Asya Kalkınma Bankasının (ADB) raporuna göre, Asya ülkeleri, 2025-2040 döneminde temiz su ve sanitasyon için 4 trilyon dolara ihtiyaç duyacak.

ADB'nin Asya ve Pasifik'te su güvenliği endeksine ilişkin 2025 raporunda, Asya-Pasifik bölgesinin son yıllarda güvenilir su kaynaklarına erişime ilişkin kaydettiği ilerlemelere ve finansal zorluklara yer verildi.

Raporda, Asya ülkelerinin 2025-2040 döneminde güvenli içme suyu, sanitasyon ve hijyen için her yıl yaklaşık 250 milyar dolara ihtiyaç duyacağı, bunun da toplam 4 trilyon dolara tekabül edeceği belirtildi.

2013'ten beri Asya-Pasifik'te yaşayan 2,7 milyar kişinin gündelik yaşantısını sürdürmek için güvenli su kaynaklarına erişebildiği aktarılan raporda, 4 milyarı aşkın kişinin ise sağlıksız suya ve iklim tehlikelerine maruz kaldığı ifade edildi.

Raporda, 2013'ten bu yana kaydedilen ilerlemenin büyük bölümünün, özellikle kırsal alanlarda suya erişimde sağlanan önemli kazanımlardan kaynaklandığı vurgulandı.

Bu süreçte kırsal kesimlerde yaşayan 800 milyonu aşkın kişinin musluk suyuna erişiminin arttığı kaydedilen raporda, özellikle Hindistan'ın bu ilerlemede büyük rol oynadığı belirtildi.

BU ÜLKELER, 4 TRİLYON DOLARIN YARISINI BİLE KARŞILAYAMIYOR

Raporda, bu kazanımların, çevresel baskılar, düşük yatırım oranları ve iklim değişikliği gibi nedenlerle tehdit altında olduğu uyarısı yapıldı.

İncelenen 50 Asya ülkesinden 30'unun su ekosistemlerinin hızla bozulduğu belirtilen raporda, kontrolsüz kalkınma, çevre kirliliği ve arazilerin başka amaçlarla kullanılması gibi sorunlara vurgu yapıldı.

Dünya çapındaki sel felaketlerinin yüzde 41'inin Asya'da meydana geldiği kaydedilen raporda, 2013-2023 döneminde Asya ve Pasifik'te 244 sel, 104 kuraklık ve 101 fırtına olayının yaşandığı bildirildi.

Raporda, hükümetlerin, 2025-2040 döneminde temiz su ve sanitasyon için gereken tahmini 4 trilyon dolarlık yatırımın yalnızca yüzde 40'ını karşılayabildiği belirtilerek, bunun da her yıl 150 milyar dolardan fazla açık oluştuğu anlamına geldiği ifade edildi.

Bu açığın ise gelecekte su güvenliğine ilişkin atılacak adımları ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini tehdit ettiği kaydedildi.

(AA)