Türkiye'de tekstil ve hazır giyim sektörü son yılların en ağır krizlerinden birini yaşıyor. Artan maliyetler ve küresel rekabet baskısı nedeniyle yüzlerce firma üretimi durdururken, yaklaşık 300 şirket konkordato ilan etti, istihdam kaybı 300 bine yaklaştı. İstanbul'da tekstilin kalbi olan Merter, Laleli ve Osmanbey'de çok sayıda mağaza kepenk indirirken, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, yeni bir yol haritasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Türkiye'nin lokomotif sektörleri arasında yer alan tekstil ve hazır giyim, son yılların en ağır krizlerinden biriyle karşı karşıya. Sektörden gelen verilere göre yalnızca bu yıl yüzlerce firma üretimi durdurdu ya da konkordato ilan etti. İstihdam kaybının ise 300 bin kişiye yaklaştığı belirtiliyor.

ÜRETİM DURDU, KAPASİTE SERT DÜŞTÜ
İstanbul, Denizli, Bursa, Gaziantep ve Kahramanmaraş gibi üretim merkezlerinde çok sayıda fabrikanın kapandığı, faaliyetini sürdüren işletmelerin ise haftalık üretim kapasitesini yüzde 30–40 seviyelerine çekmek zorunda kaldığı ifade ediliyor. Sektörün ana gelir kaynağı olan ihracat da Avrupa pazarındaki talep daralması ve artan maliyetler nedeniyle son yılların en düşük seviyelerine geriledi.
TEKSTİLCİ DEPOLAMA VE LOJİSTİĞE YÖNELDİ
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Avrupa'da talep zayıflarken Çin, Bangladeş ve Vietnam gibi ülkelerin agresif fiyat politikaları yerli üreticiyi ciddi biçimde zorluyor. Enerji fiyatları, ham madde maliyetleri ve döviz kuru baskısı, Türk tekstil ürünlerinin uluslararası pazarlardaki fiyat rekabetini önemli ölçüde zayıflattı. Siparişlerin maliyetleri dahi karşılayamaz hale gelmesiyle birlikte birçok üretici, depolama, lojistik ve farklı ticaret alanlarına yönelmeye başladı.

KRİZ EKONOMİK DEĞİL, YAPISAL
Sektördeki mevcut tablo, geçici bir ekonomik dalgalanmanın ötesinde yapısal bir krize işaret ediyor. Ucuz iş gücü avantajının kaybedilmesi, finansmana erişimde yaşanan sıkışıklık, maliyetlerdeki sert artış ve ihracattaki gerileme, sektörde domino etkisi yarattı. Uzun süredir ertelenen modernizasyon yatırımları, teknik ve yüksek katma değerli üretimde geri kalınması, markalaşma eksikliği ve fason üretime bağımlılığın sürmesi, krizin temel nedenleri arasında gösteriliyor.

300 FİRMA KONKORDATO İLAN ETTİ
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Öksüz, tekstil sektöründe ciddi sorunlar yaşandığını belirterek, bir firmanın konkordato ilan etmesinin yalnızca o firmayı değil, ona mal ve hizmet sağlayan yüzlerce tedarikçiyi de olumsuz etkilediğini söyledi. Sektörde şu ana kadar yaklaşık 300 firmanın konkordato ilan ettiğini açıklayan Öksüz, konkordato süreçlerinin yalnızca banka ve kamu borçlarını kapsaması, piyasa borçlarının ise kapsam dışında bırakılması gerektiğini vurguladı. Aksi halde ticaretin devamının zorlaşacağını ifade etti.

YENİ YOL HARİTASI ÇAĞRISI
Öksüz, sektörün geleceği için yeni bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu belirterek, teknolojik dönüşüm, markalaşma, teknik tekstil ve sürdürülebilir üretim alanlarına yatırım yapılmadığı sürece mevcut sorunların aşılmasının kolay olmayacağını dile getirdi.

MERTER, LALELİ VE OSMANBEY SESSİZ
İstanbul'un uzun yıllardır tekstil ve hazır giyimin kalbi olarak bilinen Merter, Laleli ve Osmanbey bölgelerinde bugün çok sayıda mağaza ve showroomun kapandığı görülüyor. Kapanan dükkanların yerlerine yeni kiracı bulunamaması, bölgelerdeki ticari hareketliliğin büyük ölçüde kaybolmasına yol açtı.
Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Gürcistan ve Orta Asya'dan gelen alıcı sayısındaki sert düşüş, ticareti neredeyse durma noktasına getirdi. Güvenlik algısındaki değişim ve bu ülkelerde yaşanan ekonomik daralma, nakit alımların azalmasına neden olurken, geçmişte gün boyu süren yoğunluk yerini boş sokaklara ve kapalı mağazalara bıraktı.


