Türkiye'nin makine imalat sektörü, 2025 yılının ilk sekiz ayında ihracatını fiyat artışlarıyla büyütmeye devam etti. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından açıklanan verilere göre, ocak-ağustos döneminde toplam makine ihracatı, serbest bölgeler dahil yüzde 0,3 artışla 18,5 milyar dolara ulaştı. Kilogram başına ortalama ihracat fiyatı 8 dolarla tarihi bir seviyeye yükselirken, bu yüzde 7,7'lik fiyat artışı, tonajdaki yüzde 6,9'luk düşüşü telafi etti.
Ağustos ayında ihracat birim fiyatları 8,3 dolarla zirve yapsa da, miktar bazlı düşüş nedeniyle aylık ihracat geçen yıla göre yüzde 3,4 geriledi. Buna rağmen, son 12 aylık toplam ihracat 28,3 milyar dolarla tarihi zirvelere yakın seyrediyor.
ALMANYA VE ABD PAZARLARINDA İYİLEŞME
Yılın ilk 8 ayında Almanya'ya yapılan makine ihracatı 2 milyar doları geçerken, bu pazardaki yükseliş eğilimi ağustos ayında yüzde 6,6'lık artışla devam etti. ABD pazarında ağustos ayında düşüş yaşansa da, ocak-ağustos toplamında yüzde 2'lik artışla pozitif bölgede kalındı. Romanya, Fas ve Ukrayna gibi alternatif pazarlarda ise yüzde 10'un üzerinde artışlar kaydedildi.
En çok ihracat artışı gösteren alt sektörler arasında deri işleme ve ambalaj makineleri yer alırken, en büyük ihracat kalemleri evsel ve endüstriyel soğutma makineleri ile içten yanmalı motorlar ve aksamları oldu.
"YENİ DÖNEMİN STRATEJİSİ: FİYAT DEĞİL, KALİTE VE GÜVEN"
MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, yılın ikinci yarısında Avrupa'daki canlanmanın ihracat için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Küresel ticarette yaşanan karmaşanın ve artan gümrük tarifelerinin, ihracat stratejilerini değiştirdiğini söyleyen Karavelioğlu, artık fiyat rekabeti yerine tedarik güvenliği, yüksek kalite ve sürdürülebilirlik vaatleriyle öne çıkılması gerektiğini vurguladı.
Karavelioğlu, sektörün 169'a ulaşan Ar-Ge merkezleriyle bu alanda lider olduğunu ve teknoloji seviyesindeki yükselişin, ihracat birim fiyatlarındaki tarihi seviyelerden de anlaşılabileceğini ifade etti.
AVRUPA İÇİN TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ ARTIYOR
Avrupa Birliği'nin, Rusya-Çin yakınlaşmasına karşı yeni ortaklar aradığını ve teknoloji odaklı üretime geri dönmeye çalıştığını belirten Karavelioğlu, bu süreçte Türkiye'nin makine imalat sektörünün stratejik bir ortak olarak öne çıktığını söyledi. Avrupa'nın üretim süreçlerinde yaşadığı sorunlar nedeniyle Türkiye gibi güvenilir bir paydaşa duyduğu ihtiyacın arttığına dikkat çekti.
Karavelioğlu, bu gelişmelerin, Türkiye'nin yerli kapasitesini artırması ve Çin'in Türkiye'deki makine yatırımlarını artırarak yerlileşmesinin bir zorunluluk haline geldiğini de sözlerine ekledi.
(AA)
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
