Türkiye sonbahara girerken su kaynaklarında alarm zilleri çalmaya devam ediyor. Bursa’da planlı su kesintisi kararına rağmen baraj doluluk oranları dramatik bir şekilde düşerek kritik eşiğin altına indi.

Benzer bir kuraklık tablosu İstanbul’da da yaşanıyor; barajlardaki doluluk oranı yüzde 28’in altına geriledi.

Bursa’da susuzluk krize evrildi! Barajlar yüzde 1 seviyesinde 1

BURSA'DA KESİNTİLER İŞE YARAMADI: DOLULUK ORANI YÜZDE 1,17

Bursa’da su kaynaklarının hızla tükenmesi üzerine Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer ve çevre ilçelerde 1 Ekim’de planlı su kesintileri başlamıştı. Ancak bu tedbirlere rağmen durum kötüleşti.

1 Ekim 2025 tarihinde yüzde 1,99 seviyesinde kayda geçen baraj doluluk oranı 4 Ekim (bugün) yüzde 1,17 seviyesine kadar indi.

Sadece dört gün içinde doluluk oranının yüzde 1,99'dan yüzde 1,17’ye düşmesi, kentte su kullanımında ciddi tasarrufa gidilmezse barajların tamamen sıfırlanabileceği yönündeki yetkili uyarılarını haklı çıkarıyor. Kent, susuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

Bursa’da susuzluk krize evrildi! Barajlar yüzde 1 seviyesinde 2

İSTANBUL'DA KURAKLIK MANZARASI: SAZLIBOSNA'DA ESKİ YAPILAR ORTAYA ÇIKTI

Kuraklık tehdidi sadece Bursa ile sınırlı kalmadı. İstanbul’un toplam baraj doluluk oranı yüzde 28’in altına düşerek tehlike sinyali verdi.

En önemli su kaynaklarından Sazlıbosna Barajı’nda ise suyun çekilmesiyle çarpıcı görüntüler oluştu.

Dron kayıtlarında, yıllar önce sular altında kalan eski bir yol ve yapı kalıntıları gün yüzüne çıktı.

Baraj zeminindeki derin çatlaklar ve geniş kurumuş alanlar, megakentin de hızla bir su krizine yaklaştığını net bir şekilde gözler önüne seriyor.

Bursa’da susuzluk krize evrildi! Barajlar yüzde 1 seviyesinde 3

UZMANLARDAN KRİTİK SU YÖNETİMİ ÖNERİLERİ

Uzmanlar hem İstanbul hem de Bursa’da yaşanan bu tablonun, Türkiye'nin su yönetimi politikalarında acil adımlar atılması gerektiğini gösterdiğini belirtiyor. Önerilen çözümler arasında:

• Tarımda su tasarrufuna öncelik verilmesi,
• Şebeke kayıplarının ciddi biçimde azaltılması,
• Hanelerde su tüketiminin acilen kısılması,
• Yağmur suyu hasadı gibi sürdürülebilir yöntemlerin teşvik edilmesi bulunuyor.

Bu kritik tablo, suyun artık lüks değil, sınırlı ve yönetilmesi gereken hayati bir kaynak olduğu gerçeğini tüm ülkeye bir kez daha hatırlatıyor.