Türkiye'de kripto para piyasalarını düzenleyen yasanın yürürlüğe girmesi ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) lisanslama süreçlerini büyük ölçüde tamamlamasının ardından, yatırımcıların ana gündem maddesi vergilendirme oldu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalarda sona yaklaşılırken, kripto varlık vergisinin ne zaman ve nasıl uygulanacağına dair beklentiler netleşmeye başladı.
VERGİ DÜZENLEMESİ İÇİN ÖNGÖRÜLEN TAKVİM
Ekonomi yönetiminden gelen sinyaller ve Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda, kripto varlıkların vergilendirilmesine ilişkin yasa teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine gelmesi bekleniyor.
2025 yılının son çeyreğinde hız kazanan çalışmalar, vergi düzenlemesinin 2026 yılının ilk çeyreğinde yürürlüğe girebileceğine işaret ediyor.
Özellikle bütçe gelirlerini artırıcı kalemlerin görüşüldüğü bu dönemde, kripto varlık vergisinin yeni vergi paketinin önemli bir parçası olması öngörülüyor.
KRİPTO VERGİSİNDE HANGİ MODEL UYGULANACAK?
Yatırımcıların en çok merak ettiği konu, verginin kazanç üzerinden mi yoksa işlem hacmi üzerinden mi alınacağıdır. Ankara kulislerinde konuşulan ve vergi uzmanlarının ağırlıklı olarak üzerinde durduğu iki ana senaryo bulunmaktadır:
• Düşük Oranlı İşlem Vergisi (Stopaj): Piyasa hacmini daraltmamak ve yatırımcıyı yurt dışı borsalara kaçırmamak adına, en güçlü senaryo "işlem vergisi" modelidir. Bu modelde, banka ve borsa işlemleri vergisine (BSMV) benzer şekilde, alım-satım işlemleri üzerinden on binde bir veya binde bir gibi düşük oranlarda, kaynağında kesinti (stopaj) yapılması planlanmaktadır.
• Beyana Dayalı Gelir Vergisi: Yıllık belirli bir istisna tutarını (örneğin 2025 yılı için belirlenen istisna haddi) aşan kazançların beyan edilerek vergilendirilmesi seçeneği de masada bulunuyor. Ancak bu yöntemin denetim zorluğu ve hesaplama karmaşası nedeniyle işlem vergisine göre daha düşük bir ihtimal olduğu değerlendiriliyor.
DÜZENLEMENİN PİYASALARA ETKİSİ NE OLUR?
Kripto varlık vergisinin yasalaşması, sektörün yasal zemine tam olarak oturması açısından "kurumsallaşma" adımı olarak görülmektedir.
• Gri Liste ve Uluslararası Uyum: Vergilendirme adımı, Türkiye'nin Mali Eylem Görev Gücü (FATF) standartlarına tam uyum sağlaması ve uluslararası piyasalardaki güvenilirliğinin artması açısından kritik önem taşıyor.
• Yatırımcı Güveni: Belirsizliğin ortadan kalkması, özellikle kurumsal yatırımcıların piyasaya girişini kolaylaştırabilir.
• Hacim Endişesi: Vergi oranının yüksek belirlenmesi durumunda, yerli yatırımcının merkeziyetsiz borsalara (DEX) veya yurt dışı platformlara yönelme riski bulunmaktadır. Bu nedenle ekonomi yönetiminin "piyasayı ürkütmeyecek" makul bir oran üzerinde çalıştığı bilinmektedir.
SONUÇ VE BEKLENTİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in daha önceki açıklamalarında vurguladığı "vergilendirilmemiş alan bırakmama" prensibi gereği, kripto varlık vergisi kaçınılmaz bir gerçekliktir.
Yatırımcıların, 2025 yıl sonuna doğru yapılacak resmi açıklamaları ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri yakından takip etmeleri, portföy yönetimleri açısından önem arz etmektedir.


