Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlık bütçe sunumunda ekonominin yol haritasını çizdi. Enflasyondaki düşüş seyrine dikkat çeken Şimşek, çalışan ve emeklilerin alım gücünün korunmasının öncelikleri olduğunu vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM'deki bütçe sunumunda Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve 2026 hedeflerine dair kapsamlı açıklamalarda bulundu.
Mali disiplin, fiyat istikrarı ve yapısal reformların meyvelerini vermeye başladığını belirten Şimşek, "Nihai hedefimiz sürdürülebilir yüksek büyüme ve kalıcı refah artışıdır" mesajını verdi.
ENFLASYON VE DEZENFLASYON SÜRECİ
Enflasyonla mücadelede katedilen mesafeye değinen Bakan Şimşek, sürecin kararlılıkla devam ettiğini belirtti:
• Zirveden Dönüş: 2022 Ekim ayında yüzde 85 ile zirve yapan enflasyonun, 2025 Kasım ayı itibarıyla son dört yılın en düşük seviyesi olan yüzde 31,1'e gerilediği açıklandı.
• Gıda ve Hizmet Enflasyonu: Ağustos, eylül ve ekim aylarında zirai don ve kuraklık nedeniyle gıda enflasyonunun yüksek seyrettiği ancak kasım ayında normalleştiği belirtildi. Hizmet enflasyonundaki katılığın ise geçmişe endeksleme alışkanlığı nedeniyle devam ettiği ifade edildi.
• 2026 Hedefi: Dezenflasyon sürecinin 2026 yılında da devam etmesinin öngörüldüğü vurgulandı.
"ÇALIŞAN VE EMEKLİNİN YANINDA OLDUK"
Sunumun en dikkat çeken başlıklarından biri, çalışan ve emeklilerin alım gücüne yönelik mesajlar oldu. Şimşek, 23 yıllık süreçte vatandaşın alım gücünü desteklediklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin her zaman yanında olduk. Aylık ve ücretlerinde enflasyonun üzerinde artışlar yaparak alım güçlerini destekledik."
Bakan ayrıca, vergi harcamalarının yaklaşık üçte birini oluşturan asgari ücret istisnası sayesinde, çalışanlardan alınmayan vergi tutarının 1 trilyon 92 milyar TL olduğunu açıkladı.
EKONOMİK GÖSTERGELERDE İYİLEŞME
Bakan Şimşek, uygulanan ekonomik programın finansal istikrar üzerindeki olumlu etkilerini rakamlarla paylaştı:
• Risk Primi (CDS): Program öncesi 700 baz puana kadar çıkan risk primi, 219 baz puana gerileyerek Mayıs 2018'den bu yana en düşük seviyesine indi.
• Kredi Notları: S&P ve Fitch Türkiye'nin notunu 2'şer kademe, Moody’s ise 3 kademe yükseltti.
• Cari Açık: Makro dengesizliklerin azaltıldığı ve cari açığın artık bir endişe kaynağı olmaktan çıktığı belirtildi.
• Rezervler: Uluslararası standartlara göre rezerv yeterliliğinin sağlandığı ve Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) çıkışın başarıyla yönetildiği ifade edildi.
YAPISAL DÖNÜŞÜM VE DEMOGRAFİK FIRSAT
Türkiye'nin demografik yapısı ve işgücü piyasasına dair değerlendirmelerde bulunan Şimşek, küresel yaşlanma sorununa karşı Türkiye'nin hala avantajlı olduğunu savundu.
Kadınların işgücüne katılım oranının (yüzde 36,5) OECD ortalamasının (yüzde 54) altında olduğunu hatırlatan Şimşek, bu oranın artırılmasının potansiyel büyümeyi destekleyeceğini belirtti.
Ayrıca yapay zeka ve otonom teknolojilerin verimlilik fırsatı sunduğu ancak gelir eşitsizliği riski taşıdığına da dikkat çekildi.
Konuşmasının sonunda 2026 bütçesinin kapsayıcı bir yaklaşımla hazırlandığını belirten Şimşek, "Mali disiplinden taviz vermeden, sosyal hassasiyetleri gözeterek Türkiye’yi çok daha güçlü bir geleceğe taşıyacağız" dedi.
