Zengin olmanın formülü nedir? Bilim insanları, bu sorunun yanıtı için çocukluk dönemine indi. Yeni Zelanda’da bin çocukla başlayıp 32 yaşına kadar süren uzun soluklu bir araştırma, erken yaşta geliştirilen “kişisel kontrol” (özdenetim) becerisinin, yetişkinlikte zekâ veya sosyoekonomik kökenden bağımsız olarak hayatın her alanında belirleyici bir faktör olduğunu ortaya koydu.
Duke Üniversitesi ve King’s College London bilim insanları tarafından yürütülen çalışma, çocukluk döneminde dürtü kontrolü, duygularını düzenleme ve erteleyebilme becerileri güçlü olan kişilerin yetişkinlikte elde ettiği somut başarıları gözler önüne serdi.

ÖZDENETİM FİNANSAL DURUMU ETKİLİYOR
Çocuklukta özdenetimi zayıf olan kişilerde, 32 yaşına gelindiğinde obezite, hipertansiyon, akciğer hastalıkları ve iltihap göstergeleri gibi sağlık sorunları daha yaygın görülüyor. Sigara, alkol ve madde bağımlılığı oranları da bu grupta yüksek seyrediyor.
Ayrıca özdenetimi yüksek olan bireylerin yetişkinlikte daha yüksek gelir elde ettiği, tasarruf yapmakta zorlanmadığı ve daha iyi finansal plan yapma becerilerine sahip olduğu belirlendi.
Özdenetimi zayıf olanlar ise borçlanmaya daha yatkın oluyor.
Özdenetimi düşük bireylerde ise yetişkinlik döneminde suç işleme ve mahkûmiyet oranları belirgin şekilde yüksek çıktı.

ÖZDENETİM GELİŞTİRİLEBİLİR VE KRİTİK BİR BECERİDİR
Araştırmacılar, özdenetimin tamamen değişmez bir kişilik özelliği olmadığını da tespit etti. Çalışma boyunca kişisel kontrol seviyesini artıran kişilerin, başlangıç seviyeleri ne olursa olsun, sağlık ve mali durumlarında daha olumlu sonuçlara eriştiği görüldü. Bu da özdenetimi artırmanın mümkün olduğunu kanıtladı.

KARDEŞLER ARASINDAKİ FARK
Bilim insanları, özdenetim becerilerinin 3 yaş gibi çok erken bir dönemde ölçülebileceğini vurgularken, aynı ailede büyüyen kardeşler üzerinde yapılan karşılaştırmada dahi, özdenetimi düşük olan çocuğun sağlıksız ve başarısız sonuçlara sahip olduğunu doğruladı.
Araştırmacılar, erken yaşta yapılacak özdenetime yönelik geliştirmelerin, gelecekte sağlık maliyetlerini azaltabileceğini, suç oranlarını düşürebileceğini ve toplumun ekonomik refahını destekleyebileceğini belirtiyor.


