Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikaları (ALTIN.S1), fiziki gram altın fiyatlarının üzerinde seyrederek yatırımcıların dikkatini çekiyor. Ekrandaki altın fiyatı ile borsa fiyatı arasındaki makasın neden açıldığını inceleyen uzmanlar; fiziksel dönüşüm hakkı, vergi avantajları ve arz-talep dengesinin bu "primli" fiyatlamayı oluşturduğunu belirtiyor.
Türkiye’de son yıllarda yatırımcıların en çok tercih ettiği araçlardan biri haline gelen Darphane Altın Sertifikası, geleneksel altın yatırımı yöntemlerine modern bir alternatif sunuyor. Ancak yatırımcılar, Borsa İstanbul ekranlarına baktıklarında gördükleri fiyatın, bankaların veya serbest piyasanın sunduğu gram altın fiyatından daha yüksek olmasıyla karşılaşıyor. Bu durumun temelinde, sertifikanın sadece dijital bir varlık değil, aynı zamanda fiziksel bir karşılığının bulunması yatıyor.

FİZİKİ DÖNÜŞÜM GARANTİSİ FİYATA DEĞER KATIYOR
Sertifikayı piyasadaki diğer dijital altın ürünlerinden ayıran en temel fark, yatırımcının elindeki sertifikayı belirli bir miktara ulaştığında (50 gram ve katları) Darphane’den fiziki altın olarak talep edebilmesidir. Bu özellik, sertifikayı bir nevi "fiziki altına dönüşebilen kupon" haline getiriyor. Yatırımcılar, güvenli bir şekilde saklanan ve istendiğinde teslim alınabilen bu garantinin bedelini, piyasa fiyatının bir miktar üzerinde "güven primi" olarak ödemeyi kabul ediyor. Özellikle fiziki altına erişimin zorlaştığı veya piyasada işçilik maliyetlerinin arttığı dönemlerde bu prim daha da belirginleşiyor.

VERGİ VE DÜŞÜK MAKAS AVANTAJI HESAPLARI DEĞİŞTİRİYOR
Birçok yatırımcı için sertifikanın "pahalı" olması aslında bir yanılsamadan ibaret. Bankalardan altın alırken uygulanan yüksek alım-satım farkları (makas aralığı) ve kambiyo vergisi gibi ek maliyetler göz önüne alındığında, borsa üzerinden yapılan işlemler çok daha ekonomik hale geliyor. Bireysel yatırımcılar için kazanç üzerinden uygulanan %0 stopaj oranı, sertifikayı vergi açısından oldukça cazip kılıyor. Dolayısıyla yatırımcı, giriş fiyatında bir miktar prim ödese de satarken bu primi geri alabildiği ve vergi ödemediği için net kazancını daha yüksek tutabiliyor.

ARZ VE TALEP DENGESİ BELİRLEYİCİ ROL OYNUYOR
Borsa İstanbul'da işlem gören her enstrüman gibi altın sertifikasının fiyatı da tamamen arz ve talep dengesiyle şekilleniyor. Darphane tarafından piyasaya sürülen sertifika miktarı sabitken, altına yönelik yurt içi talebin patladığı dönemlerde yatırımcılar borsaya akın ediyor. Sınırlı arza karşılık gelen bu yoğun talep, fiyatın teorik değerinden sapmasına ve yukarı yönlü bir ivme kazanmasına neden oluyor. Kurumsal yatırımcıların ve fonların da portföy çeşitlendirmesi amacıyla bu likit enstrümana yönelmesi, fiyat üzerindeki yukarı yönlü baskıyı destekleyen bir diğer unsur olarak öne çıkıyor.

SAKLAMA MALİYETİ VE GÜVENLİK FAKTÖRÜ
Fiziki altın yatırımı yapanların en büyük endişesi olan "çalınma" veya "kasada saklama maliyeti", altın sertifikasında tamamen ortadan kalkıyor. Yatırımcılar, yastık altı birikimin risklerini almak yerine, devlet güvencesindeki bu sertifikaları tercih ederek aslında bir nevi sigorta primi ödemiş oluyorlar. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, ALTIN.S1 kodlu sertifikanın neden spot piyasadan daha yüksek bir fiyatla işlem gördüğü netlik kazanıyor.


