Konut piyasasında iki önemli ekonomist karşı karşıya geldi. Remzi Özdemir konutun artık yatırım aracı olmadığını savunurken, Murat Muratoğlu İstanbul’un hâlâ ucuz olduğunu ve faizler gerilerse kredilerin yeniden alınabilir hâle geleceğini belirtiyor. Tartışma, konutun Türkiye’de yeniden bir yatırım hikâyesi yazıp yazamayacağı sorusunu gündeme taşıyor.
Türkiye’de konut piyasası üzerine iki önemli ekonomist arasında dikkat çekici bir görüş ayrılığı yaşanıyor. Remzi Özdemir, mevcut ekonomik koşulların konutu bir yatırım aracı olmaktan çıkardığını savunurken, Murat Muratoğlu İstanbul’da konutların hâlâ ucuz olduğunu ve faizlerin düşmesi halinde kredilerin yeniden erişilebilir hale geleceğini belirtiyor.
“Yatırım İçin Ev Devrinin Bittiğini Kabul Edelim”
Ekonomist Remzi Özdemir’e göre Türkiye’de konut yatırımının temel dayanakları çökmüş durumda. Orta gelir grubunun artık ev alamıyor olması, konutun yatırım aracı olarak sürdürülebilirliğini ortadan kaldırıyor. Özdemir, “Konut alayım, on yıl sonra para kazanayım devri bitti. Orta kesim ev alamıyorsa bu iş bitmiştir” diyerek sürecin köklü şekilde değiştiğini vurguluyor.
Özdemir ayrıca konut kredilerinin yeniden açılmasının mevcut faiz politikasıyla mümkün olmadığını düşünüyor. Türkiye’nin yeniden düşük faiz dönemine girmeyeceğini belirterek, “Faizler düşmeyecek. Bugün yüksek faizle kredi alıp yarın yapılandırırım diye düşünenler iki kez düşünsün” ifadelerini kullanıyor.
Muratoğlu: “İstanbul Hâlâ Ucuz, Faiz %20’ye Düşerse Ödenir”
Ekonomist Murat Muratoğlu ise Özdemir’in fikirlerine karşı çıkıyor. Ona göre İstanbul, dünya metropolleriyle kıyaslandığında hâlâ ucuz kabul edilebilecek bir seviyede. Muratoğlu, konutun değer saklama özelliğini kaybetmediğini, asıl sorunun kredi maliyetleri olduğunu savunuyor.
Muratoğlu’na göre faizler yüzde 20 civarına gerilediğinde geniş bir kesim konut kredisi taksitlerini rahat ödeyebilir. Bu senaryoda konut talebinin hızla canlanabileceğini belirterek “Faiz gevşediği anda piyasa tekrar hareketlenir” değerlendirmesinde bulunuyor.
Piyasanın Geleceği: Durgunluk mı, Yeniden Canlanma mı?
İki ekonomist arasındaki görüş ayrılığı, konut piyasasının geleceğine ilişkin tartışmayı daha da alevlendirdi. Yüksek faizler, krediye erişim zorlukları ve düşen alım gücü, Özdemir’in iddiasını destekleyen bir resim sunarken; Muratoğlu’nun işaret ettiği küresel fiyat karşılaştırmaları, İstanbul’un hâlâ potansiyel taşıdığını gösteriyor.
Konutun yeniden cazip bir yatırım aracına dönüşüp dönüşmeyeceği, büyük ölçüde faiz politikasının seyrine bağlı olacak. Ekonomide sıkılaştırmanın sürdüğü bir dönemde cevap aranan soru ise şu: Türkiye’de konut gerçekten yatırım devrini kapattı mı, yoksa faizlerde yaşanacak bir gevşeme tüm tabloyu yeniden mi değiştirecek?


