyor.

Makro analistler, bu ayrışmanın döngünün ilerleyen safhalarında önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Zira merkez bankalarının büyümeyi desteklemek için bilançolarını yeniden genişletmek zorunda kalacağı bir sonraki aşama geldiğinde, mevcut yüksek para arzı güçlü bir kaldıraç etkisi yaratabilir. Bu da varlık fiyatlarında daha agresif hareketlerin görülmesine zemin hazırlayabilir.
Kısa vadeli piyasa dalgalanmaları bir kenara bırakıldığında, uzmanlara göre bu tablo yatırım döngüsünü asıl belirleyen temel makro faktörü ortaya koyuyor: Likidite hâlâ sistemde ve hızla artıyor.


